Ofsayt nedir? ‘Erkek’ futbol seyircilerinin ezici çoğunluğu bilir. Peki ya kadınlar? Kadınlar ofsaytı bilir mi, bilmez mi? Bu tartışmadan da öte kadınlar ofsaytı bilmek zorunda mıdır?
Kadıköy sahnelerinde tam da bununla ilgili bir oyun var. Adı malum, ‘Ofsayt’.
Kadınların futbolda yaşadığı zorluklara odaklanan Ofsayt oyunu, erkeklere ait olduğu düşünülen futbol sporu alanında kadınların, kadınlıklarından vazgeçmeyerek kendilerini var etme mücadelelerini anlatıyor. Oyunda, Elif Özsüt, Nur Dilara Gül, Sancakay Ilım Morgül rol alıyor.
28 Mayıs’ta Kadıköy Theatron’da sahnelenecek oyunu, yönetmeni Özge Erdem’e sorduk.
2017 yılında Edinburgh Fringe Festivali’nde izlemiştim bu oyunu. Aslında ben manipülasyonla ilgili bir kısa film çekmek ve kız futbol takımı üzerinden bunu anlatmak istiyordum. Orada o oyunda karşılaşınca kısa filmim için referans olur diye özellikle izlemek istemiştim. Öte yandan Kadıköy Theatron ortaklarından Elif Özsüt bana ‘Oradan metinler getir, birlikte bir oyun sahneleyelim’ diyordu. Ofsayt bizi çok heyecanlandırdı.
Futbol, erkek egemen gibi algılanan bir spor dalı ki bu algı ülkemizde daha da yoğun. Metinde 1800’lü yıllarda kadın futbolundan bahsediliyor. Oysa Türkiye’de kadınların futbol oynaması 1954 yılına dayanıyor. Bu kadar erkek egemen bir spor dalında varlıklarını göstermeye çalışan, motivasyonlarını dinç tutmaya gayret eden kurmaca karakterlerimiz var oyunda. Hikâye, biraz İngiltere tarihi ile paralel ilerliyor. Yani İngiliz seyircisinin tarihsel olarak gördüğü şeyler var bu oyunda ama biz Türkiye’de hala kadınların şortu, eteğinin boyuyla uğraşıyoruz! Yani aslında bu oyunda futbol kocaman bir metafor…
Ayrıca Türkiye’de tiyatro sahnesinde bu şekilde izlediğimiz futbolla ilgili bir oyun yoktu. Estetik ve teatral olarak da futbolu sahnede görmek beni çok kışkırttı.
KADINLAR YAZDI KADINLAR OYNUYOR
Evet. Sabrina Mahfouz ve Hollie McNish. Feminist bir metin anlamında oldukça ilham alınacak bir hikâye bu. Metni de Cevat Çapan ve Leyla Çapan çevirdi.
Günümüzde yaşayan iki kadın futbolcu karakterinin hikâyesi… Fırtına ve Sol Fişek lakaplı bu iki karakter, İngiltere tarihinden önemli iki kadın futbolcuyu kendilerine örnek alıyorlar. Seyirci sahnede bir modern zaman mücadelesine tanık oluyor. Onlar futbol için mücadele ediyor. Aslında hayatın farklı alanlarında kadın olarak tutunmaya çalıştığımız çok fazla nokta var; erkeklerle eşit ücret almaktan tutun da kıyafet özgürlüğümüze dek.
Dolayısıyla toplumsal cinsiyet eşitliği sadece futbolda değil hayatın her alanında lazım. Bu açıdan kız çocuklarını motive etmek gerekiyor. Kızlar Sahada girişimini çok önemsiyorum ben çünkü kız çocuklarına böyle bir imkân tanıyor. Aslında futbol üzerinden istedikleri herhangi bir şeyi çalışırlarsa isterlerse alabileceklerini gösteriyor.
FUTBOL KADINLARA “CEZA”!
Evet ben futbol severim. Maçlara da giderdim. Bir Kadıköylü olarak Fenerbahçe taraftarıyım. Kadınlar ofsayt bilmez diye bir klişe var. Tabii ki bilebilir. Ama bilmeyebilir de. Bunun kadın olmasıyla değil, tamamen ilgi duymasıyla alakası var. Bir kadın olarak voleybolla ilgili bir terimi de bilmeyebilir. Oyunun adı bu olmasına rağmen hiç ofsayt lafı geçmiyor. Bu da bir gönderme… Futbol Federasyonu, kadın bedenine uygun olmadığı gerekçesiyle sahaları kadınlara yasaklamıştı. Eril bir dil kadına neyi yapıp neyi yapmayacağını söylüyor. Bu bahsettiğimiz 1800’lü yıllarda yaşanıyor. Günümüz Türkiye’sine gelelim. Hala uğraştığımız pek çok şey var kadın mücadelesi anlamında. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’de bir spor kulübünün maçı sadece kadın seyirciye açıktı, ‘ceza’ olarak. Düşünebiliyor musunuz bunu?
Sancakay, konservatuvarda okuyan eski bir futbolcu. Elif zaten arkadaşım. Dilara da Kadıköy Theatron’da sahneye çıkan, emeği olan bir tiyatrocu. Türkiye’nin kadınlara özel futbol turnuvası “Kızlar Sahada” ekibi ile iletişim kurduk, forma sponsorumuz oldular. Onlar vasıtasıyla birkaç kadın takımının antrenmanlarına katıldık oyunun prova sürecinde.
Kadınlar bu oyundan umutla çıktıklarını söylüyorlar. Futbola ilgi duysun duymasın bu konuyu sahnede görmekten memnuniyet duyuyorlar. Tam da bu nedenle oyunu Anadolu’ya götürmek gibi bir niyetimiz var, bütçeyi halledebilirsek. Erkek seyircilerden de ‘Helal olsun’ falan diyen var. Tabi oradaki ‘Helal olsun’ sözü, ‘Vay kadınlar da yapılabiliyormuş’ gibi biraz.