Leyla Alp
Kadıköy Belediyesi ve Kadıköy Tiyatrolar Platformu (KTP) işbirliği ile gerçekleştirilen “Benim Komşum Tiyatro” projesi bu yıl üçüncü yaşına girdi. Şubat ayında başlayan proje kapsamında düzenlenen söyleşilerden biri oyuncu Mert Fırat’la yapıldı.
Ataşehir DasDas’da yapılan söyleşiye “Benim Komşum Tiyatro” projesinde yer alan Kadıköylüler, tiyatro oyuncuları, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ve tiyatro severler katıldı. Kadıköy Tiyatrolar Platformu üyesi Altkat Sanat Tiyatrosu’ndan Nevzat Süs’ün kolaylaştırıcı olduğu söyleşide Mert Fırat oyunculuk serüvenini, yeni yerine taşınan Dasdas’ın sanat politikasını ve Kadıköy Tiyatrolar Platformu’nun kuruluş sürecini anlattı.
DasDas kuruluş amacı ve çalışmaları hakkında bilgi veren Mert Fırat şöyle konuştu; “DasDas’ın en önemli politikası kültür sanat hayatını sürdürülebilir kılmak… Bununla ilgili özkaynaklarını kendisi yaratması ve aynı zamanda benzeri girişimlere de hem ilham olmak hem de yol açmak. Kültür sanatında ekonomik anlamda model olabileceği doğru yönetildiğinde kendi kaynağını kendi yaratabileceği hatta yatırımcısına kar da sağlayabileceği bir yapıya da dönüştürmek ve bunu göstermek istedik.”
KTP’nin oluşma sürecini anımsatan Fırat, “Günü kurtarmak ve bilinenleri yapmaktansa ezberi bozup biz ne yapabiliriz, kendi yapılarımızı nasıl sürdürülebilir kılabiliriz, irili ufaklı yapıları birbirine ezdirmeden tam tersine büyüterek tam tersine fikirdaş olarak nasıl yol alabiliriz diye düşündük, tartıştık. Bazen yavaş bazen çok hızlı adımlarla ilerliyoruz. Bence ilerde araştırma konusu olabilecek bir yapıya doğru da evrilmiş olduk.”dedi.
“BELEDİYE KİTAPLARDA YAZAN ÖRNEKLERİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ”
Kadıköy Belediyesi’nin Kadıköy’deki tiyatrolarla işbirliği ve çalışmalarına değinilen söyleşide Nevzat Süs’ün “Türkiye’de yerel yönetimlerin tiyatroya katkılarını pek fazla göremiyoruz. Son beş yılda bunu Kadıköy’de gerçekleştirebildik. Kadıköy Belediyesi ,tiyatrolar ve izleyiciler arasında ciddi bir yapıştırıcı işlevi gördü. Bu konuda fikirlerin neler?” sorusu, Mert Fırat şöyle yanıtladı:
“Kadıköy Belediyesi sadece kitaplarda yazan, gerçekte çok da mümkün olmayacak örnekleri gerçekleştirdi. Bu gerçekten hayaldir. Belediyeler ne yazık ki Türkiye’de böyle bir şeye destek veriyorlarsa bunu başka bir niyetle yaparlar. Ya da kendilerinden rol çalınmasını çok da istemedikleri için bir şekilde önünü tıkarlar. Ama burada tam tersi gerçekleşti. Başkan kendisi dahil tüm ekibiyle bir çözüm ortağı olmanın yanı sıra inanılmaz bir destekçiye dönüştü ve Kadıköy halkı da bu durumu çok sahiplendi. Ve herhalde 1950’lerden beri gerçekleşmeyecek bir şey gerçekleşti; Kadıköy’de 70 tiyatro var. Bu da aslında sanat etrafında nasıl örgütlendiğimizi, nereye doğru gidebileceğimizi gösteriyor.
Belediyelerin buradaki rolüne gelecek olursak. Belediyeler aslında kolaylaştırıcı bir tarafta durmalı. Bizim altyapımıza destek veren, teknik imkanlarımızı güçlendiren tarafta durmalılar. Kadıköy Belediyesi tam da bunu yaptı. Bizi sonuna kadar destekledi. Tiyatrolardaki belirli bir standardı, seyirci ile tiyatronun ilişkisini konuşacağımız bir zemin oluşturdu. ‘Tiyatroculardan her birinden birer ikişer oyun alalım, açık havada da bir tane festival yaparız, onu da bilboardlara giydiririz olur biter’ yaklaşımından oyunu bozan bambaşka bir şey yaptı. Başkana ve tüm ekibine teşekkür ediyoruz”
“Benim Komşum Tiyatro” projesinin amacının ve üç yıllık yolculuğunun konuşulduğu söyleşi izleyicilerin sorularıyla devam etti.
