Mungan: İflah olmaz bir romantiğim

Şair - yazar Murathan Mungan, “Dünyayı değiştiren ve her zaman iyi bir yer yapan romantikler ve ütopistlerdir” diyor

28 Ocak 2016 - 13:47
Aysel KILIÇ
Şair, yazar Murathan Mungan geçtiğimiz hafta sonu Kadıköy Belediyesi’nin konuğuydu. Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “Yazdıklarımın Etrafında” konulu söyleşide Mungan, son kitabı Harita Metod Defteri’ni Kadıköylülere anlattı. “2015 yılı, benim yazarlık hayatımın 40. yılıydı” diyen Mungan, yazın hayatındaki anılarını, yer yer esprili bir dille paylaştı. Kitaplarla olan ilişkisini anlatırken, bizi çocukluk ve gençlik yıllarına götüren Mungan, kitabında olduğu gibi, avukat babası İsmail Mungan’ı anmayı unutmadı. 
“1976 senesiydi. Yine bir doğum günümdü. Babam bana ‘Doğum gününde ne yapmak, ne almak istersin?’ diye sordu. Kitap almak istediğimi söyledim. Cebinden çıkardığı bir tomar parayı bana verdi ve ‘Git bunların hepsiyle kendine kitap al’ dedi. Parayı aldım ve babamın dediğini yaptım. Bir günde yaklaşık iki yüz kitabım oldu. Kitap sahibi olmak ve kitap okumak sahici bir değerdir. O kadar değerli bir şeydir ki, o yüzden devletin kolluk kuvvetleri, sürekli kitap toplatır, kitap yakarlardı...”
“SIRTIMDA SOPALAR KIRILDI”
Murathan Mungan, “Benim yaşamım, ödüllerle tokatların iç içe geçtiği bir yaşam oldu” dedi ve yayımlanan ilk yazısının hikâyesini anlattı: “Ankara Bahçelievler’de oturuyoruz. Ilık bir Ekim akşamı. Kızılay’dan Bahçelievler’e kadar yürüyorum. Koltuğumun altında o gün ilk çıkan yazımın ilk nüshası. Ogünlerde adımızı bir dergide, kitapta görmek, bize katetiğimiz yolun işaretiymiş gibi gelirdi. Artık önü açılmış bir delikanlı olarak keyifle eve yürüyordum. Tandoğan Meydanı’nda afişlemeye çıkmış bir grup, ellerinde sopalarla önümü kesti. İlk yazımın çıktığı ve benim için bir ödül olan o gün, aynı zamanda solcu bir gazete koltuğumun altında diye, sırtımda sopaların kırıldığı bir gün oldu. Belki kaderim o gün belli olmuştu. Ödüllerin, alkışların, tokatların, ihanetlerin iç içe geçtiği bir yaşamım olacaktı. Bunu anlamak zaman aldı.”
“İFLAH OLMAZ BİR ROMANTİĞİM”
“Zaman zaman bizi ya işimizle ya da siyasi düşüncelerimizle fazla romantik, fazla idealist bulanlar oldu, oluyor” diyen Mungan, şöyle devam etti: “Romantizmin kötü bir şeymiş gibi algılandığı bir dünyada ve ortamda yaşıyoruz. Oysa dünyayı değiştiren ve her zaman iyi bir yer yapan romantikler ve ütopistlerdir. Gerçekçiler ise her zaman müteahhittirler; ihale alırlar ve hayat onlara başka türlü servis eder. Hayat, kendinizi neyin içinde ve ne olarak iyi hissedeceğinize bağlı tercihlerdir. İflah olmaz bir romantik olarak, kendime seçtiğim yolu tavizsiz,  kimseden gözünü kaçırmadan katetmeye çalışırken, baktım 50 yaşına gelmişim. “

“ÖTEKİLERİN HİKÂYELERİNİ OKUMALI”
Mungan’ın okura söyleyecek sözü de vardı: “Bir kitabın öyküsünü, kahramanını sadece kendinize benzediği için okursanız, ötekileri anlayamazsınız. Senin gibi düşünmeyen, senin gibi yaşamayan insanların, toplumların hikâyesini neden okumuyorsunuz? Neden kendinizle özdeştireceğiniz hikâyeler arıyorsunuz? Daha adil,  daha eşit ve kardeşçe bir yaşam için okura da büyük görev düşüyor.”  Mungan, Türkiye’de sanata ve sanat üzerindeki baskılara da dikkat çekti. “Kültür ve sanattan çekilmek insanlıktan çekilmektir. Bizi barbar olmaktan çıkartan sanat ve kültürdür. Sanat, aklın, ruhun, gönlün eğitimidir. Bütün bunların gerilemesi Türkiye’nin de gerilemesidir” dedi.

“UTANIYORUM…”
Harita Metod Defteri’ne “Ben büyümüştüm, babam yaşlanmıştı, Türkiye hep aynı Türkiye’ydi” diye yazan Mungan, söyleşide günümüz Türkiye’sine dikkat çekti. 12 Eylül 1980 darbesi dönemindeki baskıları anlatan Mungan, bugün de benzer baskıların sürdüğünü şu cümlelerle anlattı: “Yıl 2016 ama hala nelerle uğraşmak durumunda kalıyoruz. Yazmaktan ve söylemekten başka elinden bir şey gelmeyen bizler, hala düşünce ve ifade özgür olsun, diye bildirilere imza atıyoruz. 2016 yılında, mücadele ettiğimiz, altına imza koyduğumuz şey bu. Utanıyorum… “
Murathan Mungan, söyleşinin ardından, okurları için kitaplarını imzaladı. Yazarın otobiyografi kitabı Harita Metod Defteri’ne ilgi oldukça büyüktü.

 

ARŞİV