Nice nice yıllara Sevim Anne...

Kadıköylü yazar Sevim Yazar, dostlarının deyimiyle ‘Sevim Anne’nin 80. yaş günü için ‘Sevgi ve Şiir Günü Etkinliği’ düzenlenecek.

16 Şubat 2012 - 11:44

Tanıyan herkes “Sevim Anne” der… Herkesi sevgiyle kucaklar… Bir annenin çocuklarını koruyup kollaması gibi sarar dostlarını sevgisiyle…

Sevim Anne’yi Karabük’te tanıdım, Tay dergisinin düzenlediği Karabük Kültür Sanat Günleri'nde… Halil Nihat Yıldız, Gülderen Canyurt, İsmail Arslan, Hüseyin Özmen, H. Avni Cinozoğlu ve Tahsin Şentürk’ü de o günlerde tanımıştım... Bu beraberlik Ahmet Miskioğlu yönetimindeki Türk Dili Dergisinin Perşembe toplantılarında da sürdü.
Sevim Anne, duyduğu bütün edebiyat toplantılarına katılıp, dostlarını yalnız bırakmıyor. Sevim Anne 23 Şubat’ta yeni yaşına girecek. Kadınların yaşı söylenmez denir, ama affınıza sığınarak söyleyeceğim. Sevim Anne’nin 22 Şubat’ta 80. yaş gününü kutlayacağız. Bu nedenle de Kadıköy Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi’nde bir etkinlik düzenleniyor.
 
YAŞAMI...
Sevim Yazar, 23 Şubat 1932’de Balıkesir’de dünyaya geldi. İlk, orta, lise öğrenimini İstanbul’da tamamladı. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya-Fizik Bölümünü bitirdi. Karabük Demir Çelik İşletmelerinde görev aldı bir süre. Bir süre Almanya’da çalışan Sevim Yazar doktorasını vererek İTÜ Maçka Teknik Okulu ve Yıldız Üniversitesi’nde çalıştı.1972-1991 yılları arasında da Amerika’da çalıştı. Karabük yıllarında yazmaya başlayan Sevim Yazar’ın öykü ve şiirleri Karabük Postası, Sanat Yaprağı, Konya Çağrı Dergisi, Öz Demokrat Konya Gazetesi’nde yayınlandı. Ürünleri günümüzde ise pek çok dergi ve gazetede yayınlanan Sevim Yazar’ın; “Maviliklere El Etmek”, “Sokaklardaki Düşler”, “İki Bardak Limonata”, “Gümüş Balıklarında Gözlerin” ve “Dalgakıranda Gözlerin” adlı kitapları var.
 
Sevim Yazar’ı daha yakından tanıtmak için kısa bir söyleşi yaptık…
 
-Yazmak sizin için ne ifade ediyor? Yazmaya nasıl başladınız?
Daha ilkokul beşinci sınıfta yazma sevdam, arkadaşlarımla mektuplaşmayla başladı. Çocuk Haftası dergisi beni çok etkilemişti. Onu okurken hayal âlemine dalar ve onları arkadaşlarımla paylaşmak isterdim. Anneannem bana ismi “Tümtüm Kuzu” olan kuzu masalları anlatırdı. O masallardan hep iyimserlik ve sevgi akardı. Anneannemim geniş bir hayal âlemi vardı. Onun etkisinde kalmış ve masallar yazmak isterdim. Arkadaşlarımın mektuplarında bu düşüncelerimi küçük bir öykü gibi belirtirdim. Yazdıkça kendimi mutlu hissediyordum.
Lise yıllarımda yurt dışından mektuplaştığım kız ve erkek arkadaşlar edindim. Daha sonra şiire yöneldim. Üniversiteyi bitirip iş dünyasın atılınca düzyazı ve şiirlerim çoğaldı. Onları çekmecemde saklıyordum. Karabük Demir Çelik İşletmelerinde çalışırken, değerli kardeşim şair-yazar İbrahim Yıldız’ı tanıdım ve elimden tutup yazın yaşamıma renk kattı. İlk öyküm “Aynadaki Adam” Karabük Sanat Postası’nda yayınlandı. Beş yıl kaldığım Karabük’te yazılarım çeşitli sanat dergileri ve gazete sanat yapraklarında yayınlandıkça mutluluğum çoğalıyordu.
Oktay Akbal’ın dediği gibi yazmak beni yaşama bağlıyordu. Yazmak her şeydi sanki. Söyleyemediklerimi yazarak ifade ediyordum. Bir arkadaşımla 201 mektup yazmışız birbirimize. Dost dünyamın en güzel anıları bu mektuplarda yaşar
 
-Uzun yıllar yurt dışında yaşadınız. Bu durum yazın çalışmalarınızı nasıl etkiledi?
Uzun yıllar Almanya ve Amerika’da yaşadım. Üzülerek söylüyorum, ağır çalışma temposu ve çok değişik yaşam koşulları beni yazın yaşantımdan uzaklaştırdı. Ne ki birikimlerim çoğalıyordu. Mektuplaşma devam ediyordu. Özellikle ablam Mediha Yazar ve sınıf arkadaşım Şair Ayfer Nutku Lenger ile mektuplaşma, özlemimi birazcık gideriyordu.
 
