Kadıköy’de “çöpler” enstrüman oldu

Sığınak Sanat’ta gerçekleşen “Konservelerin Uyanışı” etkinliğinde işlevini yitirmiş atık malzemeler müzik enstrümanına dönüştürüldü

13 Ocak 2017 - 15:49

İşlevini yitirdiği için kullanmadığınız eşya ve malzemeleri çöpe atmak yerine onlarla neler yapabileceğinizi düşündünüz mü? Peki, bu malzemelerle gitar, bateri seti veya bir arp yapabileceğinizi biliyor muydunuz? İşte bu sorular Erdem Temel ve Melike Bozkurt’un 7 Ocak Cumartesi Kadıköy’de bulunan Sığınak Sanat’ta düzenlediği “Konservelerin Uyanışı” etkinliğinde cevap buldu. Etkinlikte kullanılmış konserve kutuları, elektrik süpürgesi borusu gibi birçok “işe yaramaz” malzeme, hayal gücünün sınırları zorlanarak, telli ya da vurmalı çalgılara dönüştürüldü. “Her materyalin yaratabileceği bir ses potansiyeli var. İnsanlar gündelik eşyalarda bunu göz ardı ediyor” diyen, atölyenin yürütücülerinden Erdem Temel’le etkinliğin amaçlarını ve iki yıldır üzerinde çalıştıkları, “vegan” ODR enstrümanlarını konuştuk.

  • Önce sizi tanıyalım. Kendinizden bahseder misiniz?

Adım Erdem Temel. Sanırım tanıtabileceğim tek şey bu. Normalde enstrüman yapımı eğitimi almadım. Kız arkadaşım Melike sayesinde enstrüman yapımına ‘sarmış’ bulunmaktayım. Daha önce ses teknisyenliği, ses akustiği dersleri alırken kafamda dönen projeler oluyordu. Seneler sonra Melike’yle tanıştığımda onları gerçekleştirebilme şansı buldum. Bu aralar enstrüman yapımcıyım diye geziyorum.

  • “Konservelerin Uyanışı” atölyesini kendi gözünüzden nasıl tariflersiniz?

Her şeyin doğasında kendine özgün bir ses var. Her materyalin yaratabileceği bir ses potansiyeli var. İnsanlar gündelik eşyalarda bunu hep göz ardı ediyor, es geçiyor. Hiç aklınıza gelmeyecek şeylerin seslerini dinlemek bana çok daha büyük zevk veriyor. John Cage diye bir avangart kompozitörün amfilenmiş kaktüs gibi deneylerini izleyerek her şeyi ses çıkartacak bir malzeme olarak görmeye başlamıştım hayatımda. Bu görüşü de insanlarla paylaşmak için bir fırsat oldu sadece.

  • Fikir nereden çıktı?

Fikir, Sığınak Sanat Atölyesi’nin sahibi ve yürütücüsü Yavuz’dan çıktı. Biz geri dönüşüm enstrüman yapımıyla zaten uğraşıyorduk. Yavuz’un da katkısıyla bunu başka insanlara öğretebileceğimizi düşündük. İnsanların zamanını da çok almadan “ortaya ne koyabiliriz?” diye beyin fırtınası yaptık. İşlevini yitirmiş bir malzemeye yeni bir işlev kazandırma hali en baştan beri ilgi çekiciydi. Bunun müzikle olması çok daha hoş geliyor bize.

  • Atölyeler devam edecek mi?

Çeşitlenerek devam edecek. Çağrı Yalçın arkadaşımız geri dönüşüme devam ederek, yakın zamanda vurmalı enstrümanlar atölyesi yapmaya başlayacak. Hayatın getirdikleri yüzünden biz yavaştan çekilip, işi ona bırakacağız.

VEGAN ENSTRÜMAN OLUR MU?

  • Geri dönüşüm enstrüman yapımı dışında iki senedir devam eden bir projeniz daha var. Biraz ondan bahseder misin?