Söyleşinin sonunda Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’na “Benim Komşum Tiyatro Projesi” anısına plaket hediye edildi. Mert Fırat ve KTP’ye teşekkür eden Nuhoğlu, “ Platform, Tiyatro ile belediye arasındaki ilişkinin farklı bir ilişkiye dönüşmesini sağladılar. Çok iyi bir örnek oldu. Bundan sonraki süreçte de bu güzel çalışmaların devam edeceğine inanıyorum” dedi.
İZLEYİCİLERDEN SORULAR
Söyleşi boyunca sorulan sorulardan bazılarını derledik.
Bunun neyle ilgisi var? Popüler kültürle ilgisi var. Neyle ilgisi var? Yaşadığımız 10 yıllık geçmişte hepimizin nasıl durduğuyla ilgisi var. Benzer acıları, benzer ucu kırık zaferleri yaşamış olmamızla, benzer dertleri edinmiş olmamızla ilgisi var. Mümkün mertebede istikrarlı durmaya çalışmakla da ilgisi olabilir. Ben 25 yıldır Halkevci’yim. Belki onunla biraz ilgisi vardır.
Geçen sene Dasdas çocuk tiyatrosu ekibi kurduk. Çocuk oyunlarının önüne sonuna atölyeler koyuyoruz. İstanbul Modern’le yaptığımız bir proje var. Gençlik tarafında da Yakaranlar diye bir proje yaptık. Hiç tiyatro yapamamış 50 kişilik grup kurup için canlı müziğinde olduğu bir oyun oynadık. Gençlik tiyatromuzu da kurmuş olduk. Gençlik tiyatrosu da burada en az ayda bir kere olmak üzere oynuyor. Oynadıktan sonra cinsiyet eşitliği üzerine söyleşiler yapıyor.
Böyle bir şeyi planlayamıyorsunuz. Ünlü olmak hayali kurulacak bir şey değil. Ya sürecin içinde olageliyorsun ya da başına bir şey geliyor maazallah bir günde ünlü oluyorsun. Bizim mesleğin özellikle dizi tarafı, dizi seyircisinin hafızası 2 ay. İki aydan fazla ekrandan uzak kalırsan seni tanımasına imkan yok. İki ay sonra ‘kimdi bu ya’ diye bakar kafasını geri çevirir. Türkiye’nin en fazla reyting alan dizisinde oynayabilirsin, üç ay sonra siz ‘şey de oynayan çocuk’ olursunuz. ‘Şeyi’ bile hatırlayamaz. Ufak tefek ticaretler (!) bile diyebilirler. O yüzden ona güvenmemek lazım. Ün dediğin şey bir yanlış anlama zaten. Bir yanlış anlama etrafında hepimizin toplandığı şeye dönüyoruz. Bazen o yanlış anlamayı yararlı bir şeyde kullanabiliyoruz. Bu planlanamaz ve kimse de bunu öngöremez.
“BENİM KOMŞUM TİYATRO” NEDİR?
“Benim Komşum Tiyatro” Kadıköy Belediyesi ve Kadıköy Tiyatrolar Platformu işbirliğiyle mahallelilerle tiyatroyu buluşturmak, tiyatronun mutfağını, üretim süreçlerini izleyicilerle birlikte paylaşmak amacıyla düzenleniyor. Mahallelilerle tiyatroyu buluşturan projede Kadıköylülere tiyatronun mutfağı tanıtılıyor. Projede tiyatronun nasıl doğduğu; tiyatronun dünü, bugünü, yarını; dekorun, kostümün, ışığın, müziğin işlevi; bir oyuncunun hazırlığı gibi tiyatroya ilişkin bütün konularda katılımcılara bilgi veriliyor ve tiyatronun farklı alanlarından sanatçılar seminerler düzenleniyor. Tiyatroların yerleşik mekanlarında gerçekleşecek çalışmalarda komşular, sanatın ustaları, genç grupları, ülkemizde perde açan tiyatroları öğrenirken bir yandan da kulisin havasını, sahnenin tozunu da soluyor. Farklı ekiplerin oyunlarını izleyip oyun üzerine sohbet ediyorlar. Seminer ve atölyelerle zenginleşen çalışmalar; katılımcıların prova sürecini tecrübe etmeleri ve sahne heyecanını yaşamaları için ortaya koydukları bir ürünle son buluyor.
Kadıköy’ün kültür sanat politikalarına katkıda bulunmayı ve bilinçli bir seyirci oluşturmayı hedefleyen “Benim Komşum Tiyatro” projesinden geçtiğimiz 2 yılda toplam 20 tiyatro grubu projede yer aldı ve bugüne kadar toplam 315 kişi mezun oldu.