Derin Sarıyer, alanında bilinen bir iç mimar/tasarımcı. Daha az bilinen bir yönü ise müzisyenliği. Yıllardır şarkılar yapıp, bu albümleri alışılageldiği gibi albümde toplamak yerine tek tek yayınlayan Sarıyer, yeni şarkısını Moda semti için yaptı, klibini de burada çekti. Sarıyer ile, yaptığı 6. single çalışması olan Moda Burnu’nda ve müziği konuştuk.
Siz tasarımcı/iç mimarsınız. Müzik hayatınızın neresinde?
Tasarımda anlatmak istediğim ’şimdi’dir. Eğer bir ürün ortaya çıktığı zamanı anlatmıyorsa, yaratıldığı dönemi anlamlandıramıyorsa o iş tasarımın alanına girmiyordur. Yıllar geçtikçe Derin Design olarak ortaya koyduğumuz işler evrim geçiriyor fakat felsefemiz değişmiyor. Kalıyor çünkü statüko içeren bir felsefe değil bu. Müzik ise apayrı bir kanaldan ilerliyor içimde. Zamandan kopuk, insanlığın sonunun bir göktaşına baktığının bilincinde, kozmik anlamsızlığın kucağında yazılan bir kanaldayım şarkılarımı yazarken. Düşünmekten çok hissetmeye dair bir atmosferdeyim müzikle ilgilenirken. Ya da beyinden çok, düşünebilen bir kalple yazıyorum diyebilirim. Düşünebilmesine rağmen atmaktan vazgeçmeyen bir kalple.
Tasarımcılığınızın müziğinize etkisi nasıl oluyor sizce?
Mobilya tasarımı ile şarkı yazarlığı arasında zoraki bir bağlantı kurmak istemem, apayrı alanlar. Fakat ikisinin içinde de denge, ritim ve oran gibi unsurlar çok önemli.
2013’ten beri müzik yapıyorsunuz. İlk gitarınızı 14 yaşınızda iken edinmişsiniz, muhtemelen müzik hep içinizdeydi. Fakat ne oldu da o yıl müzik girdi yaşamınıza/siz müzik dünyasına girdiniz?
Beni o gitarı almaya iten şey içimden gelen bir şeydi. İsimlendiremediğim bir şey, bir dürtü. Hapşırmak gibi kendiliğinden gelen. O günlerden beri şarkı yazıyorum.
Kadıköy’de Saint Joseph’de okumuşsunuz ve bir de müzik grubunuz varmış. Lise grupları çok uzun süre sürmez genelde, sizinki de öyle mi oldu?
Evet, lise grubu kısa vadeli oldu. Genelde kendi şarkılarımızı çalardık. Bu bana kalırsa önemli bir şey. Şarkı formu insanın kendini anlatabilmesi için değerli imkanlar sunuyor. Başkasının şarkılarını çalmak beni hiçbir zaman heyecanlandırmadı.
Ekşi Sözlük’te müzisyenliğinize bazı eleştiriler gördüm. Ne dersiniz?
Düşüncelerini tamamen kendisinin oluşturduğunu sanma yanılgısındadır insan. Kendimizi kötü hissettiren bir durumla karşılaştığımızda bazen bilinçaltımız o durumu deforme eder. Belirli bir alanda yaptığı işlerde tanıdığımız birinin bir anda apayrı bir disiplinle karşımıza çıkması bize fazla gelebilir ve bu fazlalık yorumlarımızı şekillendirebilir.
Hiç albüm yapmadınız, single’lar yayınlıyorsunuz değil mi? Neden bu tercih?
Albüm kavramı eski karşılığını bulamıyor artık. Sistem değişti. Teknoloji müziğin dağıtım yöntemlerini yeni bir çizgiye taşıdı. Tekliler albümün önüne geçer oldu. Bir yandan da benim ajandama daha uygun single yayınlamak.
Sahneye de pek çıkmıyorsunuz. Nasıl bir müzisyenlik sizinkisi?
Ara ara canlı çalıyorum. Müzikle profesyonel anlamda ilgilenmeye sürekli canlı çalmak gibi bir arzuyla başlamadım. Yazdığım şarkıları stüdyoda kaydettiğimiz haliyle insanlarla paylaşmak birincil hedefimdi. Çıktığım konserlerde bugüne kadar akustik kurulumla çaldım. Yakında kompleks altyapımızla da çıkacağız.
Ülkenin müzik gündemini/sanatçıları/şarkıları nasıl buluyorsunuz?
Çok iyi buluyorum. Çok iyi şarkı yazarları var. Özellikle son 5 senedir çok sağlam bir jenerasyon yakalandı.
Moda Burnu’nda şarkınızın hikayesini paylaşır mısınız?
Niyet, seçim ve çabalarımızın iplerinin elimizde olduğu yanılgısındayız. Bunların kaynağı temelde belirsiz ve gizemlidir. İnsanlık durumunun içine gömülü olan derin çaresizlikle yüzleşmenin karanlık huzuruyla yetinebilmek gerekir.
Moda ile bağınızı öğrenmek isterim. Burası size güçlü şeyler hissettiriyor olmalı ki şarkı yapmışsınız…
Moda’da doğdum ve büyüdüm. Hayatımın ilk 25 senesi Moda’daydım. Anneannem, babaannem, hepsi Moda’daydı. Hala ordalar. Moda İlkokulu’na gittim. Devamında Saint Joseph’i bitirdim. Kendimi çok iyi hissettiğim bir semt Moda. Bana huzur veriyor orda bulunmak.
Moda semti son zamanlarda çok moda. Beyoğlu’ndan kaçan buraya geliyor. Sizim gözlemleriniz neler?
Evet ama Moda’nın genetik kodlarına ters bir değişim olmuyor bu. Aynı çizginin farklı bir noktasına doğru evriliyor sanki bu semt. Bu iyi bir şey.
Şarkıyı dinlemek için; https://www.youtube.com/watch?v=YP9UpwcrtEY