Kadıköy, tematik bir sergiye daha ev sahipliği yapıyor. Dilek Hoşcanlar’ın küratörlüğünü yaptığı “Bizim Mahalle” isimli karma sergi, 11 Mayıs Perşembe günü Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi (CKM)’nde açıldı. Sergideki eserlerde eski mahalle yaşantıları, çocukluk günleri, oynanan sokak oyunları, kapı önü sohbetleri resmedildi. Sergi açılışına özel olarak mahalle yaşamının vazgeçilmezlerinden olan düdüklü bekçi figürü, sek sek ve ip atlama oyunlarına da yer verildi. Mahalle kültürüne özlem duyan Kadıköylülerin anılarını yad ettiği sergi, 17 Nisan Çarşamba günü kapanış kokteyliyle son buldu.
Sanatçıların çizdiği mahalleler arasında Erenköy, Firuzağa ve Kuzguncuk gibi İstanbul’un ünlü mahalleri var. Eserlerin büyük bir kısmı İstanbul’un 1980’li yıllardaki mahalle yaşamını anlatıyor. Arşiv niteliği taşıyan sergide eski İstanbul’un siluetine dair ahşap evler, dar sokaklar ve çeşmeler göze çarpıyor. İstanbul’un mahallerinin anlatıldığı sergide geçmişten günümüze şehrin değişen dokusu dikkat çekiyor.
“ANLAMLI OLMUŞ”
Serginin açılışında Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Keriman Nalbant ve Dilek Hoşcanlar konuşma yaptı.
Serginin günümüz için derin bir anlam taşıdığına değinen Nalbant, “Kentsel dönüşümün çok yoğun yaşandığı Kadıköy bölgesinde böyle bir sergi yapmak açıkçası çok anlamlı olmuş. Birçoğumuzun çocukluğunda yaşadığı mahalle kültürünü maalesef bizden sonraki nesillerde yaşatmak çok daha zor. Bu nedenle de bu sergi için katılım sağlayan 37 sanatçıyı tebrik ediyorum. Bu tarz sergilerin artmasını istiyorum.” diye konuştu.
Dilek Hoşcanlar ise yaptığı kısa konuşmasında, “Bugün burada olmaktan çok mutluyum. Herkesin kendinden, anılarından bir şey bulacağı bir sergi olmasını diliyorum. Destek veren herkese teşekkür ediyorum.” dedi.
“NOSTALJİ BENİ ETKİLİYOR”
Gazete Kadıköy olarak serginin küratörü Dilek Hoşcanlar ve eser sahipleriyle konuştuk. Sergilerini daima belli bir tema içinde yapmaya çalıştığını belirten Hoşcanlar, “Bugün burada yedinci tematik sergimi gerçekleştiriyorum. Mahalleyi seçmemin nedeni de yitip giden değerlerimize bir saygı sunuşu olmasıydı. Eski dönemlerimiz daha bir sıcaktı daha bir bizdendi. Bunu aslında hepimiz hissediyoruz. Sergi ile birlikte herkes aslında eski mahalle kültüründe buluşmuş oldu. Bu benim için çok değerli. Nostalji beni çok etkiliyor. Diğer birçok insanı da etkilediğini hissediyorum. Geçmişten bir fotoğrafa, kâğıt parçasına bile baktıklarında bunu görebiliyorum. Mahalle sergisi de bu yüzden benim için çok değerli.” şeklinde konuştu.
“ÇOK MUTLUYUM”
Sergiye katılmak için Çorlu’dan geldiğini belirten Perihan Kademlioğlu, “Benim için her şey tesadüf oldu. Dilek hanım ile tanışmam çok anlık oldu. Muhabbetimiz gelişince de yapacağı sergiden bana bahsetti. Ben de sergide yer almaktan büyük zevk duyacağımı belirttim. Sonrasında ise sergi için kollarımı sıvadım. Bugün de buradayız ve çok mutluyum. Çok nezih çok iyi insanlarla çevriliyiz. Emeği geçen herkese teşekkürler.” dedi.
