Kadıköylüler, Anadolu’yu resmediyor

Anadolu medeniyetlerinin izini sürerek, Hitit, Frig ve Urartu gibi uygarlıkların izlerini tuvallerine yansıtan Kadıköylü ‘İz Sürücü’ adlı resim ekibi, 7 yılda 700’ü aşkın tablo yaparak İstanbul içi ve ülke genelinde 21 sergi açtı

15 Mayıs 2018 - 15:22

Kentsel dönüşüm nedeniyle geçici olarak Fikirtepe’teki bir okulda faaliyet gösteren Feneryolu Halk Eğitim Merkezi’ndeyiz. Atölye sınıflarının birini ziyaret ediyoruz. Orta ve ileri yaşlı Kadıköylü kadın kursiyerlerin baskınlığını hissettirdiği bu sınıfta, tıpkı eski okul zamanlarındaki gibi resim dersi var. Konu ise serbest, herkes dilediğini tuvale döküyor. Çünkü onlar biraz yorgunlar. Çünkü yeni sergilerini açtıkları Diyarbakır’dan henüz döndüler.

Peki ya kim onlar? 2010-2011 eğitim öğretim yılından beri Feneryolu HEM Sanat Tasarımı Bölümü Resim Öğretmeni Handan Kırımlı’dan resim dersi alan -sayıları zaman içinde değişse de çekirdek kadrosu 35 kişiden oluşan- kursiyerler. Fakat onlar diğer kursiyerlerden biraz farklı. Bir kere, spesifik bir isme sahipler; “İz Sürücü”.  Anadolu medeniyetlerinin izini süren ekibin amacı; medeniyetler beşiği Anadolu uygarlıklarının geriye bıraktıkları mirasa sahip çıkarak bu mirası resim yoluyla gelecek nesillere sanat aracılığıyla aktarmak...

TUVALLERDEKİ MEDENİYETLER

İz Sürücü ekibi her sene farklı bir Anadolu medeniyetini tema olarak seçiyor. O medeniyetin karakteristik özelliklerini tablolara çizmeden evvel, kitap ve belgesellerden oluşan bir hazırlık eğitimi süreci geçiriyorlar. Ardından da tablolarını yapıyorlar. İşin dikkat çekici kısmı da burada başlıyor. Sergilerini sadece bulundukları ilçe Kadıköy’de açmak yerine, ele aldıkları medeniyetin beşiği şehre giderek bizzat orada açıyorlar. Yani eserleri de kendileri de adlarını aldıkları Feneryolu’yla sınırı değil, Türkiye’ye yayılıyor.

2011’de Çorum’da açtıkları ilk sergi ile başlayan bu seri, her yıl farklı bir kentt ile devam etti. Şanlıurfa’da “Göbeklitepe”, Konya’da “Çatalhöyük/Kubad-ı Abad”, Eskişehir’de “Frigler ve Taştaki Türkler”, Van’da “Urartular”, Çanakkale’de “Troya’dan Çanakkale’ye”, Adıyaman’da “Kommagene”, Sivas’ta “Selçuklu’dan Sivas’a” temalı sergiler açtılar. Son olarak da Diyarbakır’da, “Dünden Bugüne Körtiktepe’den Diyarbakır’a” adıyla sergi açan ekip, 2012 yılında ise yurtdışında,  Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bir karma sergiye katıldı. İz Sürücü ekibi, İstanbul içinde de çoğu Kadıköy’de olmak üzere 11 sergiye imza attı, bugüne dek 700’ü aşkın tablo yaptı.

Tam da bir halk eğitim merkezinin adı ve misyonuna yaraşır şekilde hem kursa gelen Kadıköylülerin hem de diğer insanların farkındalığını oluşturmaya yönelik olan bu proje,  sadece yağlıboya tablolarla da sınırlı değil. Projeyi tüm Feneryolu HEM’e yaymışlar. Öyle ki diğer branş hocalarının da katkılarıyla resimler, nakışlara ve kıyafetlere de aktarılmış. Yani bazı sergilerde tablo ve tablonun kıyafete dokunmuş hali birlikte sergilenmiş.

İz Sürücü’nün seneye hedefi ise Bosna Hersek’te bir sergi açmak. Uzun vadede de köklü bir tarihi olan Kadıköy ve özellikle Fikirtepe kültürünü resmetmek niyetindeler.

GİZEMLİ ANADOLU’NUN SEMBOLLERİ

Resim eğitmeni Handan Kırımlı, bu projenin çocukluk hayali olduğunu belirterek, “Mesela Rahmi Pehlivanlı, Bedri Rahmi Eyüpoğlu gibi bütün Anadolu’yu resmetmek… Bu hayalim bu okula kısmet oldu. Ekibimizle birlikte Anadolu’yu resmediyoruz. Amacımız bütün kültür varlıklarımızı ortaya çıkartmak, müzelerde gizli kalmış halka ulaşamayan bütün eserleri resmedebilmek. İnsanlara ulaşabilmesini çok önemsiyoruz. Müzelere gitmeyen, gidemeyen kişiler, ayaküstü geçerken galeriye uğrayıp bir resmimizi görüp, ‘Anadolu’da bu da varmış!’ dese bile bizim için yeterli.” diyor. Kendilerinin de bu süreçte Anadolu hakkında bilgilendiğini anlatan Kırımlı, “Anadolu’nun her toprağının her zerresinde bir bereket, her taşında bir sembol, her şehrinde bir görkem ve gizem olduğunu öğrendik. Destanların, efsanelerin gerçekliğine inandık. İz sürmeye devam ettikçe kim bilir daha neler bulacağız?” ifadelerini kullanıyor. 

Sergi açacakları kente gitmeden önce orada bir kardeş okul seçerek, onların ihtiyaçlarına yönelik bir yardım kampanyası düzenlediklerini ve bağışlanan hediyelerle o şehre gittiklerini anlatan Kırımlı, “Yani sadece tablolarımızı alıp gitmiyoruz… Ruhumuzu götürüyoruz, onların ruhunu alıp buraya geliyoruz. Sergi açtığımız şehirlerde yerel halk tarafından çok güzel karşılanıyoruz. Oradaki halkla iç içe olmak bizi çok duygulandırıyor. Bilmediğimiz birçok şeyi öğreniyoruz, onlar bizi tanıyorlar biz onları tanıyoruz hatta işbirlikleri yapıyoruz. İstanbullular ile Anadolu kültürleri bu ziyaretlerde kaynaşıyor. Sanatın birleştirici gücü… Dünyayı sanat kurtaracak.” dileğinde bulunuyor.


ARŞİV