Çizgi romanı yaşatanların çizimleri Karikatür Evi’nde

Karikatür Evi, yeni döneme yeni sergiyle başladı. 3 Kasım’a kadar ziyaret edilebilecek Çizgi Romanı Yaşatanlar Orijinal Çizimler Sergisi, koleksiyonerler buluşmasıyla tanıtıldı.

04 Ekim 2019 - 13:51

Çizgi roman denince akla ilk hatıralar gelir. Koleksiyonerlerin çizgi romana nasıl ilgi duymaya başladıkları ve biriktirdikleri çizgi romanların hikayeleri, değiş-tokuş yapılan onca kitap ve dünyaları şekillendiren çizgiler her zaman ilgi çekici olmuştur.

42 SANATÇININ ÇİZİMLERİ VAR

Çizgi Roman Okurları Derneği ile ortak hazırlanan Çizgi Romanı Yaşatanlar Orijinal Çizimler başlıklı sergi de koleksiyonerlerin buluşmasıyla tanıtıldı. Çizgi Roman Okurları Derneği Başkanı Önder Çakı, üyeler Fuat Aktüre, Kudret Sabancı, Çağrı Çalışır ve Tanyel Ali Mutlu’nun kişisel koleksiyonlarından seçilen çizimlerin sergilendiği çalışmada, özellikle 1950’li yıllardan başlayarak gazetelerde tefrika edilen bantlar, çizgi roman dergilerinin kapakları ve diğer çizimler yer alıyor.

 42 sanatçının çizimlerinin olduğu sergide ziyaretçiler, Tarkan, Karaoğlan, Kara Murat gibi dönemin filmlerini hatırlarken; Mister No’dan Amazon’a, Zagor’dan Teks’e çocukluk kahramanlarıyla bir yolculuğa çıkacaklar.

“ÇİZGİ ROMANIN LİSANI YOKTUR”

Serginin tanıtımı için 29 Eylül Pazar günü yapılan koleksiyonerler söyleşisinin konukları ise Özgür Ateş, Haşmet Motugan ve Utku Uluer’di. Söyleşide ilk sözü Özgür Ateş aldı ve çizer odaklı bir koleksiyonerlik yaptığını anlatarak, Adapazarı’ndaki çocukluk günlerinde koleksiyonerliğe nasıl ilgi duyduğunu anlattı: “Hakan Şaşmaz yakın arkadaşımdır. Onunla biraraya gelip 15-16 yaşlarımızda muhabbet ederdik. Çizgi roman yayınlarına da mektuplar yazıyorduk. Hep yurtdışındaki yayınevlerini araştırırdık. Katalog isterdik, gelirdi. Bir yandan da Karaoğlan dergisini alır ve yazardık. İstanbul’a geldik, bir koleksiyonerle buluştuk. Müthiş bir koleksiyonu vardı ve ilk kez orada gördüm nasıl bir şey olduğunu. Görmediğimiz baskılar gördük, o da bizi tetikledi koleksiyonerlik anlamında. O günden sonra yurt dışına yönelmeye başladık asıl olarak. Buluştuğumuz koleksiyoner abimiz ‘Çizgi romanın lisanı yoktur’ derdi. Gerçekten de bunun çok doğru olduğunu düşünüyorum.”

“ÇOCUKKEN İLK ÇİZGİ SAHAFLAR BİZLERDİK”

Moda doğumlu koleksiyoner Haşmet Motugan ise koleksiyonculukla tanışmasını şöyle anlattı: “Sokakta geçti çocukluğumuz, limon kasalarında çizgi romanlar satardık, okurduk. 45 yıl evvel ilk sahaflar bizmişiz diye düşünüyorum. Çok okurduk, yazlığa çok götürdüğümüzü de hatırlıyorum. Abime sordum ‘attık onları’ dedi. Çok üzüldüm. Her yaz gidişimde tekrar okurdum. Üniversite döneminde uğraşacak halim olmadı, ABD’ye gittim döndüm. 2009’a kadar Çiftehavuzlar’daydım daha sonra Acıbadem’e taşındım. 2014 yılında bir mağazada çizgi roman bölümü görmüştüm. Yeniden çizgi romana ilgi duymamı sağlayan o anıydı. Bende obsesiflik var ve istatistik arzum da vardır. Zagor ile başladım Eylül’de serinin ikincisini de aldım. Zagor’un 99’luk serisini tamamladım. Tüm Türkiye’de çıkmış Zagorları toplama hedefi koydum. Ne zaman, kimden, ne kadara alınmış yazarım sürekli. O da yetmedi bana. Hepsini toplamadım tabii ama Tay Yayınları’ndan çıkanları toplamaya başladım. Elimde şu an yüzde 80’i var. Alfa’yı da kattım ona da devam ediyorum.”

“HER ÜLKEDEN BİR TENTEN”

Söyleşide yer alan koleksiyonerlerden Utku Uluer, küçüklükten beri çizgi roman biriktirdiğini belirterek “Annem de burada, bilir, Conan ve Tenten severdim. Tenten koleksiyonumda 2 tanesi eksik kalmıştı. Her ülkeden bir Tenten alıp biriktiriyorum. Biriktirmeyi ise asıl olarak İtalya’daki günlerimde öğrendim, koleksiyonerim dediğim yer orasıdır. 2002’den itibaren fuarlara gitmeye çalıştım.” dedi.

Uluer ayrıca İtalya ve Avrupa’da çizgi romana bakış açısıyla ülkemizdekini şöyle karşılaştırdı: “Bazı konular beni şoke etti. 1 Euro’ya Conan buldum. Yanımda Zagor götürmüştüm bir keresinde. Kimse ilgilenmedi. Büyük hayal kırıklığı olmuştu. İtalyanlar çok kuralcılar. Ben sevdiğimi toplamayı seviyorum. İtalya’da daha organize tabii ki, okulları var. Gençler ise ağırlıklı olarak manga okuyor. Zagor etkinliği vardı burada, İtalya’da yapmaya kalksan buranın dörtte biri olamaz. Dükkanlarda hala var çizgi romanlar, satış da devam ediyor ama 50 yaş ve üzeri insanlar ilgileniyor sadece tutkulu şekilde.”

SERGİ 3 KASIM’A KADAR AÇIK

Çizgi Roman Okurları Derneği Başkanı Önder Çakı ise 3 Kasım’a kadar görülebilecek serginin önemini şöyle anlatıyor: “Sizlerin desteği sayesinde, geçmişin kıymetli çizerleri ile geleceğin çizerleri arasında kuvvetli bir gönül bağı oluşturduğumuzu düşünüyorum. Hem ülkemizde çizgi roman sanatına, gerek çizer, gerek kapak illüstratörü, gerekse editör olarak emeği geçmiş bu büyük ustaların o dönemleri bilfiil yaşayanlar için tekrardan hafızalarımızda yer edinmesi, hem de yeni jenerasyonun tüm imkansızlıklar içinde bu sanat dalında nasıl üretim yapıldığı hakkında bir görüş oluşturması bizler için muazzam kazanımlar olacaktır.”


ARŞİV