Biz ODR enstrümanları diye bir marka oluşturmaya çalışıyoruz. ODR mitolojiden gelen bir karakterin ismi. İnsanlar farkında değil ama enstrüman yapımında çok fazla hayvansal ürün kullanılıyor. Kemik iliğinden, böcek yumurtalarına kadar birçok malzeme müzik marketlerdeki ürünlerin içinde bulunuyor. Melike de ben de veganım. Biz de buna alternatif olarak tamamen vegan, havyasal ürün kullanılmayan enstrümanlar üretmeye çalışıyoruz. Enstrümanlarda insan zihninin oluşturduğu biçimleri kullanmayı reddediyor, doğanın bize verdiği formları kullanarak enstrüman yapmaya çalışıyoruz. İkincil olarak matematikle geliştirilmiş formlar yerine doğa ona nasıl şekil verdiyse o şekliyle kullanıyoruz. Böylece kendine has, doğanın verdiği formun özgün sesini ortaya koymuş oluyoruz. Örneğin saksafonu bambudan yapıyoruz. Pirinci dövüp bir şekil vermek yerine bambunun kendine has şekliyle sesi oluşturuyoruz. Tarihe baktığımızda da uzun saplı enstrümanların atası su kabağından yapılmış bir enstrüman.  Hatta çift boğumlu su kabağı sayesinde şu an ki bildiğimiz gitarın formu oluşuyor. Oradan evirilip geliyor. Aslında bizim yaptığımız şey antik düşünceyi günümüz koşullarında yeniden canlandırmaya çalışmak.

  • Ne zaman başladınız bu projeye?

Yeni başladık sayılır. İki senedir üzerinde çalışsak da kendimizi dışarıya yeni açtık. Alışık olmadıkları için insanlar ilk zamanlar gitarlarımızın gitar olduğunu bile anlamıyordu. Onun için gözlerinin alışık olduğu müzisyenlerle video çekimi gibi şeyleri kovalıyoruz ki daha enstrüman muamelesi görsün enstrümanlarımız(gülüyor). Ya bir fantezi olarak görüyorlar, ya da süs eşyası zannediyorlar. Biraz ezber kıran bir şey olduğu için arada kalmışlık var tepkilerde. Bunu yavaş yavaş aşma sürecindeyiz ki bu Türkiye’de oldukça zor oluyor.

  • Proje hangi aşamada? Zorlandığınız noktalar neler?

Herhangi bir enstrümanı bu perspektifle ortaya koymak çok fazla emek isteyen bir süreç. Enstrümanlarımızdan biri bir senedir hala gelişme aşamasında. Bir de bilgi bulmakta zorlanıyoruz. Su kabağından nasıl enstrüman yapılır diye yazınca internete, bir şey çıkmıyor(gülüyor). Kendimizin yeniden keşfetmesi gerekiyor o antik teknikleri. O yüzden başka bir işe zaman ayırdığımızda işler sekteye uğruyor. Sadece hayalimizi devam ettirebilecek kadar maddi geri dönüş bekliyoruz açıkçası. Bunu yapalım çok zengin olalım, efsane olalım gibi bir derdimiz yok

  • Çalışmalara katkı sunmak isteyenler, atölyelere katılmak isteyenler sizi nasıl takip edebilirler?

İnternet sitemiz hazırlık aşamasında. Şu an tek iletişim kanalımız Facebook grubumuz. Onun dışında telefon numaramı her yere yazıyorum. Telefondan organik olarak iletişime geçmeyi daha çok seviyorum.

Geri dönüşüm enstrüman atölyeleri çeşitlenerek devam edecek. Siz de çalışmalara katkı sunmak, atölyeleri takip etmek istiyorsanız bu adreslerden iletişime geçebilirsiniz:

facebook.com/odrcustom

Erdem TEMEL - 0532 350 96 00


ARŞİV