Metin Akpınar'ın "kabare tiyatrosu"

Usta tiyatrocu Metin Akpınar, Haldun Taner Müze Evi’nde düzenlenen söyleşide Deve Kuşu Tiyatro günlerini izleyiciyle paylaştı

21 Haziran 2019 - 11:06

Dilara ÇETİN

Türk tiyatrosunun ve Yeşilçam’ın duayen ismi Metin Akpınar, Kadıköy Belediyesi’nin 15 Haziran Cumartesi günü Haldun Taner Müze Evi’nde düzenlediği “Haldun Taner ve Kabare Üzerine Sohbet” başlıklı söyleşide konuşmacı olarak yer aldı.

Metin Akpınar’ın ‘ustam’ dediği Haldun Taner’i ve Deve Kuşu Kabare Tiyatrosu’nun kuruluşunu anlattığı konuşmanın ardından söyleşi, izleyicilerden gelen sorularla devam etti. Kadıköylüler, Akpınar’a yoğun ilgi gösterirken etkinliğin yapıldığı Haldun Taner Müze Evi’nin bahçesinin tamamını doldurdular.

“BİZE KABAREYİ O ÖĞRETTİ”

Metin Akpınar, ustam, ortağım ve hocam dediği Haldun Taner’in Türk tiyatrosu ve kendi hayatı için dönüm noktalarından biri olduğunu belirterek şunları söyledi: “Doğa – insan, insan - toplum ilişkilerini anlatan olguya sanat diyoruz. Haldun Taner bunun gerçek bir emekçisiydi; sanat emekçisiydi, sanata ve yazın âlemine büyük katkıları oldu. İnsanı insana insanla insanca anlatma sanatı dediğimiz tiyatronun da gerçek bir neferiydi, büyük yapıtlar verdi.  Özelinde şaka tiyatrosu, ironi tiyatrosu, alay tiyatrosu, başkaldırı tiyatrosu diye tarif ettiğimiz kabare tiyatrosunun da kurucusu, ortağı, yazarı, yönetmeni her şeyiydi.

Sanat yaşamında iki ustanın, Ulvi Uras ve Haldun Taner’in kendisine hocalık etmesinden övündüğünü söyleyen Akpınar, Haldun Taner’le ilgili sözlerine şöyle devam etti: “Hem ortağımızdı hem hocamızdı. Bize kabareyi o öğretti; Türkiye’ye de o kazandırdı. Yinelemekten hiç sıkılmadığım ve her zaman da yinelemeye devam edeceğim rahmetli Muhsin Ertuğrul’un bir tanımlaması vardı ‘Türk tiyatrosu ne zaman tık nefes olsa Haldun oksijen yetiştirir.’ derdi. Bu çok keyifli bir tanımlamadır. Gerçekten de Haldun Bey’in özellikle Brehtiyen okulunu bizim tiyatromuza kazandırması; Keşanlı Ali Destanı, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım, Eşeğin Gölgesi gibi oyunlarda büyük başarı sağlaması gerçekten Türk tiyatrosunda ciddi bir nefes aldırmıştır. İkincisi de kabare tiyatrosu kurulmasıdır. O da çok tevazu göstermeyeceğim milenyumun son yüz senesinde çeyrek asrında Türk’ün övüleceği bir şey. 67’de başlayıp 92’de kapanan Deve Kuşu Kabare Tiyatrosu gerçekten altın harflerle tarihe yazılmıştır Haldun Bey sayesinde.”

 “KABARE HER YÖNETİMDE VARDI”

Metin Akpınar kabare tiyatrosu hakkındaki düşüncelerini de şu sözlerle dile getirdi: “Türkiye’de aşağı yukarı on sekiz tane kabare tiyatrosu açıldı 1967’den sonra, hepsi yavaş yavaş kayboldular. Bugün ne yazık ki bir kabare tiyatromuz yok. Yani bugün dünyanın her yerinde büyük şehirlerde en az üç beş tane kabare tiyatrosu var. Niçin bizde de olmasın diye hayıflanıp duruyoruz. Ama korku imparatorluğunu siz de biliyorsunuz, belki etkendir. Aslında kabare tiyatroları her idare tarzında yaşamış tiyatro tarzıdır. Yani en müstebit yönetimlerde de söyleyecek sözü olmuş; en liberal, en özgür, çağdaş yerlerde de eleştirilecek alan bulmuş ilk türdür. Hatta bir kabareci -ismini hatırlayamadım- diyor ki bir söyleşide ‘Bütün sansür kurumlarına çok teşekkür ediyorum; bana meramımı anlatmak için ince, zarif alanlar bulmamda yardımcı oldular.’ Kabare bu kadar zarif, naif bir iştir. Haldun Bey’in de yapısı böyleydi, müzesi de öyle. Çok zarif, mütevazı ama çok sıcak, çok güzel bir müze. İnşallah burası da yaşayacak.”

“TEKNOLOJİ KABARENİN GÖREVİNİ ÇALDI”

Kabare tiyatrosunun ülkemizde artık gelişmiyor oluşuna değinen Akpınar, “Günümüzde teknolojinin gelişmesi kabare tiyatrosunun gelişmesini engellemiştir. Sosyal dalda gelişen çok hızlı eleştiriler kabarenin de görevini biraz çaldılar bizden. Ancak tiyatro öyle bir eğitim alanıdır ki klasik dramatik tiyatro dahi vazgeçilmezidir toplumların. Yeter ki sanat tüketicileri, yani siz bunu talep ediniz yaptırınız. Görev sizde, sanatçılarda değil.” dedi.

“HER ŞEY GÜZEL OLACAK MI?”

Bir izleyiciden gelen ‘Her şey güzel olacak mı?’ sorusu üzerine Metin Akpınar “Bu slogan güzel bir slogan. Tabi her şeyin güzel olmasını umut ederim.” dedi. İstanbul’un seçilmiş ve mazbatası elinden alınmış Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında ise; “Toplumlar kendi liderlerini doğuruyorlar. İmamoğlu bu bağlamda doğmuş yeni bir lider gibi görünüyor. Çalışkan, dinamik, genç bir arkadaş ve ötekileştirme, küçük görme, yönetme gibi şeyleri yok. Kutuplaştırmaya karşı, daha sıcak, zarif laflar ediyor.” sözlerini kullandı.

KİTAP - BELGESEL - MÜZE

Metin Akpınar, bir izleyicinin “Sizin hayatınızı kitaptan da okumak isteriz, bir kitap yazma düşünceniz var mı?” sorusuna karşılık “Nazım Hocanın da dediği gibi, ‘Ben şehvetle konuşmayı seven ama yazma özürlü bir adamım’. Elime ne zaman kalemi alsam bir sürü kâğıt çöpe gider. Bu yüzden kitabı ben yazmadım, benim olayları anlattığım bir kitap yazıldı, şu an hazır. Ayrıca bir ‘Metin Akpınar Belgeseli’ projemiz var. Ataşehir’de de Deve Kuşu Kabare üzerine bir müze açacaktık geçen yıl. Tam açılıyordu başkanı aldılar, bir sene ertelemek durumunda kaldık.” sözleriyle projelerinden bahsetti.

                                                                                                  


ARŞİV