Doktor-yazar Gülsen Meral’in ‘Senin Aynan’ ve ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’ adlı kitapları ilgiyle okunuyor.
Edebiyat dünyası içerisinde tanıdıklarımın çoğu edebiyat fakültesi mezunu değil. Elbette içlerinde akademik eğitim alan yazarlar da var. Ancak çoğunlukla eğitimci, psikolog, yabancı dil, coğrafya ve matematik öğretmeni… Özellikle de sağlık mensupları. Doktorlar… Ya müzikle dile getiriyorlar duyarlılıklarını ya da kalem ve kağıtla. Yaşadıkları ve yaşanmışlıklar, gözlemler…
Daha önce “Hiç” ile edebiyat dünyasıyla buluşan Doktor Gülsen Meral’in “Senin Aynan”dan sonra Doktor Hüseyin Kuruoğlu ile birlikte kaleme aldığı ”Ben Bilmem Eşim Bilir” adlı yapıt da raflarda yerini buldu.
Öğrencilerime hep empati kurmalarını söylerim. Karşıdakinin yaş grubuna, sosyal çevresine, eğitimine ve olanaklarına bakarak yaklaşmalarını öneririm. Kendi isteklerimizi, duygularımızı, yeteneklerimizi, aynı şekilde karşıdakinden beklemek ne denli doğru ki? Aynayı önce yüzüne tutmalı insan. Sonra başkasına…
“Dünyayı yöneten kalem ve mürekkeptir” der Howels. Aynen katılıyorum. Sizi, kim bilir ne yolculuklara çıkarır… Sonra karşınıza biri çıkar. Bir şeyler paylaşırsınız. Ömür boyu bir yolculuktur düşlediğiniz… Ancak birlikte paylaşarak yol alırsınız yaşam boyu mutluluk güzergâhında. “Ben” yerine “Biz” olmalı mutluluğun temeli.
Paylaşmak ve sabır her şeyin başı… İşte “Ben Bilmem Eşim Bilir” evlilik tecrübelerinden yola çıkılarak ortaya konmuş olan bu yapıtta vurgulandığı gibi, sadece evli olanlara değil, evleneceklere, sevgili ve nişanlı olanlara da ışık tutmayı, onlara bir yol haritası çizmeyi amaçlamış Gülsen Meral ile Hüseyin Kuruoğlu.
Salâh Birsel “Elinden kağıt kalem hiç eksik olmasın Nusret Karaca” demişti sağlığında. Ben de elimde kağıt kalem, edebiyat dünyasında uzun yolculuklar diliyorum sevgili Gülsen Meral ile Hüseyin Kuruoğlu’na…