Usta oyuncu Müjdat Gezen, kendi adını taşıyan tiyatrosu ve sanat merkezinin yeni yaşlarını 4 müzikal ile kutlayacak
Gökçe UYGUN
İsmi Kadıköy ile özdeşleşmiş usta bir isim o. Evi de tiyatrosu da sanat merkezi de ve hatta az bilinen huzurevi de burada. Bugünlerde yeni müzikaller hazırlığında olan, bir yandan da yeni kitabının heyecanını yaşayan Müjdat Gezen’i, Bahariye’deki tiyatrosunun kulisinde ziyaret ettik, usta oyuncu ile yoğunluğundan dolayı kısa bir sohbet gerçekleştirdik.
• Tiyatronuz içinde bulunduğumuz ekim ayında 10 yaşına girdi değil mi?
Bu binada evet 10 yıl oldu ama benim tiyatromu ilk açışım 1963 yılı. Ziverbey’deki Müjdat Gezen Sanat Merkezi de 25. Yılında.
• Kutlama yapacak mısınız?
Elbette. Kadıköy Belediyesi desteği ve işbirliğiyle “Müzikaller yeniden Kadıköy’de” diye bir program olacak yeni sezonda. 4 müzikal oyun sahneleyeceğiz. Biri İlker Başbuğ’un yazdığı Atatürk’ün hayatını anlatan ‘Mucize’ adlı müzikal. Diğeri ‘Sevgi’ müzikali. Kandemir Konduk’un bu eserinin müziklerine rahmetli Atilla Özdemiroğlu başlamıştı, ömrü vefa etmedi. İki müzisyenle devam edip bitirdik. Bir başka oyun da Yılmaz Özdil’in yazdığı, benim tek kişilik oynadığım ‘Köşe Yazıları’. Bir de, Ayşe Emel Mesçi’nin sahneye koyduğu Nazım Hikmet’in ünlü eseri ‘Kuvayi Milliye Destanı’ olacak.
• Bugünden geriye dönüp bakınca, MSM ve tiyatrosuna dair ne hissediyorsunuz?
Hiç pişmanlığım yok çünkü başka mesleğim yok benim. Ziverbey’de eğitim alıp burada Bahariye’de oynuyorlar öğrencilerimiz. Tiyatromuzda eski ustalarımız da var ama sahne asıl öğrencilerin. Zaman zaman ödüller alıyorlar ve bu ödülleri bize ithaf ediyorlar. Bu bizi çok gururlandırıyor.
• MSM ücretsiz değil mi?
Konservatuvarımız tamamen ücretsiz. Öğrenci adayları seçmelerle belirleniyor, sonra da 3 yıl boyunca 5 kuruş ödemeden eğitim alıyorlar.
• Bu aslında epey önemli bir şey ülkenin sanat hayatı adına.
Elbette, dünyanın ilk ücretsiz özel okulu burası!
• Yeni ve 51. kitabınız “Tanıdıklarım”, geçtiğimiz günlerde yayımlandı.
Evet, hemen de çok satanlar listesine girdi, memnun oldum.
• Ama kitabın arka kapağında, “Bu kitap satmaz. Çünkü benim hafızam kötüleri silip unutuyor” diyorsunuz...
Öyle aslında. Şöyle düşünün Kadıköy vapurunun normal seferin yapması haber midir siz gazeteciler için? Ama vapur batsa, 86 kişi boğulsa büyük haber! Ben bu kitapta hep lehte şeyler yazdım dostlarım için, onları hep övdüm, kimsenin bilmediği güzel yönlerini anlattım. O nedenle çok satacağını ummuyordum ama öyle oldu.
• Kitaptaki kişilerin hepsi hayatta değil sanırım.
