Kadıköylüler Nazım Hikmet'i unutmadı
Usta Şair Nâzım Hikmet, doğum gününde sevenleri tarafından bir kez daha anıldı.
Usta Şair Nâzım Hikmet, doğum gününde sevenleri tarafından bir kez daha anıldı. Kadıköy Belediyesi tarafından düzenlenen anmaya katılan ressam İbrahim Balaban, “Nâzım bana ‘dünyanın en büyük ressamısın’ derdi. Ben öğrencisi İbrahim Balaban, dünyanın en büyük ressamıyım” dedi
Aysel KILIÇ
Usta Şair Nâzım Hikmet, 113. doğum günü olan 15 Ocak’ta anıldı. Kadıköy Belediyesi tarafından Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) düzenlenen anmaya ilgi büyüktü. Nâzım Hikmet’i ananlar arasında Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu da vardı. Şair, yazar ve sanatçıların yoğun katılım gösterdiği “Nâzım Gecesi”nin onur konuğu ise ressam İbrahim Balaban’dı.
Gecenin sunumunu yapan tiyatro oyuncusu Zafer Diper, Nâzım Hikmet’in “Akrep Gibisin Kardeşim” adlı şiirini okudu. Ardından sözü gazeteci-yazar Emin Karaca’ya bıraktı. Nâzım Hikmet’in hayatını, sanatını anlatan Karaca, Şair’in sanatta yeni bir çığır açtığını söyledi. Nâzım Hikmet’in yazdığı şiirler ve mücadelesi nedeniyle yıllarca hapis yattığını ve sürgün edildiğini de hatırlatan Karaca, “Nâzım toplumu sosyalizmle tanıştırdı” dedi.
HİROŞİMA UNUTULMADI
Dinletiler ve gösterimlerle devam eden gecede, pandomim sanatçısı Vecih Ofloğlu, Nâzım Hikmet’in “Hoşçakalın Dostlarım” adlı şiirini uyarladığı oyunla sergilerken, soprano Şebnem Ünal ve piyanist Volkan Akkoç ikilisi de Şair’in “Seni Düşünmek Güzel Şey” şiirini seslendirdiler. Hiroşima’yı anlatan belgesel ise izleyiciye duygulu anlar yaşattı.
BALABAN: “DÜNYANIN EN BÜYÜK RESSAMIYIM”
Gecede son sözü ressam İbrahim Balaban aldı. 1940’lı yıllarda Bursa Cezaevi’nde Nâzım Hikmet’le tanışan Balaban, salondaki dinleyici tarafından dakikalarca alkışlanırken, Balaban da şapkasını çıkararak salonu selamladı. “Şair Nâzım Hikmet Bugün doğdu. Ben onunla birlikte doğdum. Siz çocuklarımız, torunlarımız O’nunla doğdunuz” diyen Balaban, Nâzım Hikmet’in desteği ve ilgisi sayesinde ressam olduğunu vurguladı. İbrahim Balaban, “Nâzım bana ‘dünyanın en büyük ressamısın’ derdi. Ben öğrencisi İbrahim Balaban, dünyanın en büyük ressamıyım. O’nu buradan bir kez daha selamlıyorum” diye konuştu.
NÂZIM HİKMET’LE YEDİ YIL
Gecenin sonunda, ressam İbrahim Balaban ve Nâzım Hikmet üzerine birçok araştırma-inceleme eseriyle tanınan Emin Karaca, okurları için kitaplarını imzaladı.
İbrahim Balaban’ın “Nâzım Hikmet’le Yedi Yıl” kitabına ilgi büyüktü. Okurlar hem Balaban’dan imza aldı hem de birlikte hatıra fotoğrafı çekti.
“NÂZIM ÖZGÜRLÜK DEMEK”
Kadıköylüler ellerinde Nâzım Hikmet’in kitaplarıyla etkinliğe geldiler. Sanatçısı, öğrencisi, işçisi, emeklisi herkes CKM’de idi. Kimisi anma öncesinde Nâzım’ın şiirlerini arkadaşlarına okudu, kimisi ise ressam İbrahim Balaban’a Nâzım Hikmet’i sormak için heyecanla bekledi. Bekleyiş sürerken Gazete Kadıköy olarak biz de ses kayıt cihazlarımızı gelenlere uzattık, Nâzım’ın kendileri için ne ifade ettiğini sorduk. İşte yanıtlar:
-Asım Akçan (şair): Nâzım demek, şiir demek, Nâzım Hikmet demek ümit demek. O’nu saygı ve sevgiyle anıyorum.
-Ayça Ofluoğlu (öğrenci): Nâzım Hikmet demek özgürlük demek. Keşke şairimize zamanında sahip çıksaydık, keşke mezarı burada olsaydı. O’nu özlemle anıyorum.
-Hatice Öner(emekli): Nâzım Hikmet bana özgürlüğü ifade ediyor. Hep yanımızda hissettiğimiz bir ümit...
-Güner Öner(memur): Özgürlüğü biz onunla özdeşleştiriyoruz. Nâzım düşüncelerini ifade ettiği için bedel ödedi. Nâzım Hikmet, aynı zamanda hasretin, özlemin ifadesi.
-Aysel Önol (emekli): Nâzım benim için öyle çok şey ifade ediyor ki, bunu kelimelere dökebilmem mümkün değil. İki sene önce O’nu mezarında ziyaret ettim.
-Tarık Şafak (işçi): Nazım şiirleriyle, duruşuyla hep bizlerin, halkının yanında oldu. Bizden uzakta da olsa, hep yanımızda oldu. Bize güç vermeye devam ediyor.