Kadıköy’den şiir geçti

Dünya Şiir Günü’nde “Kültürlerarası Şiir ve Çeviri Ödülleri” Caddebostan Kültür Merkezi'nde sahiplerini buldu

23 Mart 2017 - 15:59

Kültürlerarası Şiir ve Çeviri Akademisi tarafından verilen “Kültürlerarası Şiir ve Çeviri Ödülleri” 21 Mart Dünya Şiir Günü’nde Caddebostan Kültür Merkezi'nde sahiplerini buldu. İtalya PEN Başkanı, şair Sebastiano Grasso’ya “Barış ve Dostluk Ödülü”nün verildiği törende, “Çöl Ahalisi veya Ben ile Ben” adlı eseriyle Şeyda Üzer ve “Size Bir Ali Getirebilirim” adlı eseriyle Muhammed Abdullah’a “Şiir Ödülü”; Seamus Heaney’den yaptığı “Seçilmiş Şiirler” çevirisi ile Baki Yiğit’e “Çeviri Şiir Ödülü”, ‘Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türk Şiirinde Kadın’ adlı çalışmasıyla Erol Gökşen’e “Şiir İnceleme Ödülü” ve sanat dünyasına büyük emekler vermiş olan Doğan Hızlan'a “Büyük Usta Onur Ödülü” verildi. Gülsen Tuncer’in sunuculuk yaptığı törene, Kültülerarası Şiir ve Çeviri Akademisi Başkanı Enver Ercan ve şiir dünyasının önde gelen isimlerinin yanı sıra Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu da katıldı.

“EDEBİYATIMIZIN CUMHURBAŞKANI…”

Törende “Büyük Usta Onur Ödülü” bu yıl 80. Doğum yıldönümünü kutlayan Doğan Hızlan’a verildi. Tuncer, ödülün Hızlan’a verilme sebebini şöyle açıkladı: “Yapıtlarıyla, dergileriyle, yazılarıyla, editörlüğüyle, yaşamı boyunca edebiyatımızı desteklediği ve modern Türk edebiyatının belleği olduğu için Büyük Usta Onur Ödülü, edebiyatımızın cumhurbaşkanı Doğan Hızlan’a verildi”

BARIŞ VE DOSTLUK ÖDÜLÜ GRASSO’YA

Barış ve Dostluk Ödülünün sahibi ise İtalyan PEN Başkanı, sanat eleştirmeni ve çevirmen Sebastiano Grasso’ya verildi. Grasso, etkinlikten birkaç gün önce evinin bahçesinde kaza geçirdiği için ödülü almaya gelemedi. Grasso’nun adına ödülü İtalya PEN Genel Sekreteri Dr. Rayna Castold aldı. Tuncer, Grasso’ya gerek Corriera Della Sera gazetesinde yazdığı yazıları, gerek PEN dergisinde yazdığı makaleleriyle Türk edebiyatının İtalya’da tanınmasına katkıda bulunduğu için teşekkür etti.

ŞİİR ÖDÜLÜ GENÇLERE

“Şiir Ödülü”, “şiir tekniğini kurmada gösterdiği vaatkar beceri, genç bir şair olarak özgünlüğe, estetik arayışlarına verdiği önem, bu yönde gösterdiği cesaret ve özellikle şiirinden anlaşıldığı kadarıyla estetik arayışlarını sürdüreceği yönündeki işaretler” nedeniyle “Çöl Ahalisi veya Ben ile Ben” dosyasıyla Şeyda Üzer’e ve “Size Bir Ali Getirebilirim” dosyasıyla Muhammet Abdullah’a verildi. Ödülü almak üzere sahneye çıkan Şeyda Üzer yaptığı konuşmada, “Uzun beklenilmiş zamanlar için uzun cümleler kurmak, hak verirsiniz ki çok zor. Ama birbirinize iyi bakın. Güneşin toprağa ve toprağın kurda kuşa, çimenin çiçeğe iyi baktığı gibi. Çünkü şiir bana öyle baktı ve bu ödül için çok teşekkür ederim.” derken, Muhammet Abdullah yaptığı konuşmada, “Malumunuz asırlardır zor günlerden geçiyoruz. Fakat kulaktan kulağa fısır fısır bir şeyler dolaşıyor. Korkuyla umut arasında. Korku yoğun. Bütün aidiyetleri bir an evvel tez elden koparmak ümidiyle. Yeniden ödül için, mükafat için çok teşekkürler” şeklinde konuştu.

İLK ÇEVİRİ MEKTUP ARKADAŞINA

“Çeviri Şiir Ödülü”nü Seamus Heaney’den yaptığı “Seçilmiş Şiirler” çevirisi ile Baki Yiğit aldı. Yiğit, sahnede yaptığı konuşmada, ilk şiir çevirisinin hikâyesini anlattı: “Öncelikle beni bu ödüle değer gördüğünüz için herkese yürekten teşekkür ediyorum. İnsanın severek yaptığı bir işin karşılığını böyle alması apayrı bir duygu. İzninizle kısaca size şiir çevirmeye nasıl başladığımı anlatayım. Üniversitede çeviri yapmaya başlayınca bir yandan da lisanımı geliştireyim diye dünyanın farklı ülkelerinden mektup arkadaşları bulup yazışıyordum. Yunanistan’dan yazıştığım mektup arkadaşlarımın birinden de hoşlanıyordum. O zamanlar Yunanistan’da büyük bir deprem olmuştu. Ben de kendisine yazarak onunla duygularımı paylaşmaya çalıştım. Sonra aklıma geldi. Bülent Ecevit’in Türk-Yunan şiiri vardır. Onu İngilizce’ye çevirdim Komşuyuz dedim, aramızda sadece Ege Denizi var. Büyük bir hevesle şiirin İngilizcesini mektuba ekleyerek gönderdim. Cevaben bir mektup geldi. İçinde bir kartpostal. Kartpsotalda beyaz gelinliğiyle bir yunan kadını. Peki dedim, şimdi benim bu çabam boşuna mı gitti? Hayır. Bu bana yol açmış oldu. Öylelikle başladım şiir çevirmeye.”

“EMEKLERİMİN KARŞILIĞINI ALDIM”

Gecede, “Şiir İnceleme Ödülü” ise Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türk Şiirinde Kadın’ adlı çalışmasıyla Erol Gökşen’e verildi. Gökşen, çalışmasının 6 yıl önce yaptığı yüksek lisans tezi olduğunu belirtti ve ekledi: “Herkesin malum olduğu üzere, yüksek lisans ve doktora çalışmaları çok zor ve yorucu oluyor. Bu tez için yüzlerce kitap, binlerce sayfa Osmanlıca metin okumuştum. Fakat çalışmayı bitirdiğimde yorucu süreçten kaynaklı çok bunalmıştım. Şuan 6 yıl sonra bu ödülü alınca, bu ödülü verildiğini duyunca, 6 yıl önceki emeklerimi karşılığını aldığımı gördüm ve çok mutlu oldum.”

Ödül töreninin ardından, sahneye çıkan Tuna Kiremitçi şarkılarını törenin izleyicileri için seslendirdi.


ARŞİV