Kaybedenlerin Sözcüsü: Ömer Lütfi Akad

Kadıköy Belediyesi, sinemanın usta isimlerinden Ömer Lütfi Akad’ı, vefatının beşinci yılında Tarih Edebiyat ve Sanat Kütüphanesi’nde düzenlediği söyleşiyle andı

24 Kasım 2016 - 14:47
Kaan DERTÜRK
Vurun Kahpeye, Gelin, Diyet ve daha nice unutulmaz filmlerin yönetmenliğini yapan Ömer Lütfi Akad, Kadıköy Belediyesi tarafından ölüm yıldönümünde anıldı. 1950’lere dek tiyatrocuların egemenliğinde süren Türk sinemasının, tiyatrodan bağımsızlığını kazanmasında büyük rol oynayan Ömer Lütfi Akad anısına 19 Kasım Cumartesi günü Tarih Edebiyat ve Sanat Kütüphanesi’nde söyleşi düzenledi. “Kaybedenlerin Sözcüsü: “Ömer Lütfi Akad” başlığını taşıyan söyleşiye, Okan Üniversitesi Sinema ve Televizyon bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Vardar konuşmacı olarak katıldı. Söyleşide, Akad’ın sinemaya bakış açısı ve hayatı konuşuldu.

“KENDİNİ SİNEMADA BULDU”
Söyleşi, Prof. Dr. Bülent Vardar’ın, usta yönetmenin memurluk hayatını geride bırakarak sinema kariyerine geçişini anlatmasıyla başladı. Lütfi Akad gibi bir insanın sanattan ayrı bir yaşam sürmesinin olanaksız olduğunu belirten Vardar, Akad’ın aldığı iyi eğitim ile sanat dünyasında kısa zamanda yükseldiğinin altını çizdi. “Lütfi Akad, kendini sinemada bulmuştur.” diyen Vardar, “Akad, 1916 doğumludur. O zamana göre çok iyi bir eğitim almıştır. Galatasaray Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu’nun Maliye bölümünü tamamlıyor. Bundan sonra kendini bankada çalışırken buluyor. Bankada çalıştığı zaman anlıyor ki memurluk tarzında bir iş ona göre değil. Hayatını bu şekilde sürdürmek istemediğini anlayınca arayış içine giriyor. Yüksek bir entelektüel olmasının getirdiği bilgi birikimiyle tiyatro ve sahne tasarımlarıyla ilgileniyor. Hatta ışık konusuna özel bir merakı var. Bankacılık kariyerini geride bırakmasıyla birlikte sinemadaki ilk deneyimi yapım yönetmenliği ile oluyor.” dedi.
Vardar, Lütfi Akad’ın sinema kariyerinde büyük önem taşıyan “Vurun Kahpeye” adlı filme de değindi. Halide Edip’in Kurtuluş Savaşı’nı konu alan Vurun Kahpeye romanını sinemaya uyarlayarak duayen sinemacının, zor bir iş başardığını söyleyen Vardar, “1940’lı yıllarda Halide Edip Adıvar’ın, Vurun Kahpeye eseriyle birçok sinemacı ilgilenmiştir. Fakat ne yazık ki bu ilgi bir türlü tamamına erdirilememiştir. Bu aşamada ise Lütfi Akad ortaya çıkıyor ve filmi çekebileceğini düşünüp, Halide Edip ile iletişime geçiyor. Ama Halide Edip yine de sinema filmine sıcak bakmıyor. Yalnız kendisinin de içinde bulunduğu bir organizasyon ile filmin çekileceğini söylüyor. Yönetmen ve yazar anlaştıktan sonra çekimler başlıyor. Sezer Sezin’in başrolü oynadığı filmin çekimleri büyük bir titizlikle tamamlanıyor. Vizyona girdikten sonra büyük bir başarı elde eden film Akad’ın yönetmenliğini yaptığı ilk film unvanını taşıyor. Halide Edip, Akad’ın kariyerinde büyük bir dönüm noktasıydı.” diye konuştu.

“KAMERAYI İYİ BİLİYORDU”
Akad’ın, sinemanın efsaneleri arasına girmesinin en büyük nedeninin ise kameranın imkânlarını çok iyi bilmesinden geçtiğini belirten Vardar, “Lütfi Bey, yaşadığı zamanın çok ötesinde bir insandı. Hem entelektüeldi hem de gelişen ve değişen sinema dünyasını yakından takip ediyordu. Kendi döneminde Avrupa’da neler yapıldığını titizlikle inceliyordu. Kameraya sığ bir alet olarak bakmıyordu. Aksine kameranın tüm imkânlarını biliyor ve bunu kendi sanatına göre uyarlıyordu. Her zaman farklı çekim teknikleri ve açılar üzerine yoğunlaşmıştı. Sinemamızın tiyatro ile bağını kopartıp, bağımsız hale gelmesinde onun yaptıkları ve arayışları çok önemlidir. Bugün bile ünlü olarak gösterilen yönetmenler, Lütfi Akad’ın izinden gidip, yönetmenliğinden çok şey öğrenmiştir.” dedi.

“SANATINDA FAZLA TİTİZDİ”
“Lütfi Akad, sektörde titizliği ve işini çok iyi planlayan bir yönetmen olarak tanınırdı.” diyen Vardar,  sinemamızda ‘Koca Çınar’ olarak anılan Akad’ın titizliği ile ilgili şunları söyledi: “Bir yönetmen düşününki ismi ‘yöneten’ olmuş ama buna rağmen hiçbir sertlik uygulamıyor. İşte bu bahsettiğimiz kişi tam olarak Lütfi Akad’ın kendisi oluyor. Film ekibi üzerinde doğal bir otorite uyandıran farklı bir yönetmendi. Çalıştığı isimlere baktığımız zaman dönemin en önemli aktör ve aktrisleri ile çalışıyor. Fakat yönetmen ve oyuncu arasında öyle güzel bir iletişim var ki her şey sorunsuzca ilerliyor. Bir yönetmenin böyle bir dinginlik ile bunu başarabilmesi oldukça güçtür. İyi şekilde yönetmek ve iletişim kurmak Akad’ın sanatında fazla titiz olmasından geliyordu.” 

ÖMER LÜTFİ AKAD KİMDİR?
Ömer Lütfi Akad, çağdaşlarının özellikle tiyatroya ağırlık verdiği bir dönemde sinemaya eğilerek, günümüz sinemasının şekillenmesinde büyük rol oynayan bir yönetmendi. Kalıplaşmış her şeyi kendine has üslubu ile sorgularken sanatını eksik etmeyen nadide bir sinemacı olan Ömer Lütfi Akad, üç defa Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden ödül aldı. Sinemamızda ‘Koca Çınar’ olarak anılan Lütfi Akad, 19 Kasım 2011’de aramızdan ayrıldı.
 

ARŞİV