“Karikatuval” Karikatür Evi’nde

Cengiz Üstün, karikatür sanatında 30 yılı aşan deneyimini "Karikatuval" sergisi ile sanatseverlerle buluşturuyor. Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi’nde 21 Aralık Cumartesi günü açılışı yapılacak olan sergi, 26 Ocak tarihine kadar ziyarete açık olacak

19 Aralık 2024 - 17:44

Cengiz Üstün’ün son iki yıldır yaptığı resimlerden ve daha çok erken dönem karikatür, çizgi roman örneklerinden oluşan ‘Karikatuval’ sergisi 21 Aralık Cumartesi günü Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi’nde açılıyor.  26 Ocak’a kadar devam edecek serginin açılışı vesilesiyle Cengiz Üstün ile ufak bir sohbet etme şansını yakaladık ve merak ettiklerimizi sorduk. 

  • Karikatür çizmeye nasıl başladınız?

Küçükken eve gelen Gırgır ve Tarkan dergileriyle başladım. Dedemin abime aldığı dergiler varmış. Abimle aramda 9 yaş var. Okuma yazma bilmiyordum ama halının üzerine oturur karikatürlerin resimlerine bakardım.

  • Çocukken okumaktan en keyif aldığınız karikatür veya çizgi roman neydi?

Tarkan, Muhlis Bey, En Kahraman Rıdvan, Tursun’un İskelesi.

  • Karikatürist olmaya nasıl karar verdiniz ve bu süreç nasıldı? Aileniz iki kardeşin bu macerasına nasıl baktı. Sigortalı bir işe girin diyen olmadı mı size?

Sanat altın bilezikti, aileme göre. O yaşlarda özgürdük. Karikatür okuluna da gidiyorduk, bize iş konusunda baskı yapmadılar. O yüzden şansı olabiliriz. 13 yaşında karikatür okuluna gittim Cağaloğlu’nda Hürriyet binasında Raşit Yakalı yönetiminde. 

“AMATÖR HEYECANI BENİ AYAKTA TUTUYOR”

  • Karikatuval, karikatür, çizgi roman örnekleri ve resimlerden oluşan karma bir sergi. Siz de “Karikatür ve çizgi roman maceram 30 yıldır sürerken, kâğıt kalem dışında tuval, boya ve fırçalarla haşır neşirliğim 10 yıldır sürüyor, sürmeye de devam edecek gibi görünüyor” demişsiniz. Resim maceranız nasıl başladı ve nasıl gidiyor?

Resim maceram amatör olduğum bir konu olarak başladı. Şimdi hobimi geliştiriyorum. İkinci sergim oldu, ‘profesyonel’ demek istemiyorum hala amatör kalmış gibi gözüküyorum. O heyecanla da yapmaya devam ediyorum zaten. Karikatürde dergiler çıktı profesyonel bir meslek hayatı oldu benim için. Resim öyle değil henüz, bu amatörlük beni heyecanlandırıyor. Ayrı disiplinler, aralarında fark var. Kendimi resim yaparken buluyor olmama seviniyorum, o yüzden de sergilerim ve çalışmalarım da devam edecek. 

  • İlhamınız nasıl geliyor, soyut bir düşünceyi somut bir hale getirip bu ürünü diğer kişilerle paylaşmak nasıl bir duygu?

Son dört aydır evde yavru bir kedi var. Onun kulaklarının üzerinde de siyah desenler var, en son resmim o. Yaşamıma giren şeyler daha etkili daha ilham verici oluyor. Resme konu bulmakta zorlanıyorum aslında. Kolay bir şey değil, daha yavaş inşa ediliyor. Bu sürede çizgi roman yapmaya devam ediyorum Uykusuz dergisinde. 

“ZAMANSIZ BİR ŞEY YAKALAMA DERDİNDESİN”

  • İkisi bir arada zor olmuyor mu zamanı nasıl ayırıyorsunuz?

