Kadıköy'de 'ŞİİRE GEL!' sesleri…

21 Mart Dünya Şiir Günü’nde Kadıköy’de buluşan Türkiye Yazarlar Sendikası üyesi şairler, yoldan geçenlere usta şairlerin şiirlerini ve kendi kitaplarını dağıttı.

28 Mart 2013 - 11:45

Semra ÇELEBİ

 
İlk kez 1999 yılında UNESCO tarafından ilan edilen ve dünya çapında kutlanan Dünya Şiir Günü, bu yıl Türkiye Yazarlar Sendikası’nın çağrısıyla 21 Mart Perşembe günü Kadıköy sokaklarında kutlandı. Aralarında Suna Aras, Metin Cengiz, Rabia Mine, Nur Saka, Hakkı Zariç, Nurullah Can ve Emine Erbaş gibi şairlerin bulunduğu grup, Kadıköy Postanesi önünde buluşup, yoldan geçenlere kendi şiir kitaplarıyla Metin Altıok’tan Ahmed Arif’e birçok usta şairin dizelerinin yer aldığı bildirileri dağıttı. Ayrıca “Yasak Meyve adlı şiir dergisi de ücretsiz olarak dağıtıldı. Kimileri merakla kitapları ve bildirileri alırken kimileri almak istemedi. Şairler almak istemeyenlere “Bugün Dünya Şiir Günü. Hiç değilse bugün şiirden korkmayın” diye seslendi. Kitap ve şiir verilenler arasında etkinliği izlemeye gelen polisler de vardı. Polislerin kitapları dikkatle incelemesi gözlerden kaçmadı. Eray Canberk’in kaleme aldığı bu yılki Dünya Şiir Günü Bildirisi’ni Türkiye Yazarlar Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi, şair Hakkı Zariç okudu. “Şiirini yitirmekte olduğumuz bir dünyada yaşadığımızı” söyleyen Canberk’in bildirisinde şu ifadeler yer alıyor:

“TEHLİKE ANINDA KURTARICI ŞİİRDİR”
“Şiir herkese tanıdıktır; herkesin bildiğidir. Kırgının fısıltısı, öfkelinin haykırışıdır. Şair de Fuzuli’nin dediği gibi yoksul bir hükümdar, görkemli bir yoksul olabilir. Şair herkes için de söylese, kendi için de söylese türküsünü, sözcükler bir kere dizeye dökülüp şiir oluştu mu herkesindir artık şiir.
Şiirin ana maddesi dildir. Öteki yazın sanatlarının da ana maddesi dildir ama şiirinki daha da dildir! Çünkü şiirde her sözcük kendi anlamını aşar, gizilgüç anlamını sunar şiire. Şiir düşüncelerle yazılmaz ama şiirsiz düşünceler de bir işe yaramaz. Şaire de şiirle yaşamak yetmez, şiirde yaşaması gerekir. Tehlike anında kurtarıcı şiir. Karanlıkta birbirini yitirenler, yine birbirlerini bulmak için “Sese gel!” diye bağırırlar… Karanlık dönemlerde insanlığın kendini bulması için “Şiire gel!” diye bağırmalıdır… Aydınlık dönemlerde ise zaten şiire gelinmiştir demektir.” Eray Canberk, kaleme aldığı Dünya Şiir Günü bildirisini ise şöyle bitiriyor: “Dağlarca’ya bir göndermeyle noktalayalım sözü: Duyuyor musunuz? Birileri “Şiire gel! diye seslenip duruyor.”
 

ARŞİV