İki ayda bir Kadıköy’den okurlarıyla buluşan Tefrika dergisi, bilinen edebiyat dergilerinin aksine basit ve sade diliyle dikkat çekiyor
Süleyhan AVŞAR
Tefrika Dergisi, okurlarıyla sohbet edermişçesine yazılar yayımlayan bir dergi. Neredeyse iki yıldır, iki ayda bir okurlarıyla buluşan derginin kurucuları ise uzun yıllar kitapevlerinde çalışan edebiyata meraklı iki arkadaş: Erdem Emre Gül ve Önder Yetişen. Gül ve Yetişen, yazı dili çok ağır gelen edebiyat dergilerini okuyamadıklarını fark edince daha sade bir dille daha anlaşılabilir bir dergi çıkartmaya karar vermişler. Adını da eskiden gazete ve dergilerde birbirini tamamlayan yazılardan oluşan diziye verilen, tam olarak “bölmek” anlamına gelen “tefrika” koymuşlar. Erdem Emre Gül, “İsmini özellikle seçtik, bölmek diye korkutulan ülkemizde bunun aslında korkulacak bir şey olmadığını göstermek için. Kuruluşumuz 1922 yılı deriz biz, yani Cumhuriyetten önce da vardık, Osmanlı da biziz, Orta Asya’dan gelen nesil de biziz, Türkiye de biziz.”
Dergileriyle ilgili “Tefrika’nın bağlı olduğu bir ideoloji, bir taraf yok.” diyen Gül ve Yetişen, logoyu ise kafasında fesiyle, üzerinde takım elbisesiyle doğu ve batı sentezinin karışımını simgeleyen bir maymun olarak seçmiş.
Kurucuları gibi Kadıköylü olan Tefrika’nın ekibinde Burak Albayrak, Yılmaz Şener, Neslihan Kaynar, Akif Kaynar ve Fatih Aktaş gibi isimler var. Sayfalarda yer olması durumunda dışarıdan yazıları da kabul ediyorlar.
Tefrika, edebiyat dergilerindeki dosya düzeniyle çalışmıyor, ne okuyucuyu ne de kendini sınırlamıyor, belli bir konu sınırlaması yok. Gündem meselelerine, gündem siyasetine yer vermiyor, popüler gündemin gölgesinde kalmış konuları işliyor, onları gün yüzüne çıkarıyor Tefrika. Önder Yetişen “Gündem çıkarıp konunun özü hakkında insana dair bir şeyler yazıyoruz, düşünmelerini sağlıyoruz, meseleyi işin içine soktuğumuzda bir taraf görüyorlar bizi, bizim tarafımız yok, taraf biziz!” diyor
Bu ay sekizinci sayısını çıkaran Tefrika’nın yeni sayısında Mehmet Atak, Görkem Ece Ercan ve Hakan Günday röportajları ile tefrika ettikleri öykü tiyatro ve sinema yazıları yer alıyor.
“BASİT KÖTÜ BİR ŞEY DEĞİLDİR”
Edebiyat, kültür, sanat kelimeleri işin içine girdiği zaman hep kafaların karışmasından tamamen arınmış olan Tefrika’nın kurucuları, “Basit kötü bir şey değildir, basit negatif bir kelime değildir! Çok derin düşüncelerinizi basit bir dille anlatabilirsiniz. İnsanlar edebiyat deyince illa belli bir kısmın anlaması gerektiği algısına kapılıyorlar. Biz bu kafayı kırmak istedik. Herkes bir şeylere merak duyuyor, okuyor. Özetle biz sade bir şey yapmak istedik ve yaptık, umarız bir şekilde karşılığını buluyordur, anlaşılıyoruzdur” şeklinde ifade ediyorlar kendilerini. Kadıköy’deki pek çok kitapçıda bulunabilen Tefrika’ya sosyal medya hesaplarından ulaşmak da mümkün.