Çocuk Sanat Merkezi 5 yaşında!
Kadıköy Belediyesi’nin bir konservatuvar ciddiyetinde ama aynı zamanda amatör bir ruhla faaliyete geçirdiği Çocuk Sanat Merkezi beş yılını geride bıraktı.
Semra ÇELEBİ – Tutku DİRİ
Fotoğraflar: Harika Şebnem KARABIYIK
Kadıköy’ün çocuklarının sanatla iç içe geçtiği Çocuk Sanat Merkezi 5 yaşında! Enstrüman çalmayı, şarkı söylemeyi, resim çizmeyi, tiyatro yapmayı, dans etmeyi öğrendikleri okulları artık kendileriyle birlikte büyüyen bir çocuk…
Kadıköy Belediyesi’nin ücretsiz hizmeti olan ve bir sanat akademisi gibi çalışan Çocuk Sanat Merkezi, beşinci yılını geride bırakırken giderek gelişen bir okula dönüşüyor. Beşinci yaşını ve yeni yılı, 5 Ocak Pazar günü saat 18.00’de Süreyya Operası’nda halka açık bir konserle kutlayacak olan Çocuk Sanat Merkezi’ne gittik, Proje Koordinatörü Fikriye Yeşim Altınay’la geçmiş beş yılda yapılanları ve gelecek projeleri konuştuk.
-Yeşim Hanım beşinci yılınız kutlu olsun. Artık ÇSM de küçük bir çocuk. Bu beş yılda Çocuk Sanat Merkezi neler yaptı, nasıl bir gelişme gösterdi?
Biz çalışmalarımıza 2007’de beş ayrı kültür merkezinde başlamıştık. 2008 yılında bu bina özel olarak yapıldı ve Aralık ayında buraya geçtik. Aralık ayından sonra da 300 çocukla başladık eğitimimize. Sonra her yıl katlanarak büyümeye başladı. Bir sene sonra yani 2009 yılında bale, drama ve dans bölümümüz başladı. Şu anda bir iki ve beşinci katta eğitim veriyoruz. Ayda 3 bin 500’e yakın bir mevcudumuz var. İki yıldır erken yaş müzik eğitimi ve oyun grubu diye okul öncesi çocuklara da bir eğitim açtık. Müzik bölümümüzde yaptığımız çalışmalara ilaveten; klarnet bölümü, flüt bölümü açtık, çello bölümümüz var. Böyle değişik ensturmanlarımızı da içine katmış olduk. Burası kurulurken hedeflerimizin başında iki yıllık eğitimi tamamlayan yetenekli çocuklarımızdan bir orkestra kurmak vardı, bunu başardık.
Çeşitli orkestralar kurduk. Bunların başında keman orkestrası geliyor. Beş yıldır devam ediyor. Aralık ayında tam olarak beş yılımız bitti ama bu beş yılı dolu dolu geçirdik. Çocuklarımız büyüdüler, üniversiteye giden çocuklarımız var. Ama alttan gelen çocuklarımız da var. A, B, C orkestrası kuruldu; C’ler B’ye geçiyor B’ler A’ya geçiyor. Böylelikle küçükten büyüğe doğru genişleyen ve büyüyen bir yelpaze oluştu.
-Kemanın dışında hangi orkestralar var?
Bağlama orkestrası ve gitar orkestrasımız da var. Mezun olan öğrencilerimizle ya da mezun olmamış ama ikinci sınıfta başarılı olan çocuklarımızla orkestralar kurmaya devam ediyoruz. Dans ve balede yıldızlar grubu kurduk. Yeni mezunlarımızdan başarılı olan öğrencileri bu çalışmaya davet ettik.
