Neredeyse bin yıllık vitray sanatının Kadıköy’deki genç temsilcisi Can Yaşar 27 yaşında ve Marmara Üniversitesi resim iş öğretmenliği bölümünden mezun. Üniversitede öğrenciyken ana sanat dalı endüstriyel tasarım olan Yaşar, “Vitraya başlarken endüstriyel tasarım bölümünün yardımı bana oldu, çünkü farklı materyallerle çalışma fırsatı yakaladım. Marküteri ve gazbeton kullanarak heykel ve mozaik çalışmaları yaptım” diyor. Biz de Yaşar’ın Göztepe Mahallesi’ndeki vitray atölyesine konuk olup atölyenin kedisi Yumurta’nın konukseverliğinde merak ettiklerimizi sorduk.
Vitray atölyesini ne zaman açtınız?
Pandemide başladım, 2020’de herkes eve kapanınca ben de bu iş modeli üzerinde düşündüm. Kendi küçük işletmemi açmak istedim. Kendime ait üretimin olduğu bir alan fikri beni çok heyecanlandırdı. Yurtdışında modern vitrayın çok popüler ve yaratıcı olduğunu fark ettim, Türkiye’de bu tarza pek rastlanmadığını anladığım an çalışmaya başladım. Atölye 2022 yılının Ağustos ayında Göztepe’de açıldı. Kendi tasarımlarımı üretiyor, eğitimler ve atölyeler veriyorum.
“CAM ÇOK FARKLI VE HASSAS BİR MALZEME”
Vitrayla nasıl tanıştınız?
Ben lisede cam- seramik bölümünden mezun oldum. Lisede füzyon yapıp cam kesiyorduk, oradan da malzemelerin kullanıma karşı bir el becerim ve ilgim vardı. Cam çok farklı bir malzeme. Yaratıcılık üzerine de modern vitray tekniğinin verdiği bir imkân var. Kendime ait bir vitray atölyesi hayal ettim ve bunun için de çalışmaya başladım.
Aileniz vitray atölyesi için ne düşündü?
Ailem her zaman destek oldu. Ailemde çok fazla sanat ile ilgilenen yok fakat ailenin tek sanatçısı olarak yaptığım işi beğenip destekliyorlar. Bende onlara yaptığım çalışmalardan hediye etmeyi eksik etmiyorum.
Camla çalışmak bir duygu?
Cam üzerinde çalışırken zamanın nasıl geçtiğini unutuyor insan. Cam çok hassas bir malzeme, birçok çeşidi var, onu deneyimlemek gerekiyor. Her camın kırılganlığı ve yoğunluğu farklı. Resimde nasıl yağlı boya ve sulu boya tekniği varsa, cam için de aynısı geçerli. Küçük dekoratif tasarımlar, büyük paneller veya fonksiyonel çalışmalar yapılabilir. Ben camda kedi, köpek portresi ve figüratif çalışmayı seviyorum.
Vitrayda en çok neyi çalışmayı seviyorsunuz?
Vitrayda sanırım figüratif çalışmayı seviyorum. Özellikle kedi ve köpek portrelerinde onların karakterini katabilirsem sonuç çok güzel oluyor. Özgün olmayı seviyorum tasarımlarımı da bunu dikkate alarak yapıyorum. Örneğin siyah beyaz kedi vitrayım duvarda asılı, o benim kedim. ‘Oğluşum bir poz ver’ dedim fotoğrafını çektim, o da bana bir gururla baktı ve ortaya bu sonuç çıktı.
“HAYAL EDEREK BAŞLIYORUM”
Vitray nasıl yapılıyor?
Vitray tekniğinde geleneksel kurşun vitray vardır. Bu Avrupa’da yıllar önce yapılan bir teknik. Daha çok mimaride kullanılıyor, Avrupa’daki kiliselerde gördüğümüz vitray, kurşun vitray tekniğiyle yapılır. Atölyede yaptığım modern vitray “tiffany tekniği”’ 100-150 yıllık yeni bir teknik. Kesilip kenarları törpülenen camların kenarlarını bakır folyo ile kaplayıp yüzeyi lehimleyerek yapıyoruz. Bu teknik, biraz daha detaya girme imkânı veriyor.
Tasarım süreciniz nasıl ilerliyor?
İlk olarak hayal ederek başlıyorum. Bütün tasarımlarımı önce bilgisayar ortamında dijital olarak çiziyorum, renklendiriyorum. Hazırlamış olduğum tasarımı şablon haline getirip cam üzerine çiziyorum.
İlhamınız nereden geliyor?
Vitray tasarımı yaparken minimal düşünmek gerekiyor. Düşündüğüm bir görüntüyü parçalara bölerek nasıl yapılması gerektiğini hayal ediyorum. Kullanılacak camların birbirleri ile olan harmonisi ve tüm aşamaların tamamlandıktan sonraki çalışmayı düşünmek beni motive ediyor.
Sanatınız için farklı hayalleriniz var mı?
Kullanmak istediğim farklı teknikler var. Camın diğer tekniklerini de deneyimleyip kendi kullandığım teknikle beraber uygulamak istiyorum. Atölyemi daha kapsamlı bir şekilde geliştirmek ve çalışmalarımı sergilemek istiyorum. 2019 yılında Almanya’da Erasmus öğrencisiyken Justus Liebig Üniversitesi’nde gerçekleştirdiğimiz desen sergisinde yer aldım. Vitray alanında henüz sergi açmadım fakat bu yönde çalışmalarım, projelerim ve tasarımlarım mevcut.
“KADIKÖY BENİM GÜVENLİ ALANIM”
Kadıköy’de vitray atölyesi açmak sizin için korkutucu muydu veya Türkiye’de vitray çalışmak.
Yaptığın işi severek ve üreterek yapıyorsan başarı kaçınılmazdır diye düşünüyorum. Oldukça ilgi çekici fakat ulaşımın kısıtlı olduğu bir alan vitray. Seramik atölyeleri gibi çeşitli atölyeler varken, vitray ve cam alanında çok fazla imkân yoktu. Özellikle fiziki olarak bu atölyeyi açtıktan sonra insanların ilgisinin arttığını ve atölyelere katılmak istediklerini fark ettim.
Kadıköy’ün sanat hayatınıza herhangi bir etkisi var mı?
Kadıköy çok fazla sanat etkinliklerinin olduğu bir ilçe. Ben de uzun yıllar Kadıköy’de yaşamış biri olarak tabii ki atölyeyi açmak için burayı seçtim. Birçok farklı yer olabilirdi ama Kadıköy benim kendimi özgür ve rahat hissettiğim bir alan. Üniversiteyi burada okudum, öğrencilik hayatım burada geçti şu anda Kadıköy’de yaşıyorum. Kadıköy benim ‘güvenli alanım’.
Vitray atölyesi hakkında daha fazla bilgi için, Odysseeglass instagram hesabını takip edebilirsiniz.