İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Cumhuriyetin 100. yılını, Türk resim sanatının öncü kadın sanatçılarının eserlerine yer veren bir sergi serisi ile kutluyor. Cumhuriyetin yetiştirdiği önemli sanatçıların ele alınacağı sergiler, Türk resim sanatında öncü sanatçıların ünik olarak nitelendirilebilecek özelliklerine odaklanmayı hedefliyor. Cumhuriyet Dönemi sanatçı kadınlarının yaşamlarına ve sanatlarına odaklanan sergiler, Türk resim sanatının tarihsel süreçteki gelişimine de bir izlek sunmayı amaçlıyor.
Sergi serisi kapsamında Türk resim sanatının önemli kadın ressamlarından Naile Akıncı’nın, altmış yıl boyunca resmettiği, Eyüp manzaralarından oluşan “Bir Kendilik Öyküsü: Naile Akıncı (1953-2013) Retrospektif” sergisi ile başladı. 4 Nisan'da Müze Gazhane’de açılan sergi 16 Temmuz'a kadar görülebilecek.
Ebru Nalan Sülün küratörlüğünde, hazırlanan sergi kapsamında; Naile Akıncı’nın kişisel, özel ve devlete ait kurumsal koleksiyonlarda yer alan 200’e yakın eseri sergilenecek.
NAİLE AKINCI
Cumhuriyet tarihinin ilk kadın ressamlarından olan Naile Akıncı Güzel Sanatlar Akademisi’nin 1938 yılında açtığı giriş sınavını kazanarak Resim Bölümü Orta Kısmı’na kaydoldu. Nurullah Berk ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun öğrenciliği yanında Şefik Bursalı yönetimindeki Cour de Soir çalışmalarını sürdürdü. Léopold Lévy ve Zeki Kocamemi atölyelerinde çalışarak, 1943’de Akademi’nin Resim Bölümü Orta Kısmı’ndan mezun oldu. Bir dönem rahatsızlığı nedeniyle öğrenimine altı yıl kadar ara veren Akıncı, 1949’da yeniden Akademi’ye dönerek 1952’de Yüksek Resim Bölümü “Zeki Kocamemi Atölyesi”nden mezun oldu. İlk kişisel sergisini 1964 yılında İstanbul’da açan Naile Akıncı, o tarihten günümüze kadar İstanbul, Ankara, İzmir, Atina ve Niigata’da 50 kişisel sergi açtı. Yapıtlarıyla, yurtdışında açılan 13 ulusal ve 14 uluslararası sergide Türkiye’yi temsil eden Akıncı, 7 uluslararası ödüle değer görüldü ve 1977’de üst üste kazandığı uluslararası ödüller nedeniyle Fransa’nın Riom kentindeki, Mandet Müzesi tarafından düzenlenen “Günümüzün Kadın Ressamları Sergisi’ne” ismen davet edildi. 2 Nisan 2014’te hayatını kaybeden ressam Piyer Loti tepesinden gerçekleştirdiği eskiz ve resimleri aracılığıyla, Eyüp ve çevresinin doğal bitki örtüsünü, mimari dokusunu ve atmosferini kendine özgü bir yorumla kayda geçirdi. “Eyüp Çeşitlemeleri” ile 1950’lerden başlayarak Türk resim sanatı tarihinde haklı bir üne kavuştu ve sanatçının adı adeta Eyüp ile özdeşleşti.