-Yani Çocuk Sanat Merkezi’nde eğitim iki yıl gibi gözükse de aslında hiç bitmiyor…
Hiç bitmiyor, sürekli yenilikler getirmeye çalışıyoruz. Üç yıldır yılsonu konserlerimiz oluyor. Bunun yanında iki yıldır Süreyya Operası’nda orkestralarımızla ve koromuzla Yeni Yıl konserleri düzenlemeye başladık. Konser 45-50 dakika sürüyor. Bu çalışmayı her yıl yeni bir başlık adı altında yapıyoruz. Bu sene Çocuk Sanat Merkezi’ni anlatan beş yıllık süreci masal gibi anlatacağız. Klasik eserlere özel sözler yazdık ve bu sene çocuklar masal kahramanı gibi olacaklar.
-Yeni yıl konserinde hem beşinci yaşınızı hem de 2014’ü kutlayacaksınız. Nasıl bir program bekliyor bizi?
Öncelikle bu özel konserimizin ücretsiz ve herkese açık olduğunu belirtelim yani herkes davetli. 5 Ocak Pazar günü saat 18.00’de başlayacak konserimizin mekânı da çok özel; Süreyya Operası. Açılışta öğretmenler ve öğrencilerden oluşan gitar orkestrası çalacak. Daha sonra keman orkestrasıyla birlikte koromuz çok güzel şarkılar söyleyecekler. Klasik müzik besteleri üzerine yazdığımız sözler var. Çocuk Sanatı Merkezi’ni masalımsı bir hikâyeyle anlatan çok hoş bir konser olacak.
-Merkez’de eğitim veren öğretmenler de öğrencilerle birlikte yer alıyorlar etkinliklerinizde. Biraz da eğitmenlerinizden bahseder misiniz?
Evet, gerçekten öğretmenlerimizi hepsi birbirinden değerli, eğitimli gençler. Marmara Üniversitesi mezunları burada eğitim veriyor. 24 öğretmenimiz var şu anda. Her katta üç kat sorumlumuz var. Merkez sorumlumuz Halit Süha Çelikkıran. Kendi alanlarında uzman öğretmenlerden oluşan bir kadromuz var ve onlarla aynı bir okul gibi toplantılar yapıyoruz çocuklarımızın daha iyi olması, programların iyileştirilmesi konusunda, sahiplenilmesi konusunda yani… Burası bir kurs değil öyle görmüyoruz burası bir okul.
-Tamamen ücretsiz olması da idealist davranılmasının bir nedeni sanırım…
Hiçbir kaygımız yok. En büyük kaygımız çocukların daha iyi eğitim alması. Bu da eğitimlerimize de projelerimize de yansıyor. Dışarıdan pek çok okulla işbirliği yapıyoruz. Devlet okulları bize başvuruyorlar, onlarla atölye çalışmaları yapıyoruz. İşitme engelli çocuklarla çalışmalar yapıyoruz. Belediyemizin Çocuk Etüt Merkezleri var biliyorsunuz. Haftada iki gün sabahları buraya gelip müzik eğitimi alıyorlar. Yine devlet yurtlarında kalan kimsesiz çocuklar geliyor, burada bale ve ritim çalışmalarına katılıyorlar. Kapımız herkese açık. Ne kadar çocuk buradan eğitim alırsa biz o kadar mutlu oluyoruz.
-Siz Çocuk Sanat Merkezi’nin beş yılına tanıklık ettiniz. Önümüzdeki beş yılını nasıl görüyorsunuz?
Keşke sadece Kadıköy değil, İstanbul’a yayılan hatta bütün Türkiye’ye yayılan bir merkez olsa… Belki örnek teşkil eder ve her yerde böyle merkezler kurulur. Keşke binayı esnetsek, daha çok çocuk alsak, daha çok şeyler yapsak, aklımızdan bir sürü projeler geçiyor. İnşallah bu çocuklarımızı da iyi şartlarda başka yerlerde görürüz ve daha çok çocuğa da faydalı oluruz.
