Kalamış’ta sinema keyfi sürüyor

Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evinin, yeni sanat yönetmeni Emin Alper yönetiminde hazırladığı sinema gösterimleri Kalamış Parkı’nda devam ediyor

06 Ağustos 2021 - 13:41

Festival kapsamında bu hafta iki özel filmin gösterimi olacak. Bunlardan ilki 11 Ağustos Çarşamba günü izleyiciyle buluşacak olan 2017 yapımı “Muhteşem Kadın”. Şilili yönetmen Sebastián Lelio, 2013 yapımı filmi Gloria’nın ardından bu filminde de bir o kadar ilham verici bir kadın hikâyesi anlatıyor. Sebastián Lelio’nun Gonzalo Maza’yla birlikte yazdığı senaryosuyla Berlin Film Festivali’nde ödül kazanan, aynı yıl Berlin’de LGBTİ+ temalı filmlere verilen Teddy ödülünü alan ve Yabancı Dildeki En İyi Film Oscarı dâhil pek çok ödül ve olumlu eleştirilerle takdir toplayan Muhteşem Kadın, Marina’yı oynayan Daniela Vega’nın abartısız, zarif, derin ve tutkulu performansıyla yüreğe işleyen müthiş bir varoluş hikâyesi.

Filmin konusu ise kısaca şöyle: Marina ile Orlando birbirine âşıktır, hayatlarını birlikte geçirmeyi hayal ederler. 20’li yaşlarındaki Marina garsonluk yaparak ve gece kulüplerinde şarkı söyleyerek geçinmektedir. Ondan yirmi yaş büyük sevgilisi, Marina için ailesini terk etmiştir. Marina’nın doğum günü için yemeğe çıktıkları bir akşam eve döndüklerinde Orlando fenalaşır ve o gece hastanede hayatını kaybeder. Orlando’nun ölümüyle Marina’nın hayatı altüst olur. Genç kadın bir anda kendini son derece düşmanca bir ortamda bulur. Polis sorgusunda gördüğü muamele bir yana Orlando’nun ailesi de ona şüphe ve öfkeyle yaklaşmaktadır. Cenazeye katılması engellenir ve ölmeden önce Orlando’yla beraber yaşadığı evi derhal boşaltması istenir. Bir zamanlar bir kadın olarak yaşama hakkını elde etmek için verdiği savaşı şimdi yeniden, bu kez acısını yaşayabilmek için vermek zorundadır. Bu mücadelede çevresindekilerin aksine tamamen onun yanında yer alan film, bizi kelimenin tam anlamıyla muhteşem bir kadınla tanıştırır.

AÇIK HAVADA “PERSOPOLİS”

Bu hafta sinemaseverlerin açık havada izleme şansı bulacağı, 2007 yapımı animasyon film “Persopolis” ise gösterildiği dönem özellikle ülkemizde çok ses getirmişti. Marjane Satrapi’nin kendi çocukluğundan yola çıkarak resmettiği, aynı isimli çizgi romanından yönetmen Vincent Paronnaud ile beraber uyarladığı animasyon, çoğu zaman komik olmakla beraber aşırı duygusal olmadan, oldukça dürüst ve hüzünlü gerçekçiliğiyle, gelmiş geçmiş en iyi animasyon filmleri listesinde sıklıkla kendine yer buluyor. Fransızca konuşan bir kadının çocukluğunu ve genç yetişkinliğini Tahran’dan Viyana’ya, 1980'ler ve 90'larda yaşanan kültürel, sosyal ve politik ortamları da ıskalamadan anlatmayı başarıyor. Satrapi’nin çizgi romanda yakaladığı tarzı takip ederken benzersiz ve akıcı bir animasyon stili kullanan yönetmenler, izleyicileri alışkın olmadıkları, Doğu'nun egzotik masallarından çok farklı bir dünyanın içine çekiyor. Kültür çatışmaları, ergenlik sancıları ile beraber ailenin üç kuşak kadınının çatışmaları da zekice bir mizahla harmanlanarak seyirciyle buluşuyor. Marjane Satrapi’nin gençliğini Chiara Mastroianni seslendirirken annesini de gerçek hayattaki annesi Catherine Deneuve’in sesiyle izliyoruz. Gösterildiği yıl Cannes Film Festivali’nden iki ödülle dönen filmin En İyi Animasyon Film dalında da Oscar adaylığı bulunuyor.

1 TL olan sinema biletleri Mobilet üzerinden satışta. 


ARŞİV