“ELLERİMİZDEN KAYIP GİDİYOR”
Yedi yıldan beri Dilek Hoşcanlar’ın öğrencisi olan Belgin Alpay ise serginin arşiv niteliği taşıdığını belirterek, “Aslına bakarsanız mahalle kavramının bizim kuşağımız için biraz daha özel bir anlamı var. Mahalle denilen şey her köşesini avucunun içi gibi bildiğin bir alan ve sen de bu alanda yaşamını sürdürüyorsun. Böyle bir ortamda da güven, dostluk, arkadaşlık, komşuluk gibi ilişkiler geliştiriyorsun. Bu çok güzel bir durum. Fakat artık bu güzellikler ellerimizden kayıp gidiyor. Gerek kentsel dönüşüm gerekse başka faktörler ile mahalle dokusu yitiriliyor. Biz de bir nebze olsun mahalle kültürünü hatırlatmak istedik.” dedi.
“HATIRALARIMIZ CANLANDI”
Doğma büyüme Kadıköylü olan Gamze Birkan da serginin, hatıraları canlandırdığını ifade ederek, “İsminin hakkını sonuna kadar verebilen bir sergi oldu. Unuttuğumuz, kaybettiğimiz mahallerimizi resmedeceğiz diye yola çıktık ve öyle de oldu. Komşuluklar, dostluklar, samimi duygular… Bunların hepsini birer birer unuttuk. Hepimiz de özlüyoruz. Ben en çok da balkonlu evleri özlüyorum. Sergiye katılan herkesin içini döktüğü, hatıralarını canlandırdığı bir sergi oldu.” dedi.
“TARİHİN KANITI OLACAKLAR”
Serginin mahalle olgusunu sonuna kadar yansıttıklarını söyleyen Nuray Eken, “Herkes aklındaki mahalleyi yansıtmaya çalıştı. Sergimizde mazilerimizi, resimle ifade ettik. Bu kadar detay çıkacağını tahmin etmemiştik. Çok güzel çalışmalar ortaya çıktı. Mahalle kavramı da kalmadı. Bundan yıllar sonra mahalle ne diye soranlar olursa eğer yaptığımız bu resimler tarihin en büyük kanıtı olacaklar. Bu yüzden de ayrıca mutluyuz.” diye konuştu.
“GÜVENLİ SIĞINAKLARIMIZDI”
“Mahalleler bizim en güvenli sığınaklarımızdı.” diyen Selma Kırıkoğlu ise, “Sergiye iki eserimle katılıyorum. Macuncu ve kapı önünde oynayan çocukların olduğu resimler. Geçmişse bakınca eskiden güven olduğunu görüyoruz. Çocuklar, mahallede istedikleri gibi oynarlardı. Ama ne yazık ki bu alışkanlık çoktan mahallerimizi terk etmiş durumda. Hatta terk etmekle kalmamış toptan gitmiş. Herkesin birbirini tanıdığı ve bildiği bir yerden çok rastgele buluşan insanların bir arada yaşadığı bir yer olmuş. Bu durum da bizim gibi insanları bir hayli üzüyor. Hatırlarımızda kalan mahallerinin resimlerini yaparak ölümsüzleştirmek istedik.” dedi.
Mahalle temalı sergiye 31 sanatçı, 51 eser katıldı. Sergide eser sahibi olan sanatçılar ise şöyle; Alev Yağmurca, Ayşe Güven, Belgin Alpay, Bilge Zeytincioğlu, Canan Tatver, Figen Kaya, Filiz Güzel, Gamze Aydın, Gamze Birkan, Gül Nacar, Gülizar Filis Tonkuş, Hatice Erzicanlı, Havva Bahadır, Mayser Toktop, Melda Zerrin, Meral Ekşi, Nejla Yıldız, Nihal Nemutlu, Nilüfer Çallılar, Nilay Hızal, Nur Ulubil, Nuray Eken, Nuray Vardarlı, Nurhan, Topçuoğlu, Nurcan Aral, Nurten Arat, Özcan Bayhan, Perihan Kademlioğlu, Rümeysa Tek, Selma Kırıkoğlu, Sevgi Önsoy, Sevim Tuncay, Sezer Çeliközlü, Yasemin Göker, Zekiye Yılmaz, Ziynet Kafkaslıgil.