Nostaljide kalmasın istiyorlar

G Çizgi Roman Okurları Derneği, çizgi roman kültürünü ve geleneğini gelecek kuşaklara aktarmaya çalışıyor

21 Aralık 2017 - 13:13

Zagor, Mister No, Tarkan, Karaoğlan, Red Kit... Özellikle 90’lar kuşağına mensup insanlar için bu kahramanlar sadece birer isimden ibaret değil. 1970’li yıllarda başlayan ve 1990’lı yıllarda doruk noktasına ulaşan çizgi roman kültürü, bir tutkuyu tanımlıyor. Televizyon, sanal oyunlar ve internet şimdilerde bu tutkunun önüne geçse de eski okurlar bu tutkuyu ve geleneği yaşatmaya çalışıyor. Geçtiğimiz yıl kurulan Çizgi Roman Okurları Derneği de çeşitli etkinliklerle çizgi roman kültürünü yaşatmaya çalışıyor. Dernek Başkanı Önder Çakı’yla derneğin çalışmalarını ve çizgi roman okuru olmanın ne demek olduğunu konuştuk.

İYİLERİN KAZANDIĞI BİR DÜNYA

Çizgi roman tutkunu olmak ne demek ?

Çizgi roman tutkunu olmak demek çizgi romanın size dokunması demek aslında. Bunu hissetmeniz için de çizgi romanın bir şekilde hayatınıza girmesi gerekiyor. Zaten bir şekilde hayatınıza girdiğinde ondan kopamıyorsunuz. Neden çizgi roman okuyoruz?  Çizgi roman okuduğumuz zaman mutlu zamanlarımızı hatırlıyoruz sanırım. Anne ve  babalarımızın  kanatları altında olduğumuz kaygısız, tasasız, sağlıklı güzel günlerimizi...Çizgi romanda genel olarak, hep iyi şeyler insana aktarılır. Adalet dediğimiz şeyi çizgi romanlardan öğrendik. Kötülerin ve zalimlerin kaybettiği ama iyilerin kazandığı bir dünya var çizgi romanlarda.

Fantastik bir dünya var aslında?

Fantastik bir dünya var ve siz o dünyada kötülerin yenildiğini, iyilerin kazandığını görüyorsunuz. Bunun yanında çizgi romanla büyüyen biz yaştaki insanların  okumadığı klasik roman kalmamıştır. Çünkü biz bunların hepsini çizgi roman olarak okuduk zamanında. Milliyet Çocuk Dergisi her hafta dünya klasiklerinin çizgi romanını veriyordu ve biz her hafta onları okuyorduk.

Hangileri mesela?

Mesela Dünyanın Merkezine Yolculuk : Jul Vern gibi. Şimdiki çocuklar Jul Vern’i bile doğru düzgün bilmiyorlar. Biz bunları sindirerek, öğrenerek, zevkle okuyorduk. Ama bizim zamanımızda tek kanallı televizyon vardı. Yapacağımız tek şey okumaktı. Bu dergileri ve kitapları haftada birkaç kez okuyorduk.

“MÜZE KURMAK İSTİYORUZ”

Dernek çalışmalarından bahseder misiniz, neden bir araya geldiniz?

Öncelikle Türk çizgi romanı diye tabir ettiğimiz bir ekol var.  Tarkan, Karaoğlan, Kara Murat gibi. Bunların yaratıcıları Sezgin Burak, Suat Yalaz, Abdullah Turan gibi değerli çizerlerimiz var. Biz de çizgi roman tutkunları olarak hem bu örnekleri hem de değerli çizerleri gelecek nesillere taşımak ve bu değerlerin unutulmamasını sağlamak istiyoruz. İkincisi okuyucuyla yayıncıyı bir araya getirmek istiyoruz. Okuyucu ne istiyor,  yayıncı okuyucunun ne istediğini tam olarak biliyor mu? Bu soruların cevabını arıyoruz.

Kadıköy bu anlamda aslında yerleşik bir kültüre sahip. Kadıköy Belediyesi’nin Karikatür Evi var. Zaman zaman çizgi roman festivalleri de yapılıyor.

Bizim de Çizgi Roman Evi yapma hayalimiz var. Bunun dışında bir de  müze yapma projemiz var. Çizgi roman ve çocuk dergisi üzerine.