Değil maalesef. En başta Atatürk.. Sevgili Savaş Dinçel. Dostum Tarık Akan ben bu kitabı yazarken hayatta idi ama… Bakın burada (duvarları gösteriyor) birlikte fotoğraflarımız var hep. Çok çok sevdiğim bir dostumdu…
• Hatta Kadıköy’de birlikte tiyatro açma hayaliniz de varmış…
Evet, Tarık bir gün bana ‘Taş Mektebi, MSM ile birleştirip Kadıköy’de açalım. Burada yer baksan’ demişti. Aradım çok yer ama bulamadım. Sonra dedim ki ‘Tarık bize kim yer verir ki!’. Adamın biri çıkıp binasını verecek hali yok ya, çünkü herkes iktidardan korkuyor!
• Siz buna rağmen kendi tiyatro ve konservatuvarınızı ayakta nasıl tutabiliyorsunuz?
Benim en büyük şansım mülkümün kendimin olması. İzmir ve Bursa’daki yerlerimi AKP hükümeti kapattı. Şimdi de Beyoğlu Belediyesi Karaköy’deki binamı mühürledi. Gerekçesi ise yangın merdiveni inşa ederken kaçak inşaat yaptığımız! Yahu yangın merdiveni yapıyoruz, ne kaçağı!
• Muhalif olduğunuz için mi bunlar oluyor?
Gayet tabi.
• Sanatınızı icra etmekte zorluk çekiyorsunuz yani?
Hayır, Kadıköy’de yapıyorum ve burası demokrat.
• Peki sesinizi nasıl duyurabiliyorsunuz? Bir röportajınızda muhalif olduğunuz için sadece Halk TV’ye çıkabildiğinizi söylemiştiniz. Öte yandan muhalif pek çok tv kanalı ve radyo kapatılıyor.
Evet demokrasi işte! Demokrasi şekerlemesi adı altında tatsız tuzsuz bir şeyler sunuyorlar bize!
• Sosyal medya da kullanmıyorsunuz.
Yokum sosyal medyada ama sahte çok sayıda hesap var adıma. Ben kendimi sahnede yeterince ifade ediyorum zaten. Okul, ev, sanat merkezi arasında yaşıyorum ben böyle.
• Umudunuzu nasıl koruyorsunuz peki böyle bir ‘demokrasi’ ortamında?
Umudumu yitirmedim çünkü bunlar kalıcı değerler değil. Tarihsel akışlara bakınca görüyorsunuz ki Hitler de seçimle geldi! Taptı Alman halkı ona ama bitişi hiç güzel olmadı!
• Gücünüzü sürekli üretmekten mi alıyorsunuz?
Kesinlikle. Durursak düşeriz... Benim mesleğimin en büyük avantajı hobim olması.
• Adınıza bir de orman ve huzurevi var. Pek bilinmiyor bunlar.
Evet huzurevi ve orman da 23 yaşında. Kadıköy’deki bu huzurevinde eski sinemacılar, tiyatrocular kalıyor ücretsiz olarak. Ama ben orada hiç röportaj vermedim, vermem de çünkü orası onların yaşam yeri.
“KADIKÖYLÜ OLMAK ŞANS”
• Kadıköylü olduğum için çok şanslı görüyorum kendimi. Daha önce yıllarca Fatih ve Cihangir’de oturdum yıllarca. Ama şimdi Kalamış’tayım. Kadıköy gibisi yok. Tiyatrom Bahariye’de, okul Ziverbey’de, evim Kalamış’ta. Hepsinin mesafesi 5-10 dakika, hayatım burada geçiyor.
• Caddebostan Kültür Merkezi ve Kozzy’de sık sık sahne alıyorum. İzlenimim o ki Kadıköylü seyirci en entelektüel seyirci.Turneler kapsamında tüm Türkiye’yi dolaşıyorum. Kadıköy izleyicisi tıpkı Bakırköy, İzmir gibi aydın bir kesim.
• Başkan Aykurt Nuhoğlu’ndan bir arzum var; Özgürlük Parkı’ndaki anfitiyatronun üzerine, kışın kapatılacak şekilde bir düzenek kurulması… Bu gerçekleşirse yazın atıl duran o yer, kışın konserlere, müzikallere ev sahipliği yapabilir.