Korona günlerinde okumak

Korona günlerinde okumak için küçük bir kitap seçkisi

20 Mart 2020 - 14:10

Malum korona virüsü nedeniyle sağlığımız için evlerimizde kalmamız gerekiyor. Evde yapılacak en iyi aktivitelerden biri de elbette okumak.  Okurlarımız için günlerin kasvetinden bir az olsun sıyrılabilecekleri, başka pencereler açabilecekleri kitaplardan küçük bir seçki hazırladık

Fareyi Öldürmek 

Sıradan hatta neredeyse kimsenin ciddiye almadığı bir memur bir gün beklenmedik bir cinayet işler.

İrfan Yalçın,  “Fareyi Öldürmek” romanında “bir acayip Sabri”yi eşi, arkadaşları, abisinin tanıklığıyla bir belgesel kurgusunda incelikle anlatırken içimizdeki insana fener yakıyor.

İyiliği görmezden gelinen, alay edilen, horlanan, dışlanan Sabri’nin hikâyesi “Her şey gibi sevmek de zaman işidir…” diyor.

 Zan

Hasan Gören’in Ankara’da başlayıp Akçakoca’ya oradan da Yeldeğirmeni sokaklarına uzanan romanı “Zan”, 70’li yılların tekinsizliğinden filizlenen “eli kanlı” bir büyüme hikâyesi. Nüfuzlu bir ailenin üniversite çağındaki oğlu İrfan, aşkın dönüştürücü gücüne kapılarak bilmediği sulara yelken açar.

Sıraladığımız dört olasılığın ikisinde İrfan ölü, birinde katil, diğerinde ise yaşıyor ve suçsuz. Şimdi, ölme, katil olma ve suçsuz kalma durumlarını İrfan’ın tercihlerine göre değerlendirecek olursak, o kendisi için en kötüsü olan ölümden kaçınmaya çalışmış, en iyi durum olan suçsuz kalmayı ise başaramamıştır. Peki nasıl yapabilirdi bunu?

Kuşlar Yasına Gider

Hasan Ali Toptaş’ın ilk baskısı 2016 yılında yapılan romanı Kuşlar Yasına Gider hem bir baba oğul hem de Anadolu öyküsü. 

"Babalar, alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır" sözüyle sayfalarını çevirdiğiniz roman, kendinize ve hayata dair yeni keşifler yapmanızı sağlayacak, uzun süre etkisini hissedeceğiniz eserlerden biri. Kuşlar Yasına Gider; atların koşması kadar doğal, kaleme iç çektirecek kadar merhametli bir roman.

Sarıyaz

Mahir Ünsal Eriş’in geçtiğimiz yaz okurla buluşan Sarıyaz kitabı aynı olayın etrafında dönen ve birbirine bağlanan sekiz öyküden oluşuyor. 

Sarıyaz’da, yine küçük bir kıyı şehrindeki sözüm ona sıradan insanların dünyalarına ışık tutuyor. Onların aşklarına, hüsranlarına, isyanlarına, hezeyanlarına, kalp yaralarına ve her şeye rağmen hayata tutunma çabalarına tercüman oluyor… Her zamanki sakınmasız, dürüst ama merhamet dolu, hayat dolu tavrıyla. Her zamanki gibi sokağı dillendirerek…

Adam Manfried

Kediyle yaşayan pek çok insan kedilerin bizi anladığını ve bize hükmettiğini düşünür. Peki ya dünyayı kediler yönetseydi? Caitlin Majör ve Kelly Bastrow, 2018 yılının en iyi çizgi romanlarından biri olan kitapla bu soruya neşeli bir yanıt veriyor. Kedilerle insanların yer değiştirdiği bu dünyaya daldığınızda, bir daha kedinize asla aynı gözle bakamayacaksınız!


ARŞİV