Küçük atölyelerde büyük işler
Uluslararası Mahalla Sanat Festivali kapsamında Yeldeğirmeni’ndeki sanatçı atölyelerini kapsayan sanat yürüyüşüne katılanlar, sanatçıların küçücük atölyelerinde ürettikleri devasa sanat eserlerinin yaratım sürecine tanıklık etti
Pandemi ve çevre felaketlerine karşı dayanışmayı, iletişimi, birlikteliği güçlendirmek için organize edilen Uluslararası Mahalla Sanat Festivali kapsamında Kadıköy’de bir sanat turu yapıldı. Tura Gazete Kadıköy olarak biz de katıldık.
17 Eylül Cuma günü küratör Tuba Kocakaya’nın düzenlediği halka açık yürüyüşte, Yeldeğirmeni’ndeki sanatçıları ziyaret ettik. Yaklaşık 20 kişinin katıldığı turda, Gizem Özçelik, Yağmur Çalış ve Cansu Akdeniz’in sanat atölyeleri ile KOLİ Art Space ve Black Flag Art isimli sergi alanlarına gittik. Festivalin küratörlerinden Sabine Küper-Büsch ve Kadıköy Belediyesi’ne bağlı Yeldeğirmeni Sanat’ın yöneticisi Saba Sümer’in de katıldığı turda, sanatçılar kendilerini, sanata bakışlarını ve eserlerini anlattı. Turun dikkat çekici yanı ise sanatçıların küçücük atölyelerinde ürettikleri devasa sanat eserlerini görmek oldu. Hatta açılışından bir gün önce, bir sergiyi de gezme fırsatı bulduk. Black Flag Art’daki “Typograffiti” adlı solo sergiyi, sanatçısı Reach Geblo’dan dinledik.
FESTİVALE ÖZEL SERGİ
Tur kapsamında, Mahalla Festivali’ne özel hazırlanan “Dünya Kendisine Benim İçimden Bakıyor” sergisini de ziyaret ettik. Sanatçı Özge Horasan’ın bu ilk kişisel sergisi KOLİ Art Space’te yer alıyor. İsmini Clarice Lispector’un “Yaşam Suyu” kitabından alan sergide, Horasan’ın tekstil, fotoğraf, toprak ve kâğıt işleri yer alıyor.
“KÜLTÜR POLİTİKASI LAZIM”
Tuba Kocakaya, Yeldeğirmeni’nin sanatçı ve halkın birarada bulunduğu, hem günlük yaşamın hem sanatsal üretimlerin eşzamanlı yürüdüğü bir semt olduğunu belirterek, “Aslında burası dönüşümün güzel bir örneği… Biz de bu durumu görünür kılmak, farkındalık yaratmak istedik. Özellikle pandemi zamanında zor günlerden geçen sanatçılara destek olmayı amaçladık bu tur ile. Burada son zamanlarda pek çok kafe açılması sonucu yükselen kiraları karşılamakta zorlanan sanatçılar var. Bu duruma karşı bir kültür politikası oluşturulmalı.” dedi.
12 ÜLKE, 30 SANATÇI
Yeldeğirmeni’nde 8 Eylül’de başlayan, bu sene dördüncüsü düzenlenen Uluslararası Mahalla Sanat Festivali, 12 ülkeden 30 sanatçıyı ağırlıyor. Semtin farklı yerlerinde etkinlikler, 25 Eylül’de Kadıköy Meydan’daki Mobilistan performansıyla son bulacak. Festivalin ortakları arasında Kadıköy Belediyesi, Almanya Başkonsolosluğu, Avusturya Kültür Bakanlığı ve Malta Konsolosluğu bulunuyor. Festivalin genel vizyonu; göçmen, yoksul, karşı cins, hayvan, çevre ve bilinmeyen biçimindeki “öteki”yi dışlayan distopik bir gerçekliği sorgulamak.
Mahalla, İstanbul merkezli Diyalog Derneği (diyalog-der.eu) tarafından uluslararası ortaklarla birlikte başlatılan bir platform. İlk festival, İstanbul Sanat Bienali'nin 2017 programında çeşitli etkinliklerle gerçekleştirilmişti. Üçüncüsü Aralık 2020’de çevrimiçi etkinliklerle yapıldı ve 250 bin kişiye ulaştı. Bu yıl, bu sayının 500 bini bulması bekleniyor.
“Mahalla” kelimesi Arapça kökenli mahalle ile aynı anlamı taşıyor. Festivalin küratörlerinden Sabine Küper Büsch, “Bu kelimeyi bir metafor gibi kullanıyoruz. Mahalle diyoruz çünkü diyalog içinde bir platform sunuyoruz. İletişim kurmak, sıcaklık, dayanışma sağlamak, pandemiye ve sıkıntılara karşı bu dayanışmayı güçlendirmek için böyle bir festival yapıyoruz. Yeldeğirmeni’nin de bir anlamı var çünkü burasının çok kültürlü bir tarihi var. Ayrıca hala eski mahalle havasını koruyan bir yer ve uzun senelerdir sanatçılara ev sahipliği yapıyor.” diyor.
http://mahalla.inenart.eu/murmuration/