Derya Polat, Ankara doğumlu, alaylı bir ressam. Çocukluğundan beri sanat ilgi duyuyor, ressam olmak istiyordu. Ama ailesinin ‘Ressam olup da parasız mı kalacaksın’ telkinleriyle inşaat fakültesine girdi. Dayanamadı, bıraktı. Resim yapmaya başladı. 2002’de İstanbul’a yerleşerek kişisel atölyesini kurdu ve bir yıl sonra da ilk kişisel sergisini açtı. O günden bu yana biri Almanya’da olmak üzere toplam 8 kişisel sergi açtı, pek çok karma sergiye katıldı, ödüller aldı. Şimdilerde, alaylı olarak yaptığı mesleğinde mektepli olmak için Yeditepe Üniversitesi Plastik Sanatlar Bölümü’nde okuyor. Hatta ikincilikle bitirmek üzere.
Derya Polat, kısa da olsa inşaat eğitimi aldığı üniversite zamanından yıllar sonra, ironik bir tesadüfle içinde inşaat unsurları barındıran bir sergi hazırladı; "Godzilla'nın Dönüşü"
Sanatı hayatın 365 gününe ve her anına yayma hedefiyle yola çıkan Sanat365.com'un üç yıl önce başlattığı Solo365 serileri kapsamında yapılan 29 eserden oluşan bu sergiyi, açılış günü ziyaret ederek, sanatçısına sergisini sorduk.
İnşaat eğitimini yarıda bırakmış bir ressam olarak şunu söyleyebilirim ki, bu kentsel dönüşüm süreci beni inanılmaz rahatsız ediyor. Pek çok kişi gibi ben de muzdaribim. Çünkü ben doğa aşığı biriyim. Bu dönüşüm sözüm ona doğanın yapacağı bir eylem olan depreme karşı önlem gibi görünüyor ama bana kalırsanız doğanın canına okuyorlar! Bence doğa intikamını feci şekilde alacak.’’
Evet aynen… Filmde insanoğlu kendi eliyle araştırmalar yapıp bir canavar yaratıyor sonra o canavar durduramıyordu. Canavar da gelip şehri yok ediyordu. Maalesef ki ben de kentsel dönüşümün böyle acı bir şekilde sonuçlanacağını öngörüyorum.
Öyle çünkü gerçekten çok rahatsızım. Doğa tahribatı dışında günlük hayatımızı yaşayamıyoruz. Her yer gürültülü, toz duman içinde. İlçenin üstü pusla kaplı, denizi göremiyorsunuz bazen. Daracık sokaklardan hafriyat kamyonları, vinçler geçiyor hızla. Her şey üstüme üstüme geliyor, tam bir kaos. Kadıköy’de gördüğüm tüm bu manzaralar var resimlerimde.
Bence evet. Bir sanat yapıtının bir derdi, sözü olmalı. İlla ki anarşist bir tavırla bir şeye karşı çıkması da gerekmiyor, onaylayabilir de. Ama yeter ki bir sözü olsun.
Hiç duymuyorlar! Duysalar bunları yaşamazdık. Bizim tepkilerimize karşı üç maymunu oynuyorlar. Zaten bence biz sanatçıları gereksiz, kafa karıştırıcı, ortalık bozucu unsurlar olarak görüyorlar. Ama biz varız ve sözümüzü söylemeye devam edeceğiz, susmayacağız.
Çünkü İstanbul’da kentsel dönüşümün en yoğun yaşandığı ilçelerden. Ayrıca maalesef ki en çok ölümlü olay yaşanan yer de burası. Dönüşümde sadece doğa değil genç kızlarımız, amcalarımız, teyzelerimiz de katlediliyor maalesef.
Halimizi görsünler.. Ülkemiz, şehrimiz ne hale geliyor. Bu resimler onu ifade ediyor.
29 Mart’a dek açık olacak olan sergi her gün 12:00-22:00 saatleri arasında Kozyatağı Kültür Merkezi (Kozzy AVM) A Sergi salonunda gezilebilir.