Moda'da iki sergi
Kadın sanatçılar Moda’da iki yeni sergi açtı. Sergilerden biri semtin eski köşklerinde birinde ziyaretçilerini selamlıyor, diğeri de sanal gerçeklik teknolojilerini içeriyor
Kadıköylü ressam Görkem Dikel’in “Numınosum” adlı sergisi Moda’daki bir köşkte ziyaretçilerini bekliyor. Zuhal Sokak numara 10’daki yeni mekan Köşk Moda’da 1 Aralık Pazar günü açılan sergi, 21 Aralık Cuma gününe dek görülebilir.
Sergisinin odağına numinosum (ruhani ya da mistik bir şeyle karşılaşınca hissedilenler) kavramını yerleştiren Dikel, “Soyut yüzeyle karşıya geldiğimde, bir bilinmezliğin eşiğinde duruyorum. Kimilerinin gayb âlemi dedikleri şey bu olabilir mi diye düşünüyorum… Ne kadar yaklaşsam da tam erişemediğim, ama ölçüp biçtiğim, bazen elle yoğurduğum o derinlikte anlık bir temas oluyor. Yaratım sürecinde içim bir coşku ve huşu beraberinde imgeler ve semboller akmaya başlıyor. Ama çok geçmeden o his uçup gidiyor, geride bu soyutlanmış biçimleri bırakarak. Ve işte o anda ortaya çıkan bir his numinosum...” diyor. Dikel, “Rudolf Otto, numinosumu anlatırken hem korkutucu hem büyüleyici bir çekimden bahseder. İnsan bir yandan uzaklaşmak ister, bir yandan da yaklaşmak... Tıpkı yaşamla ölüm arasındaki o ince gerilim gibi. İbnü’l-Arabî de bu bilinmezliği, aşk ve derin düşünceyle ulaşılabilecek bir gerçeklik olarak görmüş. Benim için sanat tam da bu. Resimlerimdeki akış, kaybolup beliren imgeler, eriyen renkler... Bunlar sadece görüntüler değil, kendi içimde hissettiğim bu karşılaşmanın izleri.” diye konuşuyor.
RESSAM PAŞA TORUNU KÖŞKÜ
Üretimleri yaklaşık 2017-2024 arasına tarihli 12 eserini Köşk Moda’da sergileme tercihinin özel bir nedeni olduğunu vurgulayan Görkem Dikel, “Türkiye sanat tarihinde “Onlar” grubuna dahil olmuş, üretimlerine Fransa’da devam etmiş ressam Remzi Raşa’nın yeğeni Serkan Raşa buranın kurucu ortaklarından. Ressam amcasından aldığı sanat düsturuyla sanata destek vermeyi gaye edinmiş, bu geleneği sürdürmeyi amaçlayan Serkan bey nice özverilerle bu tarihi köşkü Kadıköy’e kazandırdı. Benim için eserlerimi burada sergilemek demek, bazı ressamların ruhlarıyla ve onlardan kalan izlerle bir sanat diyalogunda bulunmak demek.” Yorumunu yapıyor. “Sergime gelen izleyiciler, içlerindeki yaratıcı güçle ve sezgisellikle temasa geçsinler, ruhlarının onları çağıran yanlarına kulak versinler isterim.” diyen Dikel, “Kendilerine göre yeniden anlamlar yaratıp bir yolculuğa çıkabiliyorlarsa ben bir sanatçı olarak amacıma ulaşmışım demektir. Sergimin ziyaretçileri, her şeyin ve herkesin kendisi gibi olma özgürlüğüne sahip olduğunun mutluluğuna erişebilsinler…” temennisinde bulunuyor.
ULUSLARARASI RESSAM
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü 2012 mezunu olan Görkem Dikel, “21. YY. Resminde Soyutlama ve Espas” adlı tezi ile 2017’de aynı bölümde yüksek lisans yaptı. 2009-2010 yılını değişim programı ile gittiği İspanya- Universidad de Sevilla’da geçirdi. 2012’de Fundacion Antonio Gala’nın sanatçı bursunu Türkiye’den kazanan ilk kişi oldu. İlk kişisel sergisini mezun olmadan Soda’da açan sanatçı, sonrasında Anna Laudel, Merkür gibi galerilerle çalıştı. MSGSÜ Resim Anasanat Dalı’nda “Sanatçının Üretiminde Mitlerin ve Bilinçdışı İmgelerin Sorgulanması” adlı doktora tezine halen devam etmekte olup, bir yandan İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde okuyor. 5 kişisel sergi açtı, çok sayıda karma sergiye katıldı. Eserlerine İngiltere’de bazı ilköğretim okullarının müfredatında yer verildi. Eserleri Amerika, Avustralya, İngiltere, Almanya, Katar, İtalya, İspanya, Tayvan, Çin ve Türkiye’de özel ve kurumsal koleksiyonlarda yer alıyor. İstanbul’daki atölyesinde sanat üretimine devam eden sanatçı, Kadıköy Belediyesi bünyesinde yetişkin sanat eğitimleri ve sanat terapisi atölyeleri veriyor, aynı zamanda bazı dergilerde felsefe ve mitoloji içerikli yazılar yazıyor.
GENÇ SANATÇININ İLK SERGİSİ
Dilara Altınkepçe Arslan’ın ilk kişisel sergisi “RE-”, 14 Kasım Perşembe akşamı Moda’da bulunan Nelumbo Studios’da açıldı. Nil Nuhoğlu küratörlüğündeki sergi, sanatçının derin zamansal sorgulamalarını içeren eserlerini izleyicilere sunuyor. Dilara Altınkepçe Arslan, eserlerinde ‘peki ya?’ sorusuyla geçmiş ve bugün arasındaki sınırları bulanıklaştırırken, geleneksel tekniklerle işlediği kadim sembolleri çağdaş bir bakış açısıyla izleyiciye sunuyor. Geçmiş ve geleceğin iç içe geçtiği döngüsel bir yapıda, tarihsel figürleri ve şaman sembollerini çağdaş tekniklerle buluşturan sergide ayrıca, VR (Sanal GerçekliK) ve AR (Artırılmış Gerçeklik) teknolojileri kullanılarak, izleyici de esere dahil ediliyor. Sergi, 15 Aralık’a kadar Çarşamba’dan Pazar’a 12:00-19:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Dilara Altınkepçe Arslan, doğa, kültürel semboller ve tarihsel figürlerin anlatılarına ilgi duyan, ortaokul yıllarından itibaren geleneksel motifler ve doğal malzemelerle ilgilenmeye başlayan genç bir sanatçı. Sanatında şaman metinleri ve mitolojiden ilham alarak zaman ve kimlik kavramlarını irdeleyen sanatçı, Nelumbo Studios’ta düzenlenen ilk kişisel sergisiyle sanat dünyasında yerini aldı.
