“Çocukların dünyasında olmak keyifli”

Çocuk edebiyatının genç kuşak temsilcilerinden, Kadıköylü yazar Göktuğ Canbaba, “İyi bir yetişkin kitabı nasıl olmalıysa çocuk kitabı da öyle olmalı. Çocukla arkadaşı gibi konuşabilmeli; öğretmeni ya da ailesi gibi değil” diyor

06 Kasım 2018 - 16:43

Çocukların kitap dünyasına kelimeleriyle katkı sunan yazarlardan Göktuğ Canbaba, hem fantastik edebiyat hem de çocuk edebiyatı alanında eserler üretiyor.  Hem yetişkinlere hem çocuklara yönelik toplamda 24 eser kaleme alan yazarla, 12-18 Kasım Dünya Çocuk Kitapları Haftası vesilesiyle söyleştik.

  • Siz aslında fotoğrafçısınız. Yazmaya ilginiz ne zaman ve nasıl başladı?

Aslında fotoğraftan önce hikayeler vardı benim için. Üniversiteden sonra bir fotoğrafçılık şirketi kurdum ama hikayeler ilk ve orta okul yıllarına tarihleniyor. O zamanlar kısa hikayeler yazardım, babaannem de o sayfaları iplikle diker ve minik kitaplara dönüştürürdü. Böylece evde imza günü düzenleyebiliyordum. (gülümsüyor)

  • Hem fantastik edebiyat hem de çocuk edebiyatı alanında eserler üretiyorsunuz. Yetişkin ve çocuk diye ayırarak, toplam kaç kitabınız var? Özellikle hitap ettiğiniz bir yaş grubu var mı?

7den 70’e her yaş için kitaplarım var… İlk okul seviyesi için kaleme aldığım değerler ve meslekler serisi adı altında 12 adet hikaye kitabım, +8 ve +12 için 7 çocuk romanım, 1 yaratıcı yazma kitabım, 3 yetişkin romanım ve 1 de yetişkinler için yazdığım öykü kitabım var.

Yazdığım ilk roman 2007 senesinde çıktı ve evet fantastik edebiyat türündeydi. Sonraki romanım da aynı türdeydi. Daha sonra büyülü gerçekçiliğe ve yeraltı edebiyatına evrildiler. 5 sene önce de ilk çocuk romanımı yazdım. Çocuk edebiyatında hızla ilerledim çünkü çocuk kitaplarını yazarken çok eğleniyorum.

  • Bu iki alanın benzer ve farklı yönleri neler?

Çocuk hikayeleri de bakıldığında fantastik aslında. Farklı dünyaları ya da bu dünyada gerçekleşmesi imkansız olan hikayeleri konu alıyor çoğunluğu. Dolayısıyla benzerler. Özellikle +12 yaş gurubu çocukların okuduğu kitaplar fantastik edebiyat türünde genelde. Harry Potter, Percy Jackson ya da benim kaleme aldığım Arayış Ormanı serisi gibi. +8 'de ise durum biraz daha farklı. Daha kolay anlaşılan, içinde bazı değerleri gizleyen masalsı metinler oluyorlar.

  • Çocuklar için yazarken ve yetişkinler için yazarken kriterleriniz neler oluyor?

İkisi için de iyi bir roman yazmak; kurgusuyla, karakterleriyle yenilikçi olmak temel isteğim.

  • Yazdığınız ilk çocuk kitabı hangisi ve sizce çocuk kitapları dünyası nasıl bir yer?

Çocuk kitapları okumayı çok seviyorum. Yetişkinler için yazarken aklımda hiç çocuklara yazma fikri yoktu. Bir gün bir anda aklıma ışığını kaybeden bir fenerbalığının öyküsünü yazma fikri geldi. Sonraki günler bu konu üzerine yoğunlaştım ve ana hatlarıyla kitabın kurgusunu oluşturdum. Bu dünyada olmak beni çok rahatlatıyor. Çizgi filmleri, çizgi romanları, animeleri de takip etmeye çalışıyorum. Benzer çizgiler bence. Renkli, büyülü bir dünya aynı zamanda çocukları ilgilendirdiği için çok da önemli bir alan tabii ki.

  • Bir çocuk kitabı kaleme almadan evvel nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz? Mesela çevrenizdeki çocukları, ilgi alanlarını gözlemek gibi…

Yıllardır okul söyleşilerine katılıyorum, on binlerce çocukla söyleşi yaptım. Zaman zaman yaratıcı yazarlık dersleri de veriyorum; orada da çocukların hayalleriyle birlikteