Moda semtinin eczacı şairi Melih Ziya Sezer'in beşinci şiir kitabı çıktı. “Geçip Giderken” adını taşıyan kitapta, Sezer’in 1950’lerde kaleme aldığı ilk şiirlerinden, içinde bulunduğumuz 2019’da yazdığı şiirlerine dek bir seçki bulunuyor.
Gazeteci-yazar Tanju Cılızoğlu, kaleme aldığı “Duru yalınlığın şiiri” başlıklı önsözde, Cumhuriyet dönemi Türk şiirini inceleyenlerin Sezer’in yapıtlarıyla mutlaka buluşacaklarını belirtiyor. Cılızoğlu, Sezer’in yaşamının da şiir gibi yalın olduğunu vurgulayarak, “Kendi dünyasına sığınmış, seçici, oldukça sakin bir yaşamı dokumayı seçmiştir. Yarışmalara katılmak, şiirlerinin yayınlanması için çaba harcamak gibi hiçbir adım yaşamamıştır. Bugün sadece şiirde değil edebiyatta yalınlık, duruluk seçenler için O’nun şiiri vazgeçilmez bir örnek. Varlığından şiirleri kadar gönendiğim dostum doğa lütfetsin, ömürler versin 87 yaşında diri, henüz ayakta sürüklüyor hayatı. Son kez bütün şiirlerini 2013’te bir kitapta topladı. Konuşamadık ama susarak kabullendik ki ustanın son kitabıdır. Ne güzel aldanmışız. O son kitabı üzerinden beş yıl geçti. Yazmayı sürdürdü. Yaş ilerledikçe şiirlerindeki, yalınlık daha bir duruluğa vardı. Döne döne okuduğum, yaşama ne zaman tutunmam gerekirse okuduğum kitaplarında olmayan son döneminin şiirleri de bir kitaplık oldu.Bütün şiirlerini topladığı son kitabı literatürün zaptına geçti de sonrasında beş yıldır yazdığı öksüzler dosyalarda kalmışlardı. Bu kitapta bu öksüz şiirler de kendi tarihinin içinde yerini aldı. Yarın Cumhuriyet sonrasında Türk şiirini araştıracak inceleyecek olanların buluşmasına sunuldu. Melih Ziya Sezer’in kalan ömrü inanıyorum ki şiiri dokuyarak sürecek. Gene inanıyorum ki dostum son nefesinde de belleğinden harmanladığı henüz şiirleşmemiş dizelerini mırıldanarak ölümü taçlandıracak” diyor.
KARINCA VE ŞİİR…
Acıbadem sakini müzisyen ve dövme ustası Bahadır Cem Börekçioğlu da ilk kitabını çıkardı. “Büyük Karınca Ayini” adını taşıyan şiir kitabının tanıtımında, “İç coğrafyasında yersiz yurtlaşan ve bunun dengesini dış coğrafyada nomad’lik ile yerleşik düzen arasında dengeleme girişimlerinde bulunan Börekçioğlu yazınsal temelini bu lirik ve çıplak denemeleri ile örüyor.” Deniliyor. Moda’da bulunan alternatif yayınevi Sub Press etiketiyle okuyucu karşısına çıkan kitapta, Börekçioğlu’nun yer altı edebiyatı türündeki şiirleri bulunuyor. Kitabın arka kapağında ise, Börekçioğlu’nun ayrı ayrı tasarlayıp, mühürle tek tek baskıladığı karınca figürleri yer alıyor.
Acıbadem’de Karınca adlı bir jazz kafesi ve bir de dövme stüdyosu bulunan Bahadır Cem Börekçioğlu, “Evveliyattan beri bir şeyler yazar çizerim. Bu benim ilk ve en sevdiğim uğraşım olmuştur. Dövmeden,sinemadan ve hatta müzikten önce, yazmakla uğraşıyordum. Karıncayı bir metafor olarak yazılarımda kullanırdım.Birkaç özel anlamı da var elbette. Karınca, benimle bütünleşmiş bir motif oldu’’ diyor.