“Fısıltı” şarkısı 8 milyonun üzerinde dinlenen Hemsaye’nin “Loş, karanlık, hoş bir şarkı” isimli şarkısı geçtiğimiz günlerde dinleyiciyle buluştu: “Loş, karanlık, hoş bi' şarkıda / Yüzünü bul, kork/ Ve yine dönsün bende çiçekler”...
Şarkılarında dinleyiciyi kendine hem yoldaş eden hem de hüzünlendiren Hemsaye için sosyal medya platformlarında çok fazla övgü vardı. Fakat kim olduğuna, nerede, nasıl yaşadığına dair hiçbir bilgi yoktu. Yine bir sosyal medya kanalı üzerinden kendisine ulaştık. Karşımıza Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrencisi bir genç çıktı. Ve hoş bir tesadüf olarak Kadıköy’e geliyordu. Hemsaye ile Moda Kitap’ta buluştuk ve ilk röportajını yaptık. Şarkılarının bu kadar çok dinlenmesine ve sevilmesine şaşıran, epeyce de utanan Hemsaye hala tanıştığı insanlara beste yapıp şarkı söylediğini anlatmıyor ve hâlâ tek başına fotoğraf çektirmeye çekiniyor.
“Evde kendi kendime şarkı yapıyordum. Hatta yaptığım hiçbir şeyi hiçbir yerde paylaşmamıştım. Yakın arkadaşlarım bile bilmiyordu. İnsan ‘benden çıksın’ diye bir şey yapmak istiyor. Yaptığım şarkıları Youtube kanalına attım. Sonra her şey kendiliğinden oldu.” diyor.
Hemsaye Farça “gölgesi bir olan” demek. Komşu anlamında kullanılıyormuş. İlk duyduğumda çok hoşuma gitmişti. Sene galiba 2012 falandı. Şarkıları kendi ismimle paylaşmak istemiyordum. Hemsaye ismiyle paylaştım, o günden beri devam ediyor.
2012’den beri şarkı yapıyorum ama kendi şarkılarımı 2014’te yapmaya başladım.
Bizim ailede müzikle uğraşan yok. Isparta’da büyüdüm, etrafımda müzikle uğraşan biri de yoktu. Lisede rap yapan arkadaşlarım vardı, onlara bilgisayarda müzik yapmaya başladım. Sonra kendi kendime gitar çalmayı öğrendim. O günden beri müzikle uğraşıyorum.
(Gülüyor) Evet. Ben de bozmadım onu. Yani grup değilim diye bir yerde paylaşmadım.
(Hemsaye ve arkadaşları)
“HEMSAYE OLDUĞUMU BİLMİYORLAR”
O da 2014-2015 gibiydi. O zaman Youtube kanalı açtım. Yaklaşık on bin abonesi olmuştu. Sonra Antalya’daki ilk üniversitemi bırakmak zorunda kaldım.
Çevre mühendisliği. Benim için kötü bir dönemdi. O sırada Youtube kanalını kapattım. İnternetten bana ait her şeyi de silmiş oldum. Sonra yeniden açtım.
Çok yakınımdaki insanlar biliyordu. Yani 10 kişi falan.
(Gülüyor) Şimdi 20-30 kişi biliyor. Kimseye kendimi tanıtırken ben şarkı yapıyorum, Hemsaye’yim demedim.
Bilmiyorum. Hayatımda hiç öyle bir gereksinim duymadım. Böyle daha güzel gibi geldi.
Şimdiye kadar düşünmüyordum. Ama okul bitmeye yaklaştı, düşünmeye başladım. Ve bununla ilgili birkaç şey de yaptık. Şu anda sadece internet gelirleri var. Şimdi bir şirketle anlaştık. Bugüne kadar evde kötü kaydettiğim şarkılar stüdyoda daha temiz, daha güzel kayda alınacak. Belki bir konser olacak.
Hayır. Antalya’da kuzenimle tamamen eğlencesine bir kafede şarkı söylemiştik.
Sanırım İstanbul’da olur. Daha doğrusu en güzel İstanbul’da olur.
Evet 5 ya da 6 şarkılık bir albüm yapacağım. Döndüğümde onun hazırlıklarına başlayacağım.
“İNSAN İÇİNİ DÖKMEK İSTİYOR”
Bir tane ses kartım, gitarım, bir mikrofonum var hepsi Elazığ’da öğrenci evinde yazılmış ve kaydedilmiş şarkılar. Hiç biri planlı değil, içimden gelip yaptığım şarkılar.
Hepsi aynı anda oluyor. Zaten çok okuyordum. İnsan bir şeyler yapmak istiyor, içini dökmek istiyor. Sözleri yazarken beste de beraberinde geliyor.
Ever çok okurum.
En çok İsmet Özel’i okurum. Sanırım kitabının yarısını ezbere biliyor olabilirim.
Tabii ki var. Dinlediğim sanatçılardan da etkilenme var. Geneli eski rapçilerden. Saian çok dinledim, Karaçalı’yı çok dinledim.
Yok yapmıyorum. Ama anlatma biçimim onlara yakın. Hem okuduğum İsmet Özel’e, Edip Cansver’e yakın. Yani yaptıklarım birine, bir şeye benziyorsa onlara benziyor.
Muhtemelen şarkıları yaparken böyle bir şeye ihtiyacım vardı. Tamamen kendi içimi dökmek için yaptığım şarkılardı. Ne yaşıyorsam onu yapıyorum. Mesela bugünlerde keyfim yerinde, şarkı yapmak çok içimden gelmiyor. Yaptığım şarkılar da eskilere göre daha coşkulu.
Okumak, yazmak, müzikle uğraşmak hayata bakış açınızı değiştiriyor. İnsanlarla iletişiminiz, düşünme şekliniz değişiyor. Kediyi, köpeği, insanı, ağacı, kuşu, görme biçimin değişiyor. Müzikle uğraşan insan bence daha iyi bir insan oluyor.
Evet ve bu yıl bitiyor. Veterinerlik yapmak istiyorum ama hayatımın sonuna kadar da müzik yapacağım. Zaten ikinci üniversite tercihini de çok isteyerek yapmıştım. Veterinerlik yaparken hayatımın bir tarafında müzik olması bence çok büyük bir zenginlik. Hem sevdiğim bir işi yapacağım hem de kliniğin bir köşesinde gitarım duracak.