Kadıköy ve Edebiyatımız -12

Haluk Öner’in “Bir Dünya Cenneti Kadıköy ve Edebiyatımız” kitabından alıntılarla edebiyat tarihinde Kadıköy anlatıları devam ediyor

27 Eylül 2024 - 12:07

Anılarda Kadıköy

Refik Halid Karay’ın pek çok roman ve hikâyesinin mekânı İstanbul ve semtleridir. İstanbul ve semtlerini mekân olarak seçmesinde İstanbul’da doğup büyümesinin rolü vardır. Gerek Refik Halid Karay’ın gerekse Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi yazarın yakın arkadaşı olan sanatçıların anıları okunduğunda İstanbul’da yaşadığı her dönemde yazar için Kadıköy’ün önemli bir yeri olduğunu söyleyebiliriz.

Çocukluk döneminde kış aylarını Vezneciler’de geçiren ailesi, yaz aylarında Göztepe’ye geçer. Refik Halid Karay da yaz aylarında öğrenimine Göztepe’de devam eder:

“Kışlıktan yazlığa taşınınca yaz mektebine gitmeğe başlardık! Beni de Göztepe ile Erenköy arasındaki Taşmektebe gönderirlerdi ki resmi ismi ‘Mekteb-i Latif ’ idi.”

(…)

Yakup Kadri ile Refik Halid’in yakın arkadaş olmalarının nedenlerinden biri ikisinin de Kadıköy’de yaşamış olmalarıdır. Yakup Kadri anılarında Refik Halid ile arkadaşlık ilişkilerini de anlatır. Refik Halid, uzun bir süre Yakup Kadri ile görüşemez. Kızıltoprak’ta verilen bir davette birbirlerine tesadüf ederler. Karşılaştıklarında Refik Halit, Yakup Kadri’yle hiçbir değişiklik olmamış gibi şakalaşmıştır:

“Hiç unutmam, Kızıltoprak’ta, Necmettin Sadık (Sadak)’ın evinde kadınlı erkekli bir çay toplantısında idik. Refik Halit de Sinop’ta iken tanıştığı ve İstanbul’a geldikten sonra evlendiği hanımla birlikte orada bulunuyordu. Her vakitki alaycı, şakacı ve hafif ruhlu Refik Halit! Sanki Beyoğlu’nda hiçbir değişiklik olmamış, sanki buradaki kimselerle kırk yıldan beri tanışırmış gibi hemen herkesle konuşarak ve beni takdim ederek ‘İşte benden hikâyelerini dinleye dinleye bıkıp usandığın Yakup kulağıma eğilerek: ‘Nasıl, geçtiğin yol korktuğun kadar çamurlu muydu?’ diye bana sataşmaktan kendini alamayan şen ve kalender Refik Halit.”

(…)

Milli mücadeleyi Bab-ı Ali’de çıkan İkdam gazetesinde yazılar yayınlayarak destekleyen Yakup Kadri, o yıllarda Kadıköy’de yaşar. Çalıştığı gazeteye gitmek için her gün rıhtıma kadar yürüyüp iskeleden vapura biner. İskeleye indiği bir gün gördüğü manzara ve yaşadıkları onu şaşırtır, üzer. Vapura binmek için iskeleye inen Yakup Kadri, vapurların çalışmadığını ve Kadıköy’de gündelik hayatın dışında olağanüstü bir durum olduğunu sezer:

“Kadıköy’deki evimden çıkıp İstanbul’a geçmek için vapur iskelesine giderken bir de baktım ki, sokaklar tek-ü tenha, evlerin kapıları pencereleri sımsıkı kapalıdır. Ne acayip ha! Dememe kalmadı; bir takım beyaz getirli ve beyaz takkeli İngiliz bahriyeli askerlerin köşe başlarını tutmuş olduklarını gördüm.”

Bir şey olmamış gibi davranır ve iskeleye doğru yürür. Kendisi gibi Kadıköy’de yaşayıp Bab-ı Ali’de çalışan gazeteci arkadaşlarını görür ve onlarla birlikte gazeteci Ahmet Emin’in Mühürdar’daki evine gider. Tedirgin bir bekleyişten sonra Ahmet Emin’in tutuklanacağını öğrenirler. O gün Cağaloğlu’na geçemezler. Ertesi gün, hayat (mütareke şartlarında) normale döner. Yakup Kadri’nin bu anekdotu bize o yıllarda Necmettin Sadık, Kazım Şinasi, Ali Naci (Akşam Gazetesi), Ahmet Emin Yalman ve Enis Bey (Vakit Gazetesi) gibi gazetecilerin de Kadıköy’de yaşadığını göstermektedir.

(…)

Halid Fahri Ozansoy, 1891 yılında İstanbul’da doğar. Muğla ve İstanbul’da öğretmenlik yapar. İstanbul’da öğretmenlik yaptığı ve edebiyat çevrelerine dâhil olduğu yer Kadıköy’dür. Kadıköy’de Yoğurtçu Parkı ile Kızıltoprak arasındaki Kadıköy Sultanisinde (bugünkü Kenan Evren Anadolu Lisesi) Türkçe öğretmenliği yapan Halid Fahri, Erenköy ve Altıyol’da (Şemsitab Mahallesi’nde) yaşamıştır. Erenköy’de yedi ay kalan sanatçının Altıyol’da yaşadığı yer, Hüseyin Suad ve Cenab Şahabeddin’in de kaldığı Matmazel Liza’nın pansiyonudur. Pansiyon, bugünkü Halitağa Caddesi’ndedir.

(…)

1896 yılında İstanbul Yeşilköy’de doğan Şükufe Nihal (ölümü 1962) büyük ve hızlı değişimlerin yaşandığı 1920 ile 1960 yılları arasında şiir, hikâye ve roman yazarı olarak edebiyat tarihinde yer almıştır. Öğretmenliği, şiirleri, evli iken üniversiteyi bitirmesi, 1919 yılında İnas Darülfünununu bitiren ilk kadın olması onu öncü bir kadın yazar yapan özelliklerindendir.

Şükufe Nihal’in Kadıköy’de geçirdiği yıllar, sanatsal açıdan en verimli; yaşamı açısından da en hareketli olduğu dönemlerdir. İnas Darülfünunu bitirdikten sonra coğrafya öğretmenliği yapan sanatçı, bir dönem Kadıköy Kız Ortaokulunda da çalışmıştır.

(..)

Şükufe Nihal, Kadıköy’de geçirdiği yıllarda pek çok şiir, hikâye ve roman yazmış, Milli Mücadele’ye buradan destek vermiş (Fatih Mitingi’nin konuşmacılarındandır) evliliklerini burada yapmış ve noktalamıştır. Hayatının kırılma noktaları diyebileceğimiz dönemlerini Kadıköy’de geçirmişti.

 

ARŞİV