Levent Kırca'ya veda…
Olacak O Kadar adlı programla yıllarca ekranlardan halkı hem güldürüp hem de düşündüren ünlü komedyen Levent Kırca kansere yenik düştü
Gökçe UYGUN
Usta oyuncu Levent Kırca, 11 Ekim Pazar gecesi tedavi gördüğü Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybetti.
Temmuz ayından beri karaciğer kanseri sebebiyle kemoterapi gören 65 yaşındaki Kırca’nın sevenleri acı haber sonrası hastaneye akın etti. Kırca’nın oğlu Umut Kırca, “Durumu 10 gündür kötüydü. Hepimiz buradaydık, yanındaydık. Çok üzgünüz, hepimizin başı sağ olsun. Büyük bir sanatçıydı. Türkiye’de büyük işler yapmıştı” dedi. Sanatçının diğer oğulları Oğulcan ve Özdeş Kırca da büyük üzüntü yaşadıklarını söylediler. Kırca’nın eski eşi ve meslektaşı Oya Başar da “Huzur içinde yatmasını istiyoruz. Biz onu çok sevdik. Allah huzur içinde yatırsın inşallah” diye konuştu.
Kırca’nın ailesi ve yakınları, 12 Ekim Pazartesi günü Bahariye Caddesi’ndeki Levent Kırca Tiyatrosu’nda taziyeleri kabul etti. Sanatçının ücretsiz oyunculuk dersleri verdiği tiyatroda, sevenleri, açılan anı defterine duygu ve düşüncelerini yazdı.
Kırca’nın “son eşim” dediği ve son yıllarını beraber geçirdiği Aslı Çetiner ise sanatçının son anlarını, “En büyük tesellim fazla acı çekmeden, eli elimde gitmesidir…” sözleriyle aktardı. Çetiner, “Levent; ender bulunan, adam gibi adamlardandı. Benim için bir okuldu. Onu kaybettiğim için çok üzgünüm” dedi. Kırca’nın ölüm haberini alan ünlü isimler sosyal medya hesapları üzerinden üzüntülerini dile getirdi. Tiyatro salonundaki taziyeye katılan sanatçının büyük oğlu Oğulcan Kırca, “Bu salona girince bir tuhaf oldum, babamın parfümünün kokusunu duyuyorum. Buradaki bütün halıfleksleri tek tek elleriyle raptiyelemiş. Bütün koltukları kendi kendine bağlamış, tek tek straforları boyamış. Eskiden tiyatrocular böyle çalışırlardı” dedi.
“VASİYETİ; TİYATROSU”
Levent Kırca’nın eski öğrencisi ve aynı zamanda asistanı olan tiyatro oyuncusu Bülent Demir, “Onu sevmeyen hemen hemen yok gibi. Biz ülkenin her yerine turne yaptık. Her zaman her oyunu ayakta alkışlanmıştır. O kadar büyük bir insanı kaybettik ki. Kolay kolay böyle insanlar gelmiyor. Tek vasiyeti, ‘Tiyatrom yaşasın’ diyordu. Tiyatrosunu yaşatmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız” diye konuştu.
Tören istemeyen Kırca’nın cenazesi 13 Ekim Salı günü Levent Afet Yolal Camii’nde kılınan namazın ardından alkışlar eşliğinde Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Cenazeye, eski eşi Oya Başar, kızları ve oğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Orhan Gencebay, Demek Akbağ, Uğur Dündar, Mehmet Aslantuğ, Nuri Alço, Sezen Cumhur Önal gibi pek çok ünlü isim katıldı.
“BU DEFAKİ DİŞLİ ÇIKTI...”
