Kitapseverlerin sıkça başına gelendir; evinize gelen arkadaşlar kütüphanenizden kitap ödünç’ alırlar ve o güzel kitaplar o güzel atalara binip giderler! Giden kitaba mı yanasınız, içindeki notlarınıza mı yoksa arkadaşınıza mı kızasınız? Bunu tamamen önlemek mümkün olmasa da ‘kitap hırsızı dostlarınız’ı frenleyecek bir sanat var aslında; exlibris.
Kitapseverlerin kitaplarının iç kapağına yapıştırdıkları ya da mühür olarak bastıkları, üzerinde adlarının veya değişik konularda tasarımların yer aldığı küçük boyutlu özgün yapıtlara verilen bu isim bir nevi kitabın kartviziti/tapusu sayılıyor.
Kadıköylü Burçin Demir de exlibris sanatçılarından biri. 6-12 Nisan’da Caddebostan’da “Exlibris Hikayeleri” isimli bir sergi açmaya hazırlanan Demir’i Sahrayıcedit’teki atölyesinde ziyaret ettik.
Latince bir kelime. “Kitaplığından” anlamına geliyor. Bir kitabın ilk sayfasına yapıştırılan/mühür olarak basılan ve sahibinin kim olduğunu gösteren özgün tasarımlar. Tamamen kişiye özel olarak hazırlanır. Mesela bir tasarımda eğer “Exlibris Burçin Demir” yazıyorsa, o “Burçin Demir’in kitaplığından” anlamına gelir.
Exlibris sanatı çok eskilere dayanıyor. İlk exlibris Mısır Kralı III. Amenhotep (Firavun III. Amenhophis) ve eşi Tiye için mavi seramik üzerine yapılmış. Kağıt üzerine ilk exlibris ise 15. yüzyılda Almanya’da görülmüş. Exlibrisler, ortaya çıkışından 17. yüzyılın ilk yarısına kadar daha çok arma teması içeriyordu. Yıllar içinde bu temalar değişiklik gösterse de estetik kaygı her zaman ön planda oldu.
“KİM BU KİITABI İZİNSİZ ALIRSA…”
Çıkış noktası da tam olarak bu! Başlarda elle yazılan kitaplara sadece kilise ve soylular ulaşabiliyordu. Matbaanın icadıyla kitaplar daha çok kişiye ulaştı. Ancak bu sefer de kitapların ödünç verilmesi durumunda kaybolma riski oluştu. Bu riske karşılık bir ihtiyaç olarak doğan exlibris, kitabın sahibine has özel bir iz taşıdığı için hem kitabın kaybolmasını engelliyor hem de kitabı daha değerli hale getiriyordu.
Bununla ilgili ilginç bir bilgi de vermek isterim. Büyük kitap koleksiyonlarına sahip manastır kütüphanelerinde ödünç verilen kitaplara özen gösterilmesi için exlibris tasarımına, “Bu kitabı çalmak cennetin kapılarını kapatır. Onu tahrip etmek cehennemin kapılarını açar. Kim bu kitabı izinsiz alırsa bütün Japon tanrıları tarafından cezalandırılacaktır. Herkes ödünç alabilir ama centilmen olanlar geri getirir.” gibi uyarıcı notlar eklenirmiş.
Evet, kesinlikle. Exlibris kongreleri oluyor, ulusal, uluslararası yarışmalar düzenleniyor. Ben de böyle bir uluslararası exlibris yarışmasında ödül aldım.
Dünyanın bir çok ülkesinde sergileri oluyor. Hatta geçen ay benim de eserlerim Japonya’da sergilendi. Exlibris dernekleri var. Ben de İstanbul Exlibris Derneği üyesiyim.
Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Sanatlar mezunuyum. İlk tanışmam üniversite yıllarındaki derslerde oldu. 2011’de katıldığım uluslararası bir exlibris yarışmasında ödül almamın ardından bu sanata ağırlık vermeye başladım. O yıllarda arkadaşlarıma özel günlerinde sadece exlibris hediye ediyordum.
Aslında biraz farklı. Ben kitabın ilk sayfasına mühür olarak basılacak tasarımı hazırlıyorum. Kişi tüm kitaplarını kendisi mühürlüyor.
Exlibris kitabın sahibine özel hazırlanıyor. Yani o kişiyi yansıtan tasarım. Ama exlibrisin ilk zamanlarında kitaba özel de exlibrisler yapılıyormuş.
Exlibris’i Türkiye’de daha fazla tanıtmak için kurduğunuz bir de markanız var “Kitaplarım için®”. Kitapseverlere exlibris hazırlıyorsunuz.
Demin bahsettiğim, arkadaşlarıma verdiğim hediyeler çok beğenilip, onlar da başkaları için yaptırmak isteyince ben de markamı kurdum. Kişiye özel exlibris tasarımları yapıyorum. 2017 yılında Tescilli Markalar Derneği’nce “En Özgün Ürün Tasarımı Ödülü” aldım. Ayrıca kişiye özel olmayan, hazır evrensel exlibris tasarımlarım da var.
Evet. Bu zamana kadar exlibrislerim İngiltere, Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, ABD, Kanada, Filipinler, KKTC, Arnavutluk, İspanya’da sevenlerine kavuştu.
Exlibris sanatının 1400’lü yıllara dayanan çok görkemli bir tarihi var. Ancak ülkemizde çok fazla bilinmiyor. Ben de 2015’ten beri elimden geldiğince bu sanatı tanıtmaya çalışıyorum. Bu konuda bir serge açmanın etkili olabileceğini düşündüm. Bu amaçla bu sergide sadece tasarımlarım değil exlibris sanatı hakkında da bilgi olacak. Hatta ben de bizzat orada olup ziyaretçilere memnuniyetle bildiklerimi aktaracağım.
90 adet tasarımım ve onların gerçek hikayeleri olacak. Ortak tema hepsinin bir hikayesinin olması, her tasarım aslında bir hayat hikayesinin kağıda yansıması. Hikayenin kahramanının hayatından ve hayallerinden izler. Bir nev’i o kişiyle başlayan kısa süreli yolculuğumuzun bir yansıması. Yani benim ruhumdan da izler…
35 senedir Kadıköy’de yaşıyorum. Atölye ve dükkanım Sahrayıcedit Mescitli Sokak’ta. Kadıköy’lü olduğum için ve çocukluğum Erenköy civarında geçtiği için ilk tercihim Kadıköy ve CKM oldu. CKM aynı zamanda tiyatro, sergi, söyleşiler için sıklıkla gittiğim ve keyif aldığım bir mekan.
www.kitaplarimicin.com www.instagram.com/kitaplarimicin