Nakış nakış işlenen resimler

Kadıköylü sanatçı Leyla Aslan, “illüstratif nakış” adını verdiği bağımsız tarzıyla film sahnelerini, tarihi kişilikleri ve İstanbul’un simgelerini kumaş üzerine resmediyor

26 Mayıs 2021 - 12:04

Kadıköylü sanatçı Leyla Aslan, yaptığı çalışmalarla son yıllarda kendinden söz ettiriyor. Sosyal medya hesabı üzerinden eserlerini takipçileriyle paylaşan Aslan, bu topraklara yabancı olmayan nakış sanatının modern bir temsilcisi. 1995-1996 yıllarında Beylerbeyi Olgunlaşma Enstitüsü’nde geleneksel nakış eğitimi alan sanatçı, son üç buçuk yıldır bu alanda eğitim veriyor.

Aslan, iplik ile kumaş üzerinde resimler yaptığı çalışmalarında, resim sanatının kurallarından ve kavramlarından uzaklaşmamayı önemsediğini belirtiyor. Sanatçı, İstanbul’da dolaşırken karşılaştığımız manzaraları, izlediğimiz filmlerden aklımızda yer eden sahneleri alışılmışın dışında bir formda sunuyor. Aslan ile çalışmalarının ardındaki detayları ve nakış sanatına yaklaşımını konuştuk.

                                   

“HAYALLERİMİN PEŞİNDEN GİTTİM”

“Birçok kişinin uzaklaşmak istediği stresli bir çalışma hayatından kaçıp hayallerimin peşinden gittim” diyen Aslan’ın eserlerinde film sahnelerinden İstanbul manzaralarına, portrelerden tarihi yapılara kadar birçok görüntüyle karşılaşmak mümkün.

“Çalışmalarım çok farklı şekillenebiliyor. Bazen hayran olduğum bir filmden yola çıkıyorum, bazen de müthiş bir portre beni hayran bırakıyor kendine. Bazen de ve en çok İstanbul” diyen sanatçı, son dönemde kendisini en çok etkileyen konuların Victoria devri ve az bilinen İstanbul yapıları olduğun ifade ediyor. Çalışmalarında bu yapılara yeniden hayat vermenin ise heyecan verici olduğunu ekliyor.

“HİSSETTİĞİM ŞEYİ YAPIYORUM”

Aslan, çalışmalarını ve motivasyonunu şöyle tanımlıyor: “Kumaş üzerine iplik ile resim yapmaya çalışıyorum. Tüm eğitimlerimde de bunu aktarma gayretinde oluyorum. Resim sanatındaki perspektif kuralları, ışık, gölge, vurgulu kontrast bunları iplik ile aktarmaya özen gösteriyorum. An, her zaman yaptığım işi belirliyor. Hissettiğim şeyi yapmaya çalışıyorum. Her nakkaşın kendi üslubu ve karakteri vardır. Elimden geldiğince bağımsız olmaya çalışıyorum. Ama öncelikle kendim için nakşediyorum.”

En sık kullandığı kumaş türünün keten olduğunu söyleyen sanatçı, bu çalışmalarda en zorlu kumaş türünün ise tül olduğunu ifade ediyor. Detaylı bir çalışma için en az iki hafta gerektiğini dile getiren Aslan, bazı çalışmaların altı ayda, bazılarının ise birkaç günde bitebileceğini belirtiyor. Nakış sanatına olan ilgisinin “sezgisel bir his” ile başladığını ifade eden Aslan, küçük yaşta keşfettiği merakını ise şu sözlerle açıklıyor: “Resim ile ilgili her zaman fikir sahibiydim sanırım. Çocukluktan itibaren çizim yapar, dergilerden kestiğim figürler veya desenler ile kolaj yapmaya çalışırdım.” 

NAKIŞIN MEDİTATİF ETKİSİ

Sanatçı, eserler üretmenin yanı sıra düzenlediği atölyelerle nakış ve resim sanatlarına yönelik bakış açısı ile bilgi birikimini, eğitim verdiği katılımcılara aktarıyor. Salgın sürecinde atölye düzeninin etkilendiğini belirten Aslan, şöyle devam ediyor: “Pandemi hayatımıza girdiğinden bu yana atölyeler çevrimiçi yapılıyor, ben de rutin olarak aylık ve haftalık atölyeler düzenliyorum. Sokağa çıkma yasağı olmadığı sürece yüz yüze eğitimler haftada bir devam ediyor. Atölyelere katılım için herhangi bir kategori belirlemiyoruz. En başta nakışın meditatif etkisini keşfetmek isteyen herkes katılabilir.”

Kadıköy’deki atölyesinde çalışmalarını sürdüren ve 18 yıldır Kadıköy’de yaşayan Aslan, Kadıköy ile olan bağını şöyle anlatıyor: “Kadıköy; Kadıköylüler için, başka bir şehirden veya Avrupa yakasından geldiğinizde ‘Oh!’ dediğiniz yerdir. Her gün bir moda turu atar, çarşıya, kahvecime uğrarım. Yolu uzatmak istediğim semtimizdir Kadıköy.” 

 


ARŞİV