Kadıköy’e yeni kültür evi

İBB tarafından Kadıköy’de hizmete açılan Turhan Selçuk Kültür Evi, İstanbul’un yeni buluşma noktalarından biri olmaya aday

24 Ocak 2025 - 07:41

Bazı isimler insanı çocukluğuna götürür. Bir İstanbul beyefendisi olan Abdülcanbaz’ın yaratıcısı Turhan Selçuk Kültür Evi de meraklılarını hem çocukluğuna hem de Selçuk’un çizgi dünyasına götürüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından  Caferağa Cem Sokak’ta hizmete açılan Turhan Selçuk Kültür Evi, hem geçmişe yolculuk yapmak isteyenler hem de bugün çizgiyle haşır neşir olmak isteyenlerin buluşma noktası olacak yerlerden biri.

Turhan Selçuk Kültür Evi, iki katlı, sıcak ve samimi bir yapıya sahip. Büyükçe bir bahçesi olan kültür evinde bir de kafeterya mevcut. İlk kat, hem kitaplığın hem de atölyelerin buluştuğu bir alan. Burada, Türkiye’nin ve dünyanın edebiyatından seçkin eserler yer alıyor. Kitaplıktan dilediğiniz kitabı alıp okuyabiliyorsunuz, tek koşul raftan aldığınız kitabı çıkarken masaya bırakmak. Kitaplık bölümleri aynı zamanda atölye olarak da kullanılıyor. Kültür Evi 11 Ocak’ta başlayan ve 2 Şubat’a kadar sürecek Çizgi Günleri’ne de ev sahipliği yapıyor. Etkinlikler, her yaş grubuna hitap eden bir program sunuyor. Yetişkinler ve çocuklar için açık çizim ve hikâye geliştirme atölyelerinin yanı sıra, teknik çizim ve çocuklara özel illüstrasyon, flipbook animasyon ve manga çizim atölyeleri de var.

TURHAN SELÇUK’LA YOLCULUK

Kültür evinin üst katında ise Turhan Selçuk’un hayatına ve kariyerine dair kapsamlı bir sergi yer alıyor. Sanatçının kızı Aslı Selçuk’un küratörlüğünü üstlendiği sergide, Selçuk’un kariyerinin ilk yıllarından itibaren yayımlanan 65 orijinal karikatür, kişisel eşyaları, ödülleri ve Turhan Selçuk’a armağan edilen eserler yer alıyor.

Selçuk’un hayatını ve çizgilerini izlediğiniz sergi, onun zaman içinde değişen çizgilerine tanıklık etme fırsatı sunuyor; mizahın önemli isimleri Aziz Nesin’in, Rıfat Ilgaz’ın kitaplarının kapaklarını çizen ustanın kendi anlatımıyla çocukluğundan çizgiyle tanışmasına, yaptığı ilk karikatüre kadar hayatını hem onun sözleri hem çizgileri hem de fotoğraflarla anlatıyor. 

CEMİL CEM SERGİSİ

Turhan Selçuk Kültür Evi’nde Cemil Cem için hazırlanmış bir saygı sergisi de mevcut. Cemil Cem’e ait 26 orijinal karikatür ve ünlü “Veli Efendi Çayırı” resmi kültür evinin ikinci katında meraklılarını selamlıyor.

ÜCRETSİZ ETKİNLİKLER İÇİN BİLETLER

İBB, Turhan Selçuk Kültür Evi’nde sadece çizgi veya kitaba dair etkinlikler düzenlemiyor. Çizgi Günleri etkinlikleri kapsamında bahçede konserler de veriliyor. 25 Ocak’ta Güneş Özgeç, 26 Ocak’ta Baba Zula, 1 Şubat’ta Begüm Akman ücretsiz konser verecek. 2 Şubat’ta ise yazarımız Murat Beşer ve Umut Adan, kültür evinin bahçesinde olacak. Etkinliklere dair ayrıntılı bilgiye İBB Kültür’ün sosyal medya hesaplarından ve www.kultursanat.istanbul adresinden ulaşılabilir.

 TURHAN SELÇUK ABDÜLCANBAZ'I ANLATIYOR:

Turhan Selçuk’un efsane karakteri Abdülcanbaz doğal olarak serginin önemli bir kısmını kaplıyor. Abdülcanbaz tutkunları olarak umudumuz İBB Kültür Yayınları’nın seriyi yeniden yayımlaması. Sadece bir karikatür karakteri değil, bir dönemin simgesi olan bir İstanbul beyefendisi olan Abdülcanbaz’ın doğuş öyküsü, hikâyesindeki diğer karakterlerin yer aldığı bölümde Selçuk Abdülcanbaz’ın öyküsünü şu sözlerle anlatmış:

“Abdülcanbaz halktan bir kişidir. Değerlerini, cevherlerini yitirmemiş bir kişi. İyiden, doğrudan, halktan, haktan yana olduğu için güçlüdür. Bizim insanımızdır o. Halkını seven her dürüst ve namuslu kişide az çok Abdülcanbazlık vardır.

1957 yılı... Milliyet gazetesinin genel yayın müdürlüğü odası. Abdi İpekçi ile söyleşiyoruz. Abdi, çizgi romanların tümünün dış kaynaklı oluşundan yakınıyordu. Sözlerini ‘Yerlisini oluşturamaz mıyız?’ diyerek tamamladı. Bana ikinci bir iş önermişti. Abdülcanbaz 1957'de Abdi İpekçi'nin ısrarıyla başladı.

Abdülcanbaz'ın ilk serüveni Turist Rehberi'ne Aziz Nesin'le birlikte başlamıştık. O yazıyor, ben çiziyor, gelirini de bölüşüyorduk. Bu serüvenden sonra Abdülcanbaz'ın isim babası olan Aziz Nesin işlerinin çokluğundan olacak, vazgeçti. Abdülcanbaz başlangıçta yalnızdı. Bir turist rehberi, bir Yeşilçam simsarı, anasının gözü hatta üçkağıtçı bir tipti. Sonraları kısa bir süre metinleri Rıfat Ilgaz yazdı. Tek başıma sürdürmek zorunda kalınca onu yeniden yaratmaya, karakterini yeniden çizmeye mecbur oldum. Abdülcanbaz giderek arınıp sağlam bir kişilik edindi. Daha sonra yandaşları ve karşıtları ile değişik karakterler belirdi.”

 


ARŞİV