Kadıköy ve Edebiyatımız -13

Haluk Öner’in “Bir Dünya Cenneti Kadıköy ve Edebiyatımız” kitabından alıntılarla edebiyat tarihinde Kadıköy anlatıları devam ediyor

11 Ekim 2024 - 15:34

Anılarda Kadıköy

Faruk Nafiz Çamlıbel, -Meşrutiyet yıllarında ailesinin buraya taşınmasıyla- 1922 yılında Anadolu’ya geçene kadar Kadıköy’de kalmıştır. Bir süre Haydarpaşa Tıp Fakültesine devam etmiş ancak bu eğitimini yarıda bırakmıştır. Kadıköy’de yaşadığı yıllarda Haydarpaşa’da, Osmanağa Camii’nin yanındaki yokuşta ve Kuşdili Caddesi Şefik Bey Sokağı’nda yaşamıştır. Anılarda yalnızca Kuşdili Caddesi’ndeki evine ve yaşamına dair ayrıntılar vardır.

(…)

Faruk Nafiz’in Kadıköy’deki yılları, gençlik aşklarını bütün hızıyla yaşadığı, uğruna şiirler yazdığı kadınlarla tanıştığı yıllardır. Bu aşklarından biri Halide Nusret Zorlutuna’nın da arkadaşı olan Bedriye Sadrettin, diğeri şair Şükufe Nihal’dir.

(…)

Yaşamının 12 yılını hapishanelerde geçiren Nazım Hikmet’in, çocukluğunun ve evlendikten sonraki yaşamının bir kısmı Kadıköy’de geçmiştir. Matbuat Umum Müdürlüğü ve Hamburg Konsolosluğu yapmış olan babası Hikmet Bey, Bahariye’de Süreyya Sinemasının müdürlüğünü yapmaya başlayınca sinemaya yakın bir evde oturmuşlardır. Kız kardeşi Samiye, 1907 yılında bu evde doğmuştur. Nazım Hikmet, 1908 ile 1909 yılları arasında da Göztepe’deki Numune Mektebinde okumuştur. Annesi Celile Hanım’la babası Hikmet Bey’in ayrılmalarından sonra Hikmet Bey, bu evde yaşamaya devam etmiş ve 1932’de bu evde ölmüştür. Memet Fuat’ın bu evi tasviri Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki Kadıköy sokakları ve evleri hakkında ipuçları verir:

“1930’larda Hikmet Bey’in dolayısıyla Nazım’ın evi olarak bildiğim ilk ev Kadıköy’deydi. Altıyol’dan yukarı doğru gelip Süreyya Sinemasını geçince, solda aşağı doğru inen bir yokuş vardır. Sinemanın bahçe duvarı bu yokuşun köşesine kadar uzanırdı. Karşı köşede de bir hamamın giriş kapısı yükselirdi”

(…)

Kadıköy’de doğan Halide Nusret Zorlutuna, yedi yaşına kadar buradadır. 14 yaşına kadar kaldığı Kerkük dönüşünde de lisede öğrencilik yıllarında ve öğretmenliğinin ilk yılında da Kadıköy’dedir. Çocukluğuna dair hatıralarının ilki Kadıköy’de geçmektedir: 

“Yıl 1905 olmalı. Güneşli bir kış günüydü, iyice hatırlıyorum. Selamiçeşme’de küçük evimizin oturma odasında idik ve pencereden giren gün ışığı kafeslerin gölgelerini, dantel dantel, yerde kırmızılı, yeşilli kilimin üstüne sermişti.” (s.12)

(…)

Sarıyer’de doğan Münir Nurettin Selçuk’un, Kadıköy’ü tanımaya başlaması okul yıllarına rastlamaktadır. On iki yaşında orta öğrenimini Kadıköy Numune Mektebi’nde sürdüren Münir Nurettin, müzik hayatına da yine Kadıköy’de başlar. Dar’ül-Feyz-i Musiki Cemiyetinde müzik eğitimine başlar ve ilk konserini de bugünkü Reks Sinemasının bulunduğu yer olan Apollon Sinemasında verir.

(…)

Kadıköy’ün Moda, Mühürdar, Fenerbahçe gibi semtlerini çok seven Münir Nureddin için Kalamış’ın ayrı bir yeri vardır. En çok bu semti sever. Bir Tatlı Huzur şarkısını da Kalamış sevgisi nedeniyle bestelemiştir. En çok da Kalamış sahillerinde büyüyen bir İstanbullu olarak Kalamış koyunda denize girmeyi ve Fenerbahçe-Moda arasında kürek çekmeyi sevmiştir. Hatta Kalamış aşkı, bir ara 1950’li yılların başında, yine o sahillerde dostlarıyla bir araya gelebileceği bir kulüp kurup, işletmeye kalkmasına da yol açmıştır.

(…)

İsmet Kür’ün ilk çocukluk dönemi Göztepe semtinde bir evde geçmiştir. Beş yaşına kadar burada yaşar. Daha sonra Vefa semtinde yaşamaya başlayan yazar, ortaokulun ilk yılını Kadıköy’de, lise öğrencisi iken bir yaz tatilini de Bostancı’da geçirir. İlk çocukluk dönemine ait anılarında Göztepe’deki evden ve mahalleden bahseder. 

(…)

27 Ocak 1949 doğumlu Hulki Aktunç (ölümü 2011) roman ve hikâyelerinde olmasa da anı ve söyleşi kitaplarında Kadıköylülük kimliğine, özellikle çocukluk hatıralarının en önemli mekânı olan Kadıköy’e sıkça değinir.

(…)

Kadıköy’de doğan ve çocukluğunun bir kısmını burada geçiren Selim İleri (1949- ) İstanbul üzerine yazdığı denemelerinde Kadıköy ve semtlerinden de bahseder. Selim İleri, İstanbul üzerine yazdıklarında şehri, anılarından yola çıkarak bütün bir güzellik hâlinde anlatır. Bu güzelliği oluşturan parçalar arasında Kadıköy’ü mutlak mekânlardandır. Kadıköy, yazar için yalnızca İstanbul’un ruhunu tamamlayan bir yer değil, kendisi için yaşanmışlığın, İstanbul’u tanımanın da önemli mekânlarındandır.

(…)

Yazar, zaman zaman bu kimliğin değişmesinden de şikâyetçidir. Kadıköy’ü yalnızca gördükleriyle değil duydukları ve okuduklarıyla da anlatan Selim İleri, Atatürk’ün 1927 yılında Moda’ya gelişini ve yelkenli yarışlarını seyredişini anlatır. Annesinin arkadaşı Nezihe Hanım, 7- 8 yaşlarında olduğu o dönemi her anlatışında aynı heyecanı yaşar.

 

ARŞİV