İzleyerek öğrendi Türkiye ikincisi oldu
İstanbul Atatürk Fen Lisesi öğrencisi Seha Çalışkan, Türkiye Küçükler ve Yıldızlar Santranç Şampiyonası’nda 15 yaş kategorisinde Türkiye ikincisi oldu.
İstanbul Atatürk Fen Lisesi öğrencisi Seha Çalışkan, küçük yaşlardan beri satranca ilgi duyuyor. Anaokulunda satranç oynayan çocukları izleyerek ilk adımını atan Çalışkan, Türkiye Küçükler ve Yıldızlar Satranç Şampiyonası’nda 15 yaş Genel kategorisinde Türkiye ikincisi oldu.
7 maç sonunda aldığı 6 puan ile ikinciliği eden Çalışkan, satranç ile 4 yaşında anaokulunda tanıştığını söyledi.
“İZLEYEREK ÖĞRENDİM”
Seha Çalışkan, satranç ile olan yolculuğunu şöyle anlattı: “Aslında satrancı öğrenme hikayem çok ilginç. Satrançla 4 yaşında anaokulunda tanıştım. Ailemin anlattığına göre o zamanlar kreşte satranç dersi varmış ve 5 ya da 6 yaşındaki çocuklar için veriliyormuş. Bu ders de benim ilgimi çekmiş, çok katılmak istemiştim fakat benim yaşımdakiler için uygun olmadığından dolayı sadece kenarda oturup izlemişim. İlerleyen zamanlarda dersin öğretmenine kenardan izleyerek öğrendiğimi, oynamak istediğimi söylemişim ve kendimi ispatlamıştım. İlker Sarıtekin hocama beni satrançla tanıştırdığı için çok teşekkür ediyorum.”
“KAZANMAK İFADE EDİLEMEZ BİR MUTLULUK”
“Satranç artık benim ayrılmaz bir parçam” diyen Çalışkan, “İnsanlar nasıl çok uzun süre birlikte oldukları, onlara türlü duygular yaşatan insanlardan kopmak istemezlerse ben de satrançtan kopmak istemiyorum. Tabii ki zaman zaman bazı maçlardan sonra bırakmak istediğim oldu ama gerek ailem gerek hocalarım sayesinde toparlandım. Satrançta hayat gibi türlü olasılıklar var, sonucu bilmesen de iyi bir sonuç elde etmek için son ana kadar mücadele ediyorsun ve de sonunda o mücadeleyi kazanmak ifade edilemez bir mutluluk yaşatıyor. İşte bu yüzden satrancı seviyorum” dedi.
Bugüne kadar elde ettiği başarılardan bahseden Çalışkan, “Bir sürü turnuvaya katıldım. Tabii ki hiç istemediğim ve kötü geçen turnuvalar da oldu. 8 kupa ve yaklaşık 70 tane madalya kazandım. Benim için en akılda kalıcı ve beni etkileyen turnuvalardan da bahsetmek isterim. Yaklaşık 7 yaşındaydım ve Bulgaristan'da bir turnuva düzenleniyordu. Birinciye ödül olarak bisiklet verilmekteydi ve o zamanlar bir bisikletim olmasını çok istiyordum. Turnuva sonunda tüm maçlarımı kazanarak birinci olmuştum ve o çok istediğim bisikleti kazanmıştım. Kazandığım bisiklet hala duruyor. Devamında beni en çok etkileyen turnuvalar Türkiye yaş grupları satranç şampiyonaları oldu. 10 yaşımdan beri milli takıma giriyordum, en son yapılan şampiyonada da ikinci olmam en akılda kalan başarılarımdan biri. Son olarak 2016 yılında Başkent Üniversitesi’nin yapmış olduğu Uluslararası Açık Satranç Turnuvası benim için oldukça özel. Çünkü o turnuvada yaklaşık 120 elo (Uluslararası Satranç Rating Birimi) kazanmıştım” dedi.
“FİDE MASTER OLMAK İSTİYORUM”
Bundan sonraki satranç hedeflerine de değinen Çalışkan, “Öncelikli hedefim sömestr tatilinde Antalya’da düzenlenecek olan Türkiye yaş gruplarında şampiyon olabilmek, ardından kasım ayında Avrupa yaş gruplarına odaklanmak ve dereceye girebilmek için çalışmak. Ben fazla uzun süreli hedefler koyan bir insan olmadım, önümdeki elde edebileceğim en iyi sonuç için çabaladım ve hep realist hedefler koydum. Eğer ki bu dediklerimi gerçekleştirebilirsem sonraki hedefim de biraz uçuk kaçık bir hedef olacak belki ama 2300 eloyu geçerek FM (FIDE Master) olmak istiyorum. Uçuk kaçık diyorum çünkü okul derslerime ve akademik hayatıma da oldukça önem veriyorum” dedi.
“TIP OKUMAK İSTİYORUM”
Çalışkan, satranç dışındaki gelecek hayallerinden de bahsetti: “Şu an için üniversite sınavında tıp kazanmak istiyorum. Hangi bölümde uzmanlaşmak istediğimden henüz emin değilim fakat herhangi bir cerrahi bölümü olabilir. Devamında da ingilizcemi geliştirip USMLE( Amerika doktor denkliği) sınavına girip Amerika’ya gidebilmek istiyorum ama hayatın ne getireceği belli olmaz. Belki ileride kariyerimi satranç üzerine de kurabilirim.”
Elde ettiği başarılardan dolayı yakın çevresi tarafından takdir gördüğünü dile getiren Çalışkan, “Ailem başta olmak üzere herkes başarılarımı takdir ediyor ve devamını diliyorlar. Bazı akrabalar veya tanıdıklar kendi çocuklarının satranca başladığını söylüyor. Okulda arkadaşlarım bazı pozisyonlarda nasıl oynanması gerektiğini soruyorlar. Hiç satranç bilmeyenler de bazen öğretmemi istiyor. Ayrıca insanların satranca başlamasına veya gelişmesine yardım etmek çok güzel bir duygu. Bu süreçte en büyük destekçilerim ailem ve hocalarım oldu. Gerek kötü geçen bir turnuvanın ardından toparlanmamda gerekse çok çalışıp iyi sonuçlar elde etmemde katkıları büyük.”
“KİMSENİN ZORUYLA ÇALIŞMAYIN”
Çalışkan, son olarak satranca yeni başlayacak olanlar için tavsiyelerde bulundu: “Satranca yeni başlayanlar için ilk önerim, satrancın temel stratejilerini öğrenmeleri olur (Taş gelişimi, merkezin ele geçirilmesi vb.) İlk başlarda kesinlikle yüz yüze ders alınmalı diye düşünüyorum. Fakat pandemi döneminde almak istemeyenler için Türkiye Satranç Federasyonu’nun Satranç Akademisi Adım 1-2-3-4-5 kitaplarını önerebilirim. Hafta içleri günde en az 2.5 saat, hafta sonları 5-6 saat çalışıyordum ama ben okul derslerini çabuk kavrayan biriydim ve derslere sınavlardan önce çalışmak bana yetiyordu. O yüzden şu kişi şu kadar çalışıyormuş, o zaman ben de şu kadar çalışayım diye düşünüp birileriyle birbirlerini kıyaslamaları doğru olmaz. Eğer ki üst düzey bir satranç oyuncusu olma çabanız yoksa günde ortalama 1-2 saat satrançla ilgilenmek sizi ortalama bir oyuncu yapacaktır diye düşünüyorum. Son olarak kimsenin baskısıyla ve zoruyla çalışmayın, siz istediğiniz için çalışın.”