Kanseri sanata dönüştürdüler
Kanserle doğrudan ve dolaylı biçimde mücadele eden iki kadın, güçlerini “Erken Tanıyoruz, Birlikte İyileşiyoruz” sergisinde birleştirdi
İçinde bulunduğumuz Ekim ayı, Ekim ayı, dünyada ve Türkiye’de “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak anılıyor. Bu ay, binlerce kadının yaşamına dokunan bir farkındalık çağrısı olduğu kadar, aynı zamanda iyileşme ve umut hikâyelerinin de zamanı...
“KANSER BİR SINAV”
İşte o hikâyelerden biri, Bağdat Caddesi’nin kalbinde, Caddebostan’daki Artisart Galeri’nin kurucusu Beril Reis’in hayatından doğdu. 2014 senesinde, Reis’in o dönem çalıştığı sigorta şirketinde annesi Emine Zeynep Özsoy’u ilk kez sigorta yaptırmasıyla başlıyor her şey: “15 senelik sigortacılık hayatımda nedense daha önce aklıma gelmemiş. Bu gerçekten kader...”. O sigorta kapsamında yapılan kontrolleri yapılan annesine kanser teşhisi konulmuş. “Her şey 1 ay içinde her şey oldu bitti” diye anlatıyor Beril hanım, “Annem ameliyat oldu, göğsü ve lenfleri alındı. Çok zor, çok acıklı bir süreçti... Şükür ki bugün annem sağlıklı. Ama o günlerin izi içimizde hala. Kanser sadece bir hastalık değil; bir ailenin, bir hayatın sınavı...”
(Beril Reis ve annesi Emine Zeynep Özsoy)
YOLLARIN KESİŞİMİ
Tam da bu yüzden bu süreci bir farkındalıkla sanata dönüştürmeye niyetlenmiş. Tam da o aşamada yolu Gözde İlhan ile kesişmiş. Artisart’ın ressamlarından olan Gözde hanım da geçen sene meme kanseri tanısı almış. Neyse ki o da bu hastalığı yenmeyi başarmış. İşte Beril Reis’in hikayesiyle Gözde İlhan’ın mücadelesi o noktada kesişmiş.
(Beril Reis (solda) ve Gözde İlhan)
İlhan’ın tedavi olduğu İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’nin de Meme Kanseri Farkındalık Ayı ile ilgili bir çalışma yapmak istemesi sonucu bir sergi ortaya çıkmış. Doğrudan ve dolaylı yoldan kanser savaşçısı olan bu iki kadın ortak projesi olan “Erken Tanıyoruz, Birlikte İyileşiyoruz” başlıklı karma sergisi, 24 sanatçının 53 eserini bir araya getiriyor.
Sergide yer alan bazı eserler, meme kanserini yenmiş kadınların kendi iyileşme yolculuklarından izler taşıyor. Sergi, Tuzla’daki İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’nde 24 Ekim’e dek ziyaret edilebilir. Kendi hikayesini, “kanserle başlayan ama sanatla yeniden doğan bir yolculuk” olarak tanımlayan Gözde İlhan da “Sanat, tedavi sürecimde bana nefes olan, umudu hatırlatan bir yol arkadaşı oldu. Sanat, bana kelimelerin yetmediği yerde şifa verdi. Bugün buradaki sergi, sadece bir sanat etkinliği değil; aynı zamanda farkındalık, umut ve dayanışmanın bir simgesi.” diyor.
