Kitap Rafı

Yeni çıkan veya gazetemize gelen kitaplardan küçük bir seçki hazırladık

03 Eylül 2025 - 15:24

UYANIŞ

Amerikan edebiyatının öncü feminist klasiklerinden biri sayılan Kate Chopin’in Uyanış adlı romanı, Yapı Kredi Yayınları tarafından yeniden basıldı.

İlk kez 1899 Nisan’ında yayımlanan eser, dönemin Amerika’sında büyük bir sarsıntı yaratmıştı. Kadın olmanın anlamını, özgürlük ve bireysellik arayışını irdeleyen roman, edebiyat çevrelerinde sanat değeriyle övülse de “ahlaka aykırı” bulunarak şiddetle eleştirilmiş, hatta St. Louis kütüphanelerinden kaldırılmıştı. Yazar Kate Chopin, 1904’te yaşamını yitirdiğinde neredeyse tamamen unutulmuştu.

Ancak 1970’lerden itibaren yükselen feminist eleştiriler ve modern edebiyat incelemeleri, Chopin’in eserini yeniden gündeme taşıdı. Uyanış, bugün hem kadın özgürlüğünü ve bireyselliğini cesurca dile getirmesi hem de psikolojik derinliği ve gerçekçiliği ile Amerikan edebiyatının klasiklerinden biri kabul ediliyor.

New Orleans’ta geçen hikâyede evli ve iki çocuklu Edna Pontellier’in kendi arzularını, tutkularını ve bağımsızlığını keşfetme çabası anlatılıyor. Edna’nın “uyanışı”, bir kadının toplumun biçtiği kalıplardan sıyrılma ve özgürleşme arayışının simgesi olarak öne çıkıyor.

 Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları/ 144 Sayfa

MARS SİYAHI

Batuhan Cantürk’ün yeni romanı Mars Siyahı okurlarla buluştu. Mylos Kitap etiketiyle çıkan roman yalnızca bir cinayet soruşturmasını değil, aynı zamanda toplumun karanlık yüzünü de anlatıyor. 2027 İstanbul’unda enkazların arasında gizlenen sırlar ve 2029 Ankara’sında ardı ardına işlenen cinayetler, başkomiser Hakan’ı geçmişle, devletin kurumlarıyla ve insanların derinlikleriyle yüzleştiriyor. Cesetlerdeki rakamlar, sessizce büyüyen bir intikam döngüsüne işaret ediyor.

Cantürk, polisiye kurguyu politik gerilimle birleştirerek çok katmanlı bir anlatı kuruyor. Mars Siyahı, çözülmesi gereken bir bulmaca olmanın ötesinde, adalet, toplumsal travmalar ve yüzleşilmemiş geçmiş üzerine de düşündürüyor.

Mylos Kitap/248 Sayfa

SAĞANAKTAN ÖNCE

Naim Tirali, “Altmış Yıl Kitabı” adını verdiği kapsamlı anı kitabını yazmayı planlasa da bu hayalini gerçekleştiremez. Tirali’nin geride bıraktığı günlükler ve yazılar, bu yarım kalmış projenin izlerini taşıyarak Sağanaktan Önce adıyla kitaplaştı. 

h2o Kitap etiketiyle yayımlanan eser, Tirali’nin kişisel tanıklıklarını bir araya getirirken aynı zamanda bir dönemin kültürel ve politik atmosferine ışık tutuyor. Samimi diliyle geçmişe ayna tutan bu metinler, yazarın hem bireysel yolculuğunu hem de çağının izlerini okura ulaştırıyor.

Yayınevi: H2o Kitap/256 Sayfa

LEYLEKLER AŞKLAR SÖYLENTİLER

Sedef Betil, ressam kahramanı Emine’den yola çıkarak bir ailenin 1920’den 2020’ye uzanan hikâyesini anlatıyor. Kuşaklar boyunca paylaşılan evler, bahçeler, sokaklar; geçmişin izleri, aşklar, ayrılıklar ve hiç kapanmayan eski defterler bu romanın merkezinde yer alıyor.

Yazar, aile öyküsünü aktarırken memlekette olup bitenleri de göz ardı etmiyor. Böylece bireysel hatıralarla toplumsal belleği buluşturan çok katmanlı bir anlatı ortaya çıkıyor.

Yayınevi: İletişim Yayınları/216 Sayfa 

KAÇAK AVCI

Reinhard Kaiser-Mühlecker, günümüz taşra yaşamının dingin görünen yüzünün ardında kaynayan yabancılaşmayı ve içsel şiddeti çarpıcı bir dille aktarıyor.

Romanın kahramanı genç çiftçi Jakob, ailesine, çevresine ve giderek kendisine yabancılaşır. Sessiz öfkesi, çiftlik yaşamının ağır ritmi içinde büyüyen bir şiddet dürtüsüne dönüşür. Aile bağları, toplumsal beklentiler ve aşk üçgeninde sıkışan Jakob, doğayla iç içe yaşamın yalnızlığı ve zorlukları arasında derin bir uçurumun eşiğine gelir.

Nesiller boyu süren aile ilişkileri, taşranın sosyal yapısı ve bireyin kendine yabancılaşması roman boyunca incelikli bir gözlemin konusu olduğu kitap insanın doğayla, toplumla ve kendisiyle verdiği sessiz mücadeleyi yalın ama sarsıcı bir gerçekçilikle sunuyor.

Yayınevi: Ayrıntı Yayınları/ 280 Sayfa 

GİZLENEN

Arif Ergin, yankı uyandıran ilk romanı Tekvin’in ardından bu kez Gizlenen ile okurları İstanbul’un taşlarına kazınmış sırların peşinde sürükleyici bir yolculuğa çıkarıyor.

Büyük İstanbul depremiyle sarsılan şehir, hem fiziki yıkımın hem de uluslararası güçlerin görünmez savaşının gölgesindedir. Ayasofya ve Mimar Sinan’ın abidevi eserleri, küresel bir hesaplaşmanın satranç tahtasına dönüşür. Siber saldırılar, işkence odaları, işgal planları arasında ortaya çıkan ipuçları tek bir gerçeğe işaret eder: Sinan eserlerini yalnızca taşlarla değil, çağlar boyu gizlenmiş sırlarla da örmüştür.

Romanın merkezinde Teğmen Demet ve Yüzbaşı İlhan, YouTube’da “Yargıç” adıyla yayın yapan karanlık bir figürün peşine düşerken uluslararası dengeleri değiştirecek şekilde geri dönen Kenan Ruzly ile yüzleşir. 1918’in işgal günlerine de göndermeler yapan eser, tarihin kayıp sayfalarıyla bugünün komplolarını birleştiriyor. 

Yayınevi: İthaki Yayınları/496 Sayfa


 

Etiketler; Kitap Rafı

ARŞİV