Khalkedon'un sesleri

Adını Kadıköy’ün eski adından alan Khalkedon Çok Sesli Batı Müziği Korosu, Türkiye’deki gençlerin çoksesli batı müziğinde dünya ile yarışabilecek düzeyde olduğunu kanıtlamak istiyor

26 Haziran 2015 - 10:11

Gökçe UYGUN
Çeşitli formlardaki şarkıları çok sesli olarak icra eden Khalkedon Çok Sesli Batı Müziği Korosu, 8 yıldır müzik yolculuğunu sürdürüyor. Dünya halklarının etnik ve geleneksel müziklerini çoksesli hale getirerek sunmak isteyen koroyu, kurucusu ve şefi İlknur Yurtman anlatıyor.
Önce sizi tanıyalım.
İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda 4 yıl Türk müziği okuduktan sonra, Kocaeli Üniversitesi’ne geçerek Güzel Sanatlar’dan mezun oldum. 4 yıl boyunca TRT’nin Çok Sesli Gençlik Korosu’nda yer aldım. Ayrıca Haliç Üniversitesi Müzik Bölümü’nde yüksek lisans yaptım.
Koroyu neden ve nasıl kurdunuz?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İsmek kurslarında şan öğretmenliği yaparken, orada birçok sesli batı müziği korusu oluşturdum. 5 sene orada devam ettik, konserlere çıktık. Sonra da Kadıköy Belediyesi Gönüllüleri ile yola devam ettik. Asında biz kurumlardan bağımsız bir koro olmak, özgürleşmek istiyorduk ama bunu yapabilecek mali gücümüz yoktu. Korolarda en büyük sorun provalarımızı alabileceğimiz bir alan. Sağolsun, kapısını çaldığımız Kadıköy Belediyesi de bize kucak açtı. 2 yıldır da buradayız.
Koronuzun yapısından bahseder misiniz?
9 kadın, 2 erkek olmak üzere bu yıl 11 koristimiz var. Her sezon değişiyor bu rakam. Birkaç yıldır devam eden birkaç koristimiz de var. 
Bu değişim neden?
Çok sesli müzik demek çok disiplinli olmak demek. Bu disipline uymayan/uyamayanlar oluyor. Biz de zaten yoğunluğa ve iş disiplinine uymayanlarla bir daha çalışmıyoruz. Koroya katılım için her sene duyuru yapıyoruz. Ufak bir sınavdan geçirip başarılı olabilenleri koroya kabul ediyoruz. Hatta gelecek sezon bizimle olmak isteyenler şimdiden başvurabilir.
Neden sadece 2 erkek korist var?
 Zor bir müzik yapıyoruz. Sabır istiyor ki bu sanırım kadınlarda daha fazla var. Her sene erkek korist sayısında düşüş yaşıyoruz. Oysa koroda kadın-erkek sayısı dengeli olsa daha iyi olur. Buradan çağrı yapmış olalım; bol bol bas ve tenor gelsin! (gülüyor) Yeni sezonda kendine güvenen, disiplinli adaylar başvursun. Çok katı bir sınavımız yok zaten. Biraz yetenek ve istek yeterli. Ben onu harmanlarım.
Korodaki herkes müzisyen mi?
Hayır, bilakis hiçbiri profesyonel müzisyen değil. Herkes farklı mesleklerden; avukat, doktor, öğrenci, emekli… Ama hepsinin ortak noktası müzik sevgisi. Zaten koroda yer alabilmek için asgari bir yeteneğe/kulağa sahip olmak yetiyor. Kulak sınavının arından, ben gerekli olan kişileri ses eğitimine alıyorum. Belli bir ses olgunluğuna erdikten sonra da repertuvarı çalıştırıyorum. Zira sesi belli bir yere taşımadan bu müzik olmaz.
Birbirinden farklı 11 insanın bulunduğu bir koroyu yönetmek zor mu?
Sabır gerekiyor. Bazen bunaldığım, bırakmak istediğim anlar da olmuyor değil.  Farklı insanları belli bir disipline sokmak sorumluluk ve ağır bir yük. Neyse ki müziği seviyorum, yoksa dayanamazdım. Normal bir insanın yapacağı şey değil.
Repertuvarınızdan bahseder misiniz?
Repertuvarımız her sene değişiyor. Önceki senelerde her tarzdan birer şarkı alıyorduk. Mesela ilahiler, türküler, dünya folk müziği, napolitenler... Bu yıl ayrı bir konsept belirledik; Balkan/çingene müzikleri. 500 şarkıdan 12 tanesini seçtik. Bu şarkıların 9’unu koro seslendiriyor, 4’ünü ben icra ediyorum koroyla.
Albümünüz var mı?
Çok istiyoruz ama sponsorumuz yok. Bırakın albüm yapabilmeyi, enstrümanların kirasını bile kendi ceplerimizden karşılamak zorunda kalıyoruz! Desteğe ihtiyacımız var. Yeterli fon bulabilirsek şayet ülkemizin farklı illerinde ve yurt dışında gerçekleşen müzik festivallerine de katılmak istiyoruz.
Zor şartlarda müzik yapıyorsunuz.
Evet, Türkiye’de böyle maalesef. Sağlam müzik yapmak zor.
Nerelerde sahne alıyorsunuz?
Provalarımızı Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nde yapıyoruz.
Konserlerimiz ise İstanbul’un farklı yerlerinde. Nereden davet gelirse oraya gidiyoruz. Kadıköylüyüz ama taşınabilir bir grubuz (gülüyor).
Konserler ücretsiz mi genelde?
Evet. Dinleyiciler maalesef ki çok ünlü müzisyenlerin konserlerine ücreti ne olursa olsun gidiyor ama amatör ve aynı zamanda da sanatsal bir iş yapan gruba aynı ilgiyi göstermiyor. Bu konuda biraz sıkıntılıyız. Gönül ister ki bizim sponsorumuz halk olsun. Bilet parasını orkestraya, enstrümanlara harcayalım. İdealistliğimiz sürüyor ama enerjimizin sonuna yaklaştığımızı hissediyorum. Maddi zorluklar çok zor.
Kadıköy’de müzik yapmak ne demek sizin için?
Zaten Kadıköy’ün eski ismini taşıyoruz. Burası hem merkezi hem de müziğimizi özgürce yapabileceğimiz bir ilçe. Kadıköy Belediyesi’nden biraz daha destek bekliyoruz. Zira biz bu koroyu sadece hobi amaçlı kurmadık. Müzikalitemizi daha da artırmak istiyoruz. Bunun için bize bir yol açılmalı.

ARŞİV