“Kadıköy bana aşkı çağrıştırıyor”

Uzun yıllar Almanya’da diş hekimliği yapan Elmaz Kocadon, aynı zamanda gençlik yıllarında merak saldığı şiirlerden kopamamış usta bir şair. Kocadon “Kadıköy bana her zaman aşkı çağrıştırmıştır” diyor

05 Kasım 2020 - 23:54

Kadıköy her köşesi edebiyat kokan İstanbul’un öncü semtleri arasında yer alıyor. Hemen hemen her köşesinde, her sokağında bir sanatçının veya bir şairin izine rastlamak mümkün. Cemal Süreya’dan Nazım Hikmet’e, Arif Damar’dan Fazıl Hüsnü Dağlarca’ya kadar birçok usta şairin semtidir Kadıköy.

Şiir yazmaya henüz lise yıllarında başlayan şair Elmaz Kocadon yazdığı şiirlerle insanların özünde yer alan sevgiye, iyiliğe ve aşka ulaşmak istiyor. Şiirin yaşamın bir parçası olduğunu vurgulayan yazar Kocadon, aynı zamanda Almanya’da diş hekimliği yapıyor. Uzun yıllar Doğu’da gönüllü çalışan şair 14’üncü kitabını çıkarmaya hazırlanıyor. Diş hekimi ve şair Elmaz Kocadon ile evinde söyleştik.

“OKUDUĞUM HER ŞİİRİ EZBERLERDİM”

Diş hekimliğinden yazarlığa uzanan süreci anlatan Elmaz Kocadon, “Ben aslen Bodrum doğumluyum. Lise zamanlarımda altı tercih hakkımdan bir tanesi gazetecilik olmuştu fakat diş hekimliği üst sıralarda yer aldığı için diş hekimliği bölümünü kazandım. Şark görevim olmamasına rağmen gönüllü olarak Hakkâri bölgesinde hizmet verdim. Daha sonra maddi durumlar sebebiyle Almanya’ya gittim. Yazmaya lise çağlarımda başladım. Çünkü Karataş Kız Lisesi’nin gün batımının, içinde kabiliyeti olan kimseyi şair yaptığı söylenir. Hakikaten şiire başlamama en büyük etki eden husus orada karşılaştığım manzaradır diyebilirim. Lise yıllarımda şiire çok büyük merakım vardı hatta okuduğum her şiiri ezberlerdim.” diyor ve devam ediyor: “Diş hekimliğini kazandıktan sonra uzun bir müddet kariyer planlaması yaptığım için yazma fırsatım olmadı. Almanya’da uzun bir süre yaşadığım için Türkçem eksilmeye başladı. Bu sebepten sürekli tekrarlar yapmaya başladım ve kitap okudum. Bu durum bende yeniden yazma hevesi doğurdu”

Yazmanın çok meşakkatli ve titiz bir çalışma gerektiğini söyleyen Kocadon, “Hem diş hekimi olmak hem de şiir yazmak benim için hiç zor olmuyor. eceyle, güneşle, yıldızlar ile arkadaşlığımız var, onlar yazmak için ilham kaynağım oluyor. Son kitabımda 2012-2019 yılları arasında yazdığım şiirleri topladık. Şiir için mutlaka bir duygunuzun olması gerekiyor.” şeklinde ifade ediyor.

“KADIKÖY BANA AŞKI ÇAĞRIŞTIRIYOR”

Şiir yazarken içindeki sese yetişemediğini belirten yazar, “Kadıköy’e dair Büyük Kulüp’te yazdığım şiirlerim de mevcut. İlk eşim Kadıköy’de yaşıyordu bu sebepten flört zamanlarımın çoğu Kadıköy’de geçti. Kadıköy bana her zaman aşkı çağrıştırmıştır.” diyor.

Kocadon, okuyucularından da çok güzel tepkiler aldığını söyleyerek, “ Örneğin bir arkadaşım şiir kitaplarından bir tanesini okumuştu. Bana hayatta yalnız olmadığını, başkalarının da üzüldüğünü fark ettiğini söylemişti. Okuyucuların duygularına dokunmak çok keyifli bir durum. Herkes çok kitap okuyabilir ama herkesin şiirden anladığını düşünmüyorum. Çünkü şiiri okumak için daha özel bir ruha ihtiyacınız var. Çoğu insanın aşkı anladığını da düşünmüyorum. Çünkü aşk sadece karşı cinse duyulan bir ilgi değildir. Bir çiçekle konuşabilmek, evreni olduğu gibi sevmek, tutkuyla bir şeylere bağlanmak aşkların en kıymetlisidir. Eğer insanlar gerçek aşkı ve sevgiyi bilseydi savaşlar, kavgalar hiçbir zaman olmazdı. Evrende hepimiz bir enerjiyiz ve bu enerjiyi ancak sevgiyle birbirine bağlayabiliriz.  Bu sebepten benim yazdıklarım daha çok kişinin özüne hitap ediyor.” diye belirtiyor.

Yazar Elmaz Kocadan keyifli bir sohbetin ardından kitabında yer alan şu dizlerle uğurluyor bizi:

“Bu sabah

rüzgâr esti penceremden

yosun kokulu.

O anda hissettim kalbimde

sevgili gibi İstanbul’u”


ARŞİV