Kerpiçli Köyden Kadıköy’e
Eski Kadıköy Kaymakamı Hüseyin Eker, anılarını kaleme aldığı Kerpiçli Köyden Kadıköy’e isimli bir kitap yazdı. Eker, kitabında Kadıköy’de görev yaptığı dönem de dahil olmak üzere otuz yedi yıllık meslek hayatı boyunca yaşadıklarını anlatıyor
Otuz yedi yıl boyunca Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde görev yapan eski Kadıköy Kaymakamı Hüseyin Eker’in Kerpiçli Köyden Kadıköy’e isimli kitabı Gece Kitaplığı etiketiyle okuyucuyla buluştu.
Gaziantep'in Barak bölgesinde kerpiç bir evde doğan Hüseyin Eker, köyden göçlerini, okul yıllarını ve çalışma hayatını kronolojik bir sıralama ile kitabında anlatmış. Doğduğu köyden dört beş yaşlarında ayrılan Eker ve ailesi çeşitli nedenlerle sürekli göç etmek zorunda kalmış. Gaziantep Lisesi’nden mezun olduktan sonra Ankara Hukuk Fakültesi’ni kazanan Eker tamda öğrenci hareketlerinin güçlenmeye başladığı 1968 yılında fakültenin öğrencisi olmuş. Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra İskenderun Gümrükleri Başmüdürlüğü’ne atanan Eker, kaymakam olma isteğini kitapta şöyle anlatıyor.
“Cevat Fehmi Başkurt’un ölümsüz eseri olan “Buzlar Çözülmeden” ile Yaşar kemal’in “Teneke”sinin tiyatrosunun izlemişti. İki eserde de kaymakamın yaptığı mücadele ve halkıla iç içe olan görev anlayışı beni çok cezbetmişti.”
1973 yılında girdiği kaymakamlık sınavında başarılı olan Hüseyin Eker önce Gaziantep Valiliği emrine kaymakam adayı olarak atanmış ardından da Trabzon, Malazgirt, Artvin Aliağa, Eskişehir gibi Anadolu’nun çeşitli yerlerinde vali yardımcılığı ve kaymakamlık yapmış.
Hüseyin Eker. Eskişehir’de vali yardımcısı olarak görev yaptıktan sonra 1997 yılında Kadıköy Kaymakamlığı görevine atanmış.
“Kerpiçli köyden başlayan çizgim, Kadıköy’le buluşuyordu “sözleriyle Kadıköy kaymakamı olarak atanma sürecini anlatan Eker, Kadıköy’e ilişkin ilk gözlemlerini şu sözlerle aktarıyor:
“Kadıköy’ü tanımaya başlamıştım. Beklediğimden daha güzel bir ilçeydi. Moda’sı güzeldi. Caddebostan’ı güzeldi, Suadiyesi güzeldi. Çocukluğumuzda, siyah beyaz Türk filmlerindeki başrol oyuncusunun, “İstanbul’un taşı toprağı altındır” düşüncesiyle, Anadolu’dan İstanbul’a geldiğinde, ilk adımını attığı Haydarpaşa Gar Binası bir tarihti. Bağdat Caddesi, sadece Kadıköy’ün değil, İstanbul’un da en prestijli caddesiydi. İnsanların huzur almak için geldikleri Kalamış’ı vardı, iş insanlarının ve yüksek dereceli kamu görevlilerinin üye oldukları, Büyük Kulüp, Moda Deniz Kulübü ve yelken kulüpleri Kadıköy’ün ayrı değerleriydi. Dahası ülkemizin güzide spor kulüplerinden, Fenerbahçe’nin ev sahibiydi.
Bu güzelliklerin ve sahip olduğu değerlerin yanında, sorumluluk yükleyen de bir yerdi. “
1997-2002 yılları arasında Kadıköy’de kaymakamlık yapan Hüseyin Eker’e, görev süresi içinde İstanbul Valiliğince iki takdirname ile ödüllendirilmiş ve Kadıköy Belediye Meclis Kararı ile Kadıköy’ün Fahri hemşehrisi ünvanı verilmiş.
“Kadıköy’de nihayet yasal süremiz olan beş yıl dolmuştu. Başta belediyemiz olmak üzere tüm kamu kuruluşları, mahalle muhtarları, ayrım gözetmeksizin tüm siyasi partilerle, Kadıköy’ün temel direkleri olan sivil toplum örgütleri ve halkımızla uyum içinde, dayanışma içinde verimli bir hizmet dönemi geçirmiştim”
Kadıköy’den sonra İstanbul Vali Yardımcılığı görevine atanan Eker, Polatlı’da kaymakamlık yaptıktan sonra emekli olmuş.
Karabasanla tarla sürülen dönemden akıllı binaların, cep telefonlarının olduğu döneme kadar yaşanan değişimleri anlatan kitap aynı zamanda ülkenin yaşadığı gelişmeleri bir kamu görevlisinin gözlemleri ve yaşadıkları zorluklar üzerinden anlatıyor.