Contemporary İstanbul Vakfı’nın bir markası olan ve geçtiğimiz temmuz ayında Zeytinburnu’ndaki Büyükyalı Fişekhane binası içinde sanatseverlerle buluşan Cocoon, Art On İstanbul Galerisi işbirliğiyle hazırlanan “Kozayı Örmek” isimli ilk çağdaş sergisini açtı. Küratörlüğünü Gökşen Buğra’nın üstlendiği sergi, yaşamın her daim yeniden inşa edilebileceğini ve dönüşmek için insanın kendi ile baş başa kaldığı zamanın, kurduğu yuvanın önemine vurgu yapıyor. Sergide 16 farklı sanatçının 70’den fazla işi bulunuyor.
Onlardan biri de “Kadıköy 1”. Kadıköy merkezli sanatçı kolektifi Oddviz'in ürettiği bu iş, fotogrametrik sanal yerleştirme tekniğiyle yapılmış bir çalışma.
Detayları Oddviz ekibine sorduk.
Ne zaman ve nasıl kuruldunuz? Üçünüz nereden nasıl tanışıyorsunuz da Oddviz’i oluşturdunuz?
Oddviz Çağrı Taşkın, Erdal İnci ve Serkan Kaptan’dan oluşuyor. Ankara’dan çocukluk arkadaşıyız. 2016 yazında Kadıköy’de becerilerimizi birleştirmeye karar vererek ve Oddviz Kolektif’i kurduk. Çağrı mimarlık, Erdal sanat ve Serkan da mühendislik eğitimi aldı. Kolektifimizin bu üç dalı bir potada eritmesi bizim için önemli.
(soldan sağa:Çağrı Taşkın, Serkan Kaptan, Erdal İnci)
Oddviz ne demek?
‘Odd’ ingilizce tuhaf demek. ‘Viz’ de ‘visual’ yani İngilizce ‘görsel’in kısaltması. Oddviz tuhaf görsel anlamına geliyor.
KADIKÖY’E DAİR 3 BÜYÜK İŞ
Kadıköy merkezlisiniz. İşlerinizin bazıları da bu ilçeyle alakalı sanırım? Burası size nasıl bi ilham veriyor?
Uzun zamandır Kadıköy’de yaşıyor ve çalışıyoruz. Kadıköy üzerine üç büyük işimiz var. Bahariye Caddesi'ndeki renkli babalar işlerimizin merkezinde yer alıyor.
Daha önceki Tellalzade’de koşan ekip ve sokak köpeği işleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Fotogrametri tekniğini kullanarak önce kendimizi sonra da antikacıları ile meşhur Tellalzade Sokağı’nı belgeledik ve dijitale aktardık. Sonrasında bilgisayar başında sokağı bükerek bir silindir haline getirdik ve kendimizi bir kukla gibi kullanarak bu silindirin üzerinde koşturduk, böylece sonsuza kadar aynı tempoda koşan üçümüzün bu videosunu elde etmiş olduk. Diğer bir denememizde de yine kendi modellerimizi kullanarak uyumakta olan bir köpeğin önünden sessizce geçip gittiğimiz videoyu oluşturduk.
“KAMUSAL ALANDAN BESLENDİK”
Kozayı Örmek sergisindeki “Kadıköy 1” isimli çalışmanız nedir?
Fotogrametri tekniği, objeleri 3 boyutlu ve fotogerçekçi bir şekilde belgelememize olanak tanıyor. Belgelediğimiz objeleri sonradan sanal ortamda hep birlikte yerleştirebiliyoruz. Kadıköy I işimizde mahallemizdeki babalardan başlayarak yüzlerce objeyi, birçok heykeli ve Osmanlı çeşmesini belgeledik ve tek bir komposizyonda 3 boyutlu bir şekilde biraraya getirdik. Kompozisyonu sanal olarak aydınlattık ve işimizi oluşturacak fotoğrafını çektik.
“Sergi, yaşamın her daim yeniden inşa edilebileceğini ve dönüşmek için insanın kendi ile baş başa kaldığı zamanın, kurduğu yuvanın önemine vurgu yapıyor” deniliyor tanıtımda. Bu bağlamda sizin işiniz nerede konumlanıyor?
Envanter serimizin ilk ve en güçlü işi olarak tanımlayabileceğimiz işi, Kadıköy’ü, kendi mahallemizi kullanarak yarattık. Kamusal alandan beslendik. Burası bizim yuvamız, bizim ilhamımız ve sokaklar toplumsal olarak birbirimiz ile diyalog kurduğumuz sergi alanlarımız.
“GÜÇLÜ BİR İMGE OLUŞTURUYORUZ”
Bu eseri üretirken aklınızdan neler geçti, nelere vurgu yapmak istediniz?
Sokak sanatına ve sokak objelerine çok değer veriyoruz. Gündelik hayatımızda çoğu zaman dikkatimizi çekmeyen bu kamusal objeler, duvarlar aynı zamanda zamanın ruhunu yansıtan birer tuval görevi de görüyor. Yazılamalar, grafitiler, yapıştırmalar, boyamalar, zedelenmeler…bütün bunlar ile aslında fabrikadan birörnek çıkan objeler biriciklik kazanıyor ve plastik değeri yüksek eserlere dönüşüyor. Biz zamanı durdurarak sokakları belgeliyor ve belgelediğimiz objeleri tek bir kadrajda toplayarak güçlü bir imge oluşturuyoruz.
Yapım sürecinden bahseder misiniz? Sanırım Kadıköy'ün simgelerinden bazılarının (baba’lar, Boğa...) fotoğraflarını çekip, tek bir fotoğrafta birleştirdiniz? Öyle mi?
İşlerimizde fotogrametri tekniğini kullanıyoruz. Fotogrametri tekniği farklı noktalardan çekilmiş fotoğrafların birbirleri arasındaki perspektif bağıntısından yola çıkarak kadrajdaki objelerin uzamsal çözümlenmesini mümkün kılar. Yani fotoğraflar aracılığı ile 3 boyutlu fotogerçekçi modeller üretiyor ve işlerimizi bu modelleri kullanarak şekillendiriyoruz. Fotoğraf kolajı değil, 3 boyutlu obje yerleştirmesi yapıyoruz.
Sokak objelerini neden bir eskici arabası üzerine koydunuz?
Bu objeleri Kadıköy’ün demirbaşlarından birisi olan eskici arabasının üzerinde birleştirmek dönüşümün hızla gerçekleştiği çağımızda anlamlı geldi.