Üyelerinizin yaş ortalaması kaç. Genç üyeleriniz var mı?

Değişik çizgi roman türleriyle ilgilenen farklı yaşlarda üyelerimiz var. Mesela Fumetti  dediğimiz İtalya’dan çıkmış Zagor, Mister No, Teksas  Tommiks olarak bilinen türlere 50 yaşının üstündeki üyelerimiz daha meraklı oluyor. Frankofon  dediğimiz Fransızların  çizdiği daha büyük boy, renkli Tenten, Asteriks, Red Kit tarzı çizgi romanlar ise her yaştan okurun takip ettiği çizgi roman türlerinden.  Manga diye bir çizgi roman türü var daha ziyade Japon Animesi. O daha çok gençlerin takip ettiği bir tür mesela.

Çizgi roman her yaştan insanın dünyasına giriyor yani.

Evet. Çizgi romana ilgi duyan birisi kolay kolay bırakamıyor.

“DAHA AZ BASILIYOR”

Peki ne değişti sizin döneminizle şu an ki dönem arasında.  Daha mı zor çizgi roman okuru olmak ya da onun yaygınlaşmasını sağlamak?

Çok daha zor. Çizgi romana ayrılacak zaman kısaldı çünkü. Televizyonda bir defa çok fazla kanal var. Eskiden biz futbol maçlarının hepsini seyredemezdik. Bir maç olduğu zaman toplanır seyretmeye çalışırdık. Şimdi bütün liglerdeki maçlar aynı an da televizyon kanallarında gösteriliyor. Diziler var, son vizyon filmleri var, haberler son derece geniş veriliyor gazeteler bile eski tirajlarında değil, artık okunmuyor. Çizgi roman dergileri de çok satmadığı için daha az basılıyor. Dolayısıyla çizgi romanı yaymak son derece zor. Zaten böyle bir ihtiyaç duyduğumuz için derneğimizi kurduk.

“GERÇEK KÖTÜLER BASİT KALIYOR”

Yaşadığımız dönem daha fantastik kendi içinde. Siyaset, toplumsal atmosfer... Şu an daha fazla çizilmesi gerekmez mi?

Şimdi gördüğümüz kötüler çizgi romandaki o kötü karakterlerin yanında çok basit kalıyor aslında. O kadar gerçek kötü var ki iyilerin ne kadar çaresiz olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bir parça daha revize edilmesi gereken çizgi romanlar var mesela. Bizim çocukluğumuzda okuduğumuz birçok çizgi roman Tarkan, Karaoğlan bunlar bugün yayımlanmıyor. Bu bir ekip işi. Bir usta berberle çırağın ilişkisi gibi düşünebilirsiniz bunu. Çizgi romanda bu yapılamamış. Yani yurtdışındaki örneklere baktığımız zaman bir kahraman var ama onlarca çizer var. Neredeyse bütün maceraları bütün kitapları dönüşümlü olarak farklı çizerler çiziyor.

Eski Yeşilçam filmlerinde izlerken görürüz; çocuklar ders çalışırken kitabın  arasına çizgi roman sıkıştırır. Sizin de böyle bir döneminiz oldu mu?

Kitaplarımızın arasında Teksas Tommiks  okurken sürekli azar işitiyorduk.Fakat bugün görüyoruz ki o azar işiten çocuklar doktor,  avukat, mühendis oldular. Faydalı insanlar haline geldiler. Çizgi romanın faydalı bir şey olduğunu çocuklarıma rahatlıkla anlatabiliyorum. Ben çok şanslıydım.  Babam da mimardı ve çizgi roman sever bir insandı. Bizim evimizde böyle bir kısıtlama yoktu ama çizgi romanlar biraz biriktikten sonra annem evlerin önüne gelen eskicilere dergileri verir karşılığında leğen, kova ve mandal alırdı. Ama şimdi baktığımda takas edilen şey benim çocukluk belleğimdi.

Yeni üyelere açık mısınız?

Tabii. Çizgi roman tutkunu olan herkesi derneğimize bekliyoruz.

Çizgi Roman Okurları Derneği: Osmanağa Mahallesi Reşitefendi Sokak No: 66/10

216 330 44 10 


ARŞİV