İkisi de farklı disiplinler olduğu için birbirine bulaşmadığını fark ettim. Çizgi roman için kendime bir hafta düşünce payı bırakıyorum. Fikri bulduktan sonra uygulamak için masada vakit geçiriyorum. Ama o ara durumlarda resimlerime göz atabiliyorum. İki aydır duran bir resmim var üzerinde oynama yapabiliyorum. Resim daha yavaş işliyor. Çizgi romanı aradan çıkartmak gerekiyor, belli bir zaman aylık haftalık dergi rutinleri oluyor. Ama resmin öyle bir rutini yok, zamansız bir şey yakalama derdindesin. Farklı disiplinler oldukları için beni heyecanlandırıyor. Yavru kedinin yer alması gibi yaşamsal olayları yapabiliyorsun. Mizahta içselleştirdiğin şeyleri yapamıyorsun. Resimde içselleştirdiğin şeyleri yapabiliyorsun, soyutlayabiliyorsun. 

  • İzahı olmayan şeyin mizahı oluyor mu gerçekten?

Olabilir tabi. Sözsel açıklamada uzun metinler yazmak zorunda kalabileceğin bir şeyi yazısız bir karikatür sana şıp diye anlatabilir ironi yaparak. İroni işin içine katılınca bir sürü şey anlatabilir bize karikatür. Biz zaten yazısız karikatür geleneğinden geliyoruz. Raşit abi bize yazısız karikatürler de çizdirirdi, yazısız karikatür daha değerliydi. Çok daha zor. 

  • İroni kullanmayı seviyor musunuz?

Seviyorum, resimlerimde yapmaya çalışıyorum aslında. Bir sürü gönderme barındırıyor olabilir resimlerim. Karikatürde göndermeleri tane tane balonlarla anlatıyoruz. Resimde öyle bir şey yok. Yalnızca resimlerle baş başa bırakıyoruz. İncelemeye başladığında o kendi detaylarını görüyor. Eminim resme herkes farklı gözlerle bakıyordur. 

“BAŞBAKAN ELEŞTİRİLEBİLİYORDU”

  • Ülkenin politik iklimi çizerleri ve çizgileri nasıl etkiledi?

Mizah dergileri eskiden daha çok gazete gibiydi. Mizah dergilerinin kapak, ikinci ve üçüncü sayfaları gazete haberleri üzerine karikatürler siyasi karikatürlerle dolu olurdu. Parti başkanları çizilebiliyordu, başbakan eleştirilebiliyordu. Eskiden mesela Turgut Özal, Süleyman Demirel çokça çizilmiştir mizah dergilerinde. Şimdi o tür mizah yapılamıyor ya da sakıncalı gibi görülebiliyor. Eskiden karikatürlerde ‘Enflasyon Canavarı’, ‘Zam Kazığı’ vardı. Onlar çizilmiyor, arada zamanı geldi diye düşünüyorsun, mizah dergilerinde enflasyon canavarı resmedilebilir hala. 

  • Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi’yle nasıl tanıştınız? 

Karikatür Evi’nden ders teklifi aldım. Espri nasıl bulunur, bir karikatür nasıl çizilir gibi ders yapmıştım. Yetişkinler de katılmıştı, farklı yaş gruplarından insanlar geldi. Güzel bir atölye yaptık onun sonucunda herkes karikatür çizdi. Hatta bant karikatür çizdi, çizgi romana yakın çok kareli çizebildiler. Burada dergide yayınlanacak kalitede işler çıkıyor. 

  • Sizin için Kadıköy nasıl bir yer?

Çok güzel, çok eğlenceli. Yoğurtçu Parkı’nda yapılan Kadıköy Çizgi Festivali harika geçiyor. Berlin’e taşınmış arkadaşlarımız bile o festival için gelip standını açıyor. Çok güzel ve Kadıköy’e özgü bir şey, bence başka belediyeler de örnek teşkil ediyor. 

 


ARŞİV