Kadıköy Mehmet Beyazıd Lisesi Tiyatro Kulübü, son üç yıldır sahneye koyduğu oyunlarla profesyonel tiyatroculara taş çıkartıyor.
Yeni adı Mehmet Beyazıd Anadolu Sağlık Meslek Lisesi olan Kadıköy’ün en eski okullarından Mehmet Beyazıd Lisesi’nin Tiyatro Kulübü, son yıllarda güzel işlere imza atıyor. Tiyatro eğitmeni Enver Yılmaz ve edebiyat öğretmeni Nebahat Taçalan’ın yönetiminde biraraya gelen yaklaşık 20 öğrenci, 2009’dan beri her yıl farklı bir oyunu sahneye koyuyor. Üstelik bu oyun, sadece okulda ve bir kez sahnelenmiyor, birçok kez Kadıköy Belediyesi’nin tahsis ettiği birkaç salonda birden oynanıyor. Üstelik çoğu kez bu oyunlar uzun alkışlarla sona eriyor.
Aslında Mehmet Beyazıd Lisesi Tiyatro Kulübü’nün tarihi oldukça eskiye dayanıyor. Lise’de tiyatro yapmak neredeyse bir gelenek halini almış. 1970’de Göztepe SSK Hastanesi’nin hemen arkasındaki alanda kurulan okulda 1981 yılında başlamış tiyatro faaliyetleri. Şu an oyunculuk yapan tanıdık isimler de bu okulun tiyatro kulübünden geçenler arasında. Fırat Tanış, Serdar Orçin ve müzisyen Yaşar Kurt, bunlardan sadece birkaçı.
‘TİYATROYLA HAYATI ÖĞRENİYORLAR’
Mehmet Beyazıt Lisesi’nin tiyatro faaliyetleri zaman zaman aksasa da 2009’da Kadıköy Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi çalışanı tiyatrocu Enver Yılmaz’ın çalışmalara başlamasıyla Tiyatro Kulübü yeniden hayata dönmüş. Üç yıldır hiç aralıksız çalışıyorlar. Şimdiye kadar iki oyun koydular sahneye, üçüncüsü de yolda. İlk oyunları Erkan Doğan’ın yazdığı “Canavar Sofrası” adlı bir komediydi, ikincisi ise usta yazar Orhan Kemal’in “İspinozlar” adlı dramı. Genç profesyoneller bu yıl da ortak bir kararla Adalet Ağaoğlu’nun “Evcilik Oyunu” adlı eserini çalışmaya başladılar. Tam da kadın sorunu bu kadar güncel, kadına yönelik şiddet bu kadar can acıtıcıyken…
Gençlerin “Enver Paşa” diye seslendikleri tiyatro eğitmeni Enver Yılmaz’la birlikte gidiyoruz provalara. Öğretmenleri ve tiyatroyu ne kadar sevdikleri, bizi kapıda karşılamalarından anlaşılıyor. Enver Yılmaz’a öğretmen-öğrenci mesafesinden çok, arkadaş yakınlığındalar. İki saat süren prova boyunca kahkahalar eksik olmuyor. Okul ve ev stresinden uzaklaşan gençler, tiyatroyla hayatı öğreniyor, yeniden varoluyorlar. Enver Yılmaz da düşüncelerimi okurcasına dönüp sessizce bu cümleleri fısıldıyor kulağıma. Gençler kadar hocaları da mutlu birlikte yaratmaktan, üretmekten… Sürekli bir yarış içinde olan gençleri bir de tiyatroyla yarıştırmamak için hiçbir yarışmaya başvurmamışlar şimdiye kadar. Ama bu yılki oyunlarıyla festivallere katılmayı planlıyorlar. İlk hedef, Şehir Tiyatroları’nın her yıl 19 Mayıs haftasında gerçekleştirdiği Gençlik Günleri. Sonrasındaysa Kadıköy Belediyesi’nin Barış Manço ve Halis Kurtça kültür merkezlerinde seyirciyle buluşacaklar.
‘TİYATROCU OLMAK İSTİYORUM’
20 kişilik gruptan iki öğrenciyle konuşma fırsatı buldum. 11. Sınıf öğrencisi Şükriye Uz, üç yıldır Tiyatro Kulübü’nde, dolayısıyla üç oyunda oynamış şimdiye kadar. İlk seçmelere 70 kişinin geldiğini, onlar arasından seçildiğini gururla söylüyor. Tiyatro, kendi deyimiyle Şükriye’nin hayatına birçok “artı” kazandırmış, bunlardan biri de gelecekteki mesleği. Şükriye “Tiyatro Kulübü beni çok etkiledi, çok artıları oldu. Hatta artık meslek olarak tiyatrocu olmak istiyorum” diyor.
Lise son sınıf öğrencisi Ferit Arslan da Şükriye gibi Tiyatro Kulübü’nün ilk üyelerinden. “Tiyatroya başlamamın nedeni derslerden kaçmaktı ama derslerden kaçayım derken tiyatroya yakalandım” diyor. Ferit, tiyatro dünyasına hızlı bir giriş yapmış. Tiyatro Kulübü’nün getirilerini şöyle anlatıyor: “Bana çok faydası oldu. Gerek okulda, gerek sosyal çevrede. Hatta şu anda üç ayrı grupta yer alıyorum; İstanbul Çocuk Sanat Tiyatrosu, Kadıköy Tiyatrom ve Barış Manço Kültür Merkezi Tiyatro Kulübü. Hepsi de okuldaki tiyatro kulübüne girdikten sonra oldu. Bundan sonra da devam edeceğim. Mesleğim tiyatro olacak o kesin. Bundan önce hiçbir meslek düşünmüyordum. Liseyi öylesine okuyordum. Enver ve Nebahat hocalarım sağolsunlar beni bu mesleğe yönlendirdiler. Konservatuvar okumak istiyorum ama olmazsa da alaylı olarak devam edeceğim.”
‘BENİM İÇİN BİR SOSYAL SORUMLULUK’
Mehmet Beyazıt Lisesi Tiyatro Kulübü’nün bir başka emekçisi de edebiyat öğretmeni Nebahat Taçalan. Nebahat Hoca da en az çocuklar kadar heyecanla katılıyor provalara. Tiyatroyu da bir “sosyal sorumluluk” meselesi olarak görüyor: “Ben tiyatroyu vakit geçirmek olarak değil sosyal sorumluluk olarak görüyorum. Öğrencilerin sosyalleşmesi, dersten arta kalan vakitlerini dolu dolu geçirmeleri için tiyatro çok güzel bir araç. Oyunları da ona göre seçiyoruz. İlk yıl oynadığımız bir komediydi ve çok öğreticiydi. Geçen yıl Orhan Kemal’in bir eserini oynadık. Çocuklara hayatın farklı kesimlerinden, köyden kentten, belki de daha önce hiç yaşamadıkları alanlardan anlar yaşattı bu oyun. Bu yıl çalıştığımız oyun da Adalet Ağaoğlu’nun “Evcilik Oyunu” adlı eseri. Kadın erkek ilişkileri, kadının ikinci plana atılması, kadına şiddet uygulanması, kadınlarla erkeklerin birbirleriyle iletişim kuramaması gibi çok önemli konuları işliyor. Güncel konuları işliyoruz. Ben de çocuklar kadar keyif alıyorum çalışmalardan. Bu oyunu 4 kez sahnelemeyi düşünüyoruz. Bu noktada bize salonlarını açan Kadıköy Belediyesi’ne de çok teşekkür ediyoruz.”
Haber ve fotoğraflar: Semra ÇELEBİ