-Nasıl yazıyorsunuz?
Bir öykü veya şiiri yazmadan önce, başımın içinde gerçekçi fikir ve birikimlerinden oluşan anılarım canlanmaya başlıyor. Dış memleketlerde yazamadıklarımı yazmaya başlıyorum. Öykü kitaplarım bunun kanıtıdır. Amerika anılarımı ve Almanya yaşantımı kimi öykülerimde bulabilirsiniz. Vatana döndükten sonra, ikinci Karabük yaşantım beni yine eski günlerimdeki yazı yazma isteğine kaptırdı. Özellikle “Tay Sanat, Kültür, Çevre Dergisi” beni adeta kamçıladı. Ve Tay ailesi, sanat dostlarım yüreklendirdi, ilk kitabımla güç buldum. “Maviliklere El Etmek” öykü kitabım bana geniş bir sanat ortamı hazırladı.
Değerli yazar-şair Mehmet Başaran’ı tanıdım. Onun sayesinde “Perşembe Sanat Toplantıları”na katıldım. Ahmet Miskoğlu ile tanışmak beni çok mutlu etti. Hele hele Vedat Günyol ile söyleşi yapmak, yaşamımın en güzel anıydı. O ortam beni sanat dostlarıyla sardı. Bugün hâlâ içlerindeyim. Kimi değerlerimizi kaybettik ama onlar da yüreğimde… Işıklar içinde uyusunlar. Yaşadığım süre, sağlığım el verirse bu tip toplantıları kaçırmamaya çalışıyorum.
 
-80. yaşınız kutlu olsun. Gelecekle ilgili planlarınız nedir? Şu an aklınızdan neler geçiyor?
Evet 80 yaşına basıyorum. Kocaman yıllar acısıyla, mutluluğuyla geride kaldı. Çok şükür dolu dolu yaşadım. Sonuçta sevgi yumağı bir ortamda, sanatın güzelliğini kucakladım.
Beş kitabım var. Anı şeklinde bir öykü kitabı daha planlıyorum. Allah kısmet ederse elbette... Karabük beni dinlendiriyor. En beğendiğim yazılarımı burada yazıyorum. Tay ailesi içinde evlat sevgisini de tatmanın güzelliğine eriştim. “Sevim Anne” olarak çağrılışım beni çok mutlu ediyor. Sevgili Kadir, az sonra da kızım Gülderen Canyurt ile buluşup yazılarım üzerine bir söyleşi yapacağız. Tüm dünyaya yürekten sağlık, barış, huzur dolu günler diliyorum.
Oğlum Kadir, bana bu güzel fırsatı yarattığın için sana ve Gazete Kadıköy’e de candan teşekkür ederim.
 
KADIKÖY’DE AKŞAM...
Sevim Anne’nin yeni kitabından “Kadıköy’de Akşam” adlı şiirinin son bölümünü sizlerle de paylaşmak istiyorum:
(…)
“Vapurlar taşıyor anılarımı
Bir sıcak öpüşte renkleniyor düşüm
Haydarpaşa’da tren sesi
Sevincimi alıp götürüyor
Unuttum sandığım yalnızlık
Tutuyor elimden yanı başımda
Ürperiyorum.”
 
SEVİM ANNE GECESİ...
KAR Dergisi “Sevim Yazar’ın 80. yaş günü için “Sevgi ve Şiir Günü Etkinliği” düzenliyor.
Barış Manço Kültür Merkezi'nde 22 Şubat Çarşamba günü saat 16.00’da başlayacak etkinliği Ahmet Saraçoğlu yönetecek. Niyazi Yaşar, Tanju Akerman, Gülderen CAnyurt ve Kadir İncesu’nun Sevim Yazar’ı anlatacağı etkinlikte; Ümit Öztürk, Refik Köksal, Aslı Durak, A. Kemal Hızıroğlu, D. Nuray Erenler, Döndü Açıkgöz, Emine Erbaş, Esin Üçüncüoğlu, Fatma Türk Kuşkaya, Fügen Kıvılcımer, Gülheran Esen King, Gülser Han Akkaş, Hasan Taşçı, Halil Nihat Yıldız, Hüseyin Özmen, İnci Ponat, İsmail Biçer, İsmail Arslan, Melahat Babalık, Mustafa Yılmaz, Mürsel Üstün, Nalan Çelik, Nurcan Çelik, Ümran Ersin, Raif Zor, Rezzan Erton, Şenol Gürel, Tanseli Polikar, Yetkin Aröz ve Yıldız Tümerdem de Sevim Yazar şiirleri okuyacaklar…
Haydi sevgili dostlar, “Dayadım başımı yalnızlığa” diyen Sevim Anne’yi bu mutlu gününde yalnız bırakmayalım…Nice nice yıllara Sevim Anne…
 
Yazı ve fotoğraflar: Kadir İNCESU

ARŞİV