Kırca bir röportajda şunları söylemişti: “65 yaşındayım, ölsem gözüm açık gitmez. Gençler yaşasın, onlara bir şey olmasın. Ben hayatın hakkını vererek yaşadım. Gözlerimi kapatırken gönlüm rahat olacak. Bu rahatlığı olmayanlar düşünsün. Ben ölümden korkmuyorum. 2000 yılında kan kanserinin bir türüne yakalandım. Sonunda kanseri paçasından tuttuğum gibi kündeye getiriverdim (gülüyor). Ama bu defaki çok dişli çıktı…”
Temmuz ayından beri karaciğer kanseri sebebiyle kemoterapi gören 65 yaşındaki Kırca’nın sevenleri acı haber sonrası hastaneye akın etti. Kırca’nın oğlu Umut Kırca, “Durumu 10 gündür kötüydü. Hepimiz buradaydık, yanındaydık. Çok üzgünüz, hepimizin başı sağ olsun. Büyük bir sanatçıydı. Türkiye’de büyük işler yapmıştı” dedi. Sanatçının diğer oğulları Oğulcan ve Özdeş Kırca da büyük üzüntü yaşadıklarını söylediler. Kırca’nın eski eşi ve meslektaşı Oya Başar da “Huzur içinde yatmasını istiyoruz. Biz onu çok sevdik. Allah huzur içinde yatırsın inşallah” diye konuştu.
Kırca’nın ailesi ve yakınları, 12 Ekim Pazartesi günü Bahariye Caddesi’ndeki Levent Kırca Tiyatrosu’nda taziyeleri kabul etti. Sanatçının ücretsiz oyunculuk dersleri verdiği tiyatroda, sevenleri, açılan anı defterine duygu ve düşüncelerini yazdı.
Kırca’nın “son eşim” dediği ve son yıllarını beraber geçirdiği Aslı Çetiner ise sanatçının son anlarını, “En büyük tesellim fazla acı çekmeden, eli elimde gitmesidir…” sözleriyle aktardı. Çetiner, “Levent; ender bulunan, adam gibi adamlardandı. Benim için bir okuldu. Onu kaybettiğim için çok üzgünüm” dedi. Kırca’nın ölüm haberini alan ünlü isimler sosyal medya hesapları üzerinden üzüntülerini dile getirdi. Tiyatro salonundaki taziyeye katılan sanatçının büyük oğlu Oğulcan Kırca, “Bu salona girince bir tuhaf oldum, babamın parfümünün kokusunu duyuyorum. Buradaki bütün halıfleksleri tek tek elleriyle raptiyelemiş. Bütün koltukları kendi kendine bağlamış, tek tek straforları boyamış. Eskiden tiyatrocular böyle çalışırlardı” dedi.
“VASİYETİ; TİYATROSU”Levent Kırca’nın eski öğrencisi ve aynı zamanda asistanı olan tiyatro oyuncusu Bülent Demir, “Onu sevmeyen hemen hemen yok gibi. Biz ülkenin her yerine turne yaptık. Her zaman her oyunu ayakta alkışlanmıştır. O kadar büyük bir insanı kaybettik ki. Kolay kolay böyle insanlar gelmiyor. Tek vasiyeti, ‘Tiyatrom yaşasın’ diyordu. Tiyatrosunu yaşatmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız” diye konuştu.
Tören istemeyen Kırca’nın cenazesi 13 Ekim Salı günü Levent Afet Yolal Camii’nde kılınan namazın ardından alkışlar eşliğinde Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Cenazeye, eski eşi Oya Başar, kızları ve oğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Orhan Gencebay, Demek Akbağ, Uğur Dündar, Mehmet Aslantuğ, Nuri Alço, Sezen Cumhur Önal gibi pek çok ünlü isim katıldı.
“BU DEFAKİ DİŞLİ ÇIKTI...”
Kırca bir röportajda şunları söylemişti: “65 yaşındayım, ölsem gözüm açık gitmez. Gençler yaşasın, onlara bir şey olmasın. Ben hayatın hakkını vererek yaşadım. Gözlerimi kapatırken gönlüm rahat olacak. Bu rahatlığı olmayanlar düşünsün. Ben ölümden korkmuyorum. 2000 yılında kan kanserinin bir türüne yakalandım. Sonunda kanseri paçasından tuttuğum gibi kündeye getiriverdim (gülüyor). Ama bu defaki çok dişli çıktı…”
“ATATÜRK’LE KALIN, HOŞÇAKALIN”
Levent Kırca katılmadığı bir törene, hastaneden gönderdiği mektupta, “1974’te TRT ile girdim hayatınıza. O günden bu yana bayağı bir zamanınızı aldım. 41 yıl... Teşekkür ederim size, anılarınızda bana yer açtığınız için. (…) Dik durun… Adil olun, sabırlı olun. Daha iyi bir dünyada görüşmek ümidiyle. Atatürk’le kalın, cumhuriyetle kalın, hoşçakalın!” demişti.
