Müziğin ‘İndigo' çocukları!

Yerli-yabancı cover şarkılar çalan İndigo, pek çok grubun aksine albüm çıkarmayı düşünmüyor zira amaç, grubu ‘cover projesi’ olarak devam ettirmek…

03 Temmuz 2015 - 10:17
Gökçe UYGUN
Güncel popüler parçaların yanı sıra 80’li ve 90’lı yıllara uzanan bir pop-rock repertuvarına sahip İndigo, İstanbul gece hayatının aranan müzik gruplarından biri. Kadıköy-Shaft sahnesinin de sürekli gruplarından olan İndigo’yu, Kadıköylü bas gitaristi Tansu Kızılırmak ile konuştuk.
- İndigo’nun kelime anlamı ‘y kuşağı çocukları’. Neden kendinize bu ismi seçtiniz?
Bahsettiğiniz anlamının yanı sıra, çivit ağacından elde edilen bitkisel boyarmadde anlamına geldiği gibi, bilgelik bilinci anlamında bile kullanıldığını duyduk. Biz bu anlamları temsil etme iddiasında değiliz. Fonetik olarak kulağımıza hoş geldiği ve belirli bir dile ait olmadığı için seçtik.
-2002’de kuruldunuz. Oldukça uzun soluklu bir grupsunuz. Bu istikrarlı birlikteliği neye borçlusunuz?
Indigo’yu ilk kurduğumuzdaki ekibimiz zaten uzun zamandır arkadaş olan kişilerden oluşuyordu. Belki de bu bazı egosal durumları törpülememizde yardımcı olmuştur. Ancak sonradan gruba katılan hiçbir müzisyenle de bu tip bir sorun yaşamadık.

Şu an 5 kişisiniz. Grupta eleman değişimi çok oldu mu?
Hem de nasıl! (gülüyor) Adeta bir okuldur Indigo. 13 yıllık süreçte birçok iyi müzisyenle çalışma imkânı bulduk. Bunların arasında şu an tanınmış gruplarda yer alan, ünlü müzisyenlerle çalışan, solo albüm çıkarmış birçok arkadaşımız da mevcut. Herhalde yaklaşık 20 kişilik bir genişletilmiş Indigo’dan bahsedebiliriz!

Müzik hayatınızın neresinde? Gruptaki herkesin başka başka ‘gündüz işleri’ var mı?
Müzik hepimiz için hayatımızın merkezinde! Grupta herkesin Indigo dışında meşgul olduğu başka işler var. Yine de müzikten ve sanatsal faaliyetlerden çok uzaklaştığımızı söyleyemeyeceğim. Herkes Indigo dışında farklı grup ve müzisyenlerle de çalışıyor.

Siz bir cover grubusunuz. Başka birinin şarkısını söylemek/çalmak nasıl bir duygu? Cover yaparken nelere dikkat ediyorsunuz?
O kadar alıştık ki sanki onlar bizim şarkılarımız gibi oldu. Aramızda şöyle bir espri yaparız hatta; belirli şarkıları o şarkıların asıl sahibi olan gruplardan daha çok çalmışızdır muhtemelen! Bu konuda fazlaca seçiciyiz, o yüzden de repertuvarımıza yeni şarkı eklememiz biraz zor oluyor (gülüyor). Pek çok kıstası göz önünde bulunduruyoruz. Öncelikle aday şarkıların güncel ve enstrumantasyon olarak grubumuzun formatına uygun olması tercih sebebimiz. Çok fazla çalınmamış şarkılar da bizim için bir adım öndeler. Sahne aldığımız bir mekâna özel şarkılar seçip onları repertuvarımıza eklediğimiz ve diğer yerlerde çalmadığımız da oluyor. Dolayısıyla bu en çok mesai harcadığımız konuların başında.

Düzenli olarak Line ve Shaft’ta çıkıyorsunuz. Bu 2 mekânın ve dinleyici kitlesinin farklarını anlatır mısınız? Bu mekânların dışında sahne sıkıntısı yaşıyor musunuz?
Farklı şehirlerdeki iki ayrı mekân gibiler. Line’a gelen kitlenin daha kozmopolit olduğunu söyleyebiliriz. Daha popüler tarzda şarkıları dinlemek isteyen bir seyirci kitlesi var. Kadıköy seyircisi ise müziğe daha fazla ilgi gösteriyor, daha seçiciler. Yaklaşımlarından ve grupla ilgili yaptıkları yorumlardan bunu kolaylıkla anlayabiliyorsunuz.
Eskisi kadar çok sayıda canlı müzik mekânı olmaması, mekânların canlı müziğe eskisi kadar yatırım yapmak istememesi de bizi zorluyor. Diğer yandan bir müzisyen için sürekli sahnede olmak bulunmaz bir nimet. Tıpkı bir sporcu gibi sürekli fit kalmamızı sağlıyor.

13 yıl sonra dönüp baktığınızda, İndigo’nun hedefleri neydi ve bunları gerçekleştirebilmiş mi?
Çok belirgin hedefler koyarak yola çıktığımızı söyleyemeyeceğim. Sonuçta bir cover grubuyuz, çok da abartmaya gerek yok (gülüşmeler). Ancak grubu tek kelime ile anlat deseniz herhalde en uygun kelime “istikrar” olur. Her zaman sahnede belirli bir kalitenin üzerinde iş çıkarma, müziğimizi doğru yerlerde icra etme derdinde olduk. Bu zamana kadar istikrarla devam edebildiğimize göre bunda bir nebze başarılı olduğumuzu söylemek sanırım çok da kendini beğenmişlik olmayacaktır.
 
KADIKÖY MÜZİĞİ ‘NAİF’
Nedendir bilinmez; genelde Taksim civarında sahne alan gruplar aynı zamanda Kadıköy’de çalmaz, ya da çalamazlar. Biz bu konuda bir istisna olduğumuz için şanslıyız.
Üç yıldır iki haftada bir cuma geceleri Shaft’ta sahne alıyoruz. Kadıköy’ü seviyoruz! Kadıköylüler de bizi seviyor olmalılar ki, bizi hiçbir zaman yalnız bırakmıyorlar. Bu da senelerdir istikrarla Shaft’ta sahne almaya devam edebilmemizi sağlıyor. Tabii bu istikrarda izleyicisinden mekân sahiplerine kadar herkesin payı mevcut. Bir nevi sinerji…
Kadıköy’ün müzikal ortamı samimi! Müzikal anlamda daha kişisel ve naif bir ifade tarzı hâkim. Örneğin prodüksiyon kalitesindense bir şarkının ruhu daha önemlidir bu yakada.
 
 
Etiketler; İndigo

ARŞİV