“KADIKÖY’DE ÇOCUK OLMAK”
Çocuk Sanat Merkezi son bir yıldır müzisyen eğitimci Halit Süha Çelikkıran’a emanet. Merkez Sorumlusu olan Çelikkıran aynı zamanda Müzkoloji doktorası yapıyor. Genç yönetici Çelikkıran, ÇSM’nin kendisi için ne ifade ettiğini ve beşinci yılındaki projelerini şöyle anlatıyor: “Kadıköy’deki çocuklar gerçekten çok şanslı. Merkezimizi sık sık ziyaret edenler hep şunu söylüyor: “Biz yanlış zamanda doğmuşuz. Şimdi çocuk olmak vardı”. Gerçekten ben de aynen böyle düşünüyorum. Buraya gelen çocuklar da, veliler de, öğretmenler de çok mutlu. Bu yıl beşinci yılımız olması nedeniyle düzenleyeceğimiz yeni yıl konserimizin yanı sıra bir resim yarışması düzenleyeceğiz. İlk kez olacak. Konusu, “Kadıköy’de çocuk olmak”. 4 Şubat’ta duyurusunu yapacağız, 21 Mart’ta sonuçlanacak. Sonuçları da 23 Nisan haftasında açıklayacağız. Bu yarışma Kadıköy’deki bütün çocuklara açık olacak.”
“GÖZLERİ IŞILTILI ÇOCUKLARI GÖRMEK BÜYÜK MUTLULUK”
Kadıköy Belediyesi Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu, Çocuk Sanat Merkezi’nin önemini şu sözlerle ifade ediyor:
“Bundan 6 sene evvel, Çocuk Sanat Merkezimiz henüz düşünce halinde iken, bugün yaşadığı kurumsal süreci hayal bile edemezdim. Ancak yaşanan süreç ve Kadıköylülerin bu konudaki beklentileri projeyi üst noktalara taşıdı. Bugün en iyi konservatuarda dahi olmayan olanakların sağlandığı, bire bir eğitimin kaliteli şekilde uygulandığı, kadrosunun yenilikçi ve gençlerden oluştuğu, yetişkinlerin dahi gittiğinde kimyasını değiştiren bir merkez halini aldı.
Bu merkezin başka bir özelliği de sürekli kendisini yeniliyor olması ve eğitim için kayıtlı olmayan öğrencileri de hedef kitlesi olarak seçmesidir.
Son olarak okul öncesi eğitimde, zihinsel engelli çalışmalarında ve yeni açtığı branşlarda bu durağan dışı çabayı görmek mümkün. En güzel tarafı ise gözlerinde ışıltı olan mutlu çocukları burada görmek. İlerleyen zamanda bu projeyi merkez haline getirip, uzantılarını daha farklı branşlarda görmeye devam edeceğiz. Katkı veren tüm eğitimci arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.”
“Bundan 6 sene evvel, Çocuk Sanat Merkezimiz henüz düşünce halinde iken, bugün yaşadığı kurumsal süreci hayal bile edemezdim. Ancak yaşanan süreç ve Kadıköylülerin bu konudaki beklentileri projeyi üst noktalara taşıdı. Bugün en iyi konservatuarda dahi olmayan olanakların sağlandığı, bire bir eğitimin kaliteli şekilde uygulandığı, kadrosunun yenilikçi ve gençlerden oluştuğu, yetişkinlerin dahi gittiğinde kimyasını değiştiren bir merkez halini aldı.
Bu merkezin başka bir özelliği de sürekli kendisini yeniliyor olması ve eğitim için kayıtlı olmayan öğrencileri de hedef kitlesi olarak seçmesidir.
Son olarak okul öncesi eğitimde, zihinsel engelli çalışmalarında ve yeni açtığı branşlarda bu durağan dışı çabayı görmek mümkün. En güzel tarafı ise gözlerinde ışıltı olan mutlu çocukları burada görmek. İlerleyen zamanda bu projeyi merkez haline getirip, uzantılarını daha farklı branşlarda görmeye devam edeceğiz. Katkı veren tüm eğitimci arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.”