Halk TV, Kırca için Kadıköy'den canlı yayın yapacak. Usta gazeteci Uğur Dündar bu haftaki Halk Arenası programında Kırca'yı anacak. 16 Ekim Cuma, saat 21.00'deki program CKM'de olacak.
Levent Kırca katılmadığı bir törene, hastaneden gönderdiği mektupta, “1974’te TRT ile girdim hayatınıza. O günden bu yana bayağı bir zamanınızı aldım. 41 yıl... Teşekkür ederim size, anılarınızda bana yer açtığınız için. (…) Dik durun… Adil olun, sabırlı olun. Daha iyi bir dünyada görüşmek ümidiyle. Atatürk’le kalın, cumhuriyetle kalın, hoşçakalın!” demişti.
Halk TV, Kırca için Kadıköy'den canlı yayın yapacak. Usta gazeteci Uğur Dündar bu haftaki Halk Arenası programında Kırca'yı anacak. 16 Ekim Cuma, saat 21.00'deki program CKM'de olacak.
‘OLACAK O KADAR’ EFSANESİ…
1948 yılında Samsun’da doğan Zeki Levent Kırca, ilk kez 1964’te Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sahneye çıktı. Ankara Birlik Tiyatrosu ve Halk Oyuncuları’nda çalıştı. Nasreddin Hoca Oyun Treni, Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?, Bu Oyun Nasıl Oynanmalı?, Sağlık Olsun!, Ne Olur Ne Olmaz gibi televizyon dizilerinin yapımcılığını üstlendi. 1978’de Altınşehir adlı filmle sinemaya geçti. Ne Olacak Şimdi? ve Mavi Muammer filmlerinde oynadı. Hodri Meydan Topluluğu adlı Tiyatro Grubu’nu kurdu. Eski eşi Oya Başar ile birlikte Güzel ve Çirkin ve Sefiller adlı oyunları sergiledi. Üç Baba Hasan, Kadıncıklar adlı oyunları sergiledi. 1988’de başlayıp 22 yıl süren Olacak O Kadar adlı televizyon programını hazırladı. İlk sinema yönetmenlik denemesini Son adlı filmle yaptı. Daha sonra Şeytan Bunun Neresinde adlı filmi yönetti.1998 yılında Kültür Bakanlığınca verilen Devlet Sanatçısı unvanını aldı. Sanatçıya eski Cumhurbaşkanı Demirel tarafından verilen ünvan, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Nisan 2015'te geri alındı. Sanatçının ikisi ilk eşinden, ikisi de Oya Başar’dan olan 4 çocuğu var.
1948 yılında Samsun’da doğan Zeki Levent Kırca, ilk kez 1964’te Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sahneye çıktı. Ankara Birlik Tiyatrosu ve Halk Oyuncuları’nda çalıştı. Nasreddin Hoca Oyun Treni, Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?, Bu Oyun Nasıl Oynanmalı?, Sağlık Olsun!, Ne Olur Ne Olmaz gibi televizyon dizilerinin yapımcılığını üstlendi. 1978’de Altınşehir adlı filmle sinemaya geçti. Ne Olacak Şimdi? ve Mavi Muammer filmlerinde oynadı. Hodri Meydan Topluluğu adlı Tiyatro Grubu’nu kurdu. Eski eşi Oya Başar ile birlikte Güzel ve Çirkin ve Sefiller adlı oyunları sergiledi. Üç Baba Hasan, Kadıncıklar adlı oyunları sergiledi. 1988’de başlayıp 22 yıl süren Olacak O Kadar adlı televizyon programını hazırladı. İlk sinema yönetmenlik denemesini Son adlı filmle yaptı. Daha sonra Şeytan Bunun Neresinde adlı filmi yönetti.1998 yılında Kültür Bakanlığınca verilen Devlet Sanatçısı unvanını aldı. Sanatçıya eski Cumhurbaşkanı Demirel tarafından verilen ünvan, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Nisan 2015'te geri alındı. Sanatçının ikisi ilk eşinden, ikisi de Oya Başar’dan olan 4 çocuğu var.