Elif ÇELEBİ
“Her gerçek öykü, bir bitmeyecek öyküdür.” Michael Ende
80’li yılların karanlık baskı günlerinden doğan Dünya Öykü Günü için, öyküyü sevgiyle birleştiren bir gün seçilmiş. 14 Şubat Dünyanın Öyküsü dergisinin genel yayın yönetmeni Özcan Karabulut, kurucusu olduğu bu günün tarihi için şunları söylüyor: “Sait Faik, ‘Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey’ diyor. Biz, ‘Paylaştıkça, çoğaldıkça bir anlam kazanır’ diye ekledik ve buradan hareketle dünya öykü gününün kutlanacağı gün olarak 14 Şubat’a karar verdik.” 2002 yılında Ankara’da oluşturulan “14 Şubat Dünya Öykü Günü” projesi, UNESCO’nun 2005’te yapılan kongresinde kabul edilerek dünyanın farklı coğrafyalarında kutlanmaya başlandı.
“Yüksek düzeyde bir mizah yeteneğine kavuşmanın başlıca koşulu da, kendi kendini bundan böyle ciddiye almamaktır.” Hermann Hesse
İnsan açmazlarının, kişilik çıkmazlarının en iyi anlatım şekli olan mizah, zor günlerden geçtiğimiz bu dönemde, kendimiz için yarattığımız sığınaklardan belki de en etkili olanlarından... Mizahi eserlerin baskı ve şiddet altında arttığını belirten uzmanlar, mizah ve kendine gülebilme becerisinin psikanalizde en üst savunma mekanizmalarından biri olarak görüldüğünü söylüyor.
Her yaştan birey için geçerli olan bu dayanıklılık sürecinden yola çıkarak biz de bu hafta sizler için; çocuklara, şartlar ne kadar ağır olursa olsun gülmeyi becerebileceklerini, karşılarına çıkan engelleri sorgulayıp eleştirebileceklerini gösteren, mizahi dilleriyle ön plana çıkmış iki tane öykü kitabı sunmak istedik.
BİR ŞEYLER YAPMAM GEREK
Tudem Yayınevi tarafından, 2018 yılının Mayıs ayında ilk baskısı yapılan kitabın yazarı, Elif Yonat Toğay. On beş adet kısa öykü ile çocuk gözünden yetişkin dünyasına bakan Toğay, küçük okurlarının büyükleri anlamaya çalışmasını, olaylardan kendilerince sonuçlar çıkarmasını ve sorunlara farklı çözümler üretmesini mizahi diliyle aktarmış.
Çocuğu odak noktası alarak, günlük yaşamda karşılaşılan zorlukları, kaleminin esprili, sürükleyici ve heyecan verici atmosferiyle sunan yazar, gündelik hayatın içinde kendilerini var etmeye çalışan çocukların hislerine, istek ve nefretlerine tercüman olmuş.
Farklı materyaller kullanarak oluşturduğu illüstrasyonlarıyla kitaba hayat veren çizer ise, Gökçe İrten. Kapak tasarımından, öyküleri tamamlayan görsellere kadar her biri kolaj tekniğiyle hazırlanmış eserlerin hepsi oldukça merak uyandırıcı.
Öykü kitabı; boyutu ve seçilen yazı fontuyla, okul öncesi ve ilkokul dönemi çocuklarının hem okumak için tercih edebilecekleri, hem de tanıdık hikâyeleriyle mutlaka kendilerinden bir parça bulabilecekleri nitelikte. Küçük okurlar, bazen kahkahayla bazen de bıyık altından gülebilecekleri bu kitabı ellerinden düşürmek istemeyecektir.
(Çocuk Öyküleri, 80 sayfa)
BİTLERİMİ GERİ VERİN!
Günışığı Kitaplığı tarafından Aralık 2016’da ilk ve Ekim 2019’da altıncı baskısı yapılan kitabı, Fransızca aslından çeviren Azade Aslan. Yazarın hikâye için oluşturduğu farklı kelimelerin Türkçeleştirilmesi (traBİT, çaBİT, BİTbol) oldukça başarılı.
Kitabı yazan ve resimleyen Pierre Elie Ferrier, 1980 yılında yayınlanan Motordu Prensi adlı çocuk kitapları dizisi ile dünya çapında tanındı. Bitlerimi Geri Verin! ise Türkçe’ye çevrilen ilk kitabıdır.
Her gün evde anne ve babasını bekleyen bir çocuk, bir gün bitleriyle sohbet etmeye başlarsa ne olur? Yoğun çalışma hayatı içinde kaybolan, yalnızlığıyla tek başına mücadele etmek zorunda kalan Anton’un yaşamından bir kesit sunan hikâye, eğlenceli diyaloglardan oluşuyor. Yazar, sorunlar karşısında yetişkinlerin nasıl davrandıklarından, çocuklar adına karar vermelerine kadar birçok konuya eleştirel mizahi dille yaklaşıyor.
Kitap açıldığında, her iki sayfaya da yayılan renkli, eğlenceli ve dakikalarca incelenebilecek detaylara sahip illüstrasyonlar göz dolduruyor. Özellikle karakterlerin içinde bulundukları ruh durumları ustalıkla resmedilmiş.
Okul öncesi ve ilkokul dönemi çocuklarına hitap eden bu kısa öykü kitabında da bitlerin yaşamına tanıklık edecek olan küçük okurlar, yine çok eğlenecek.
(İlk Öykü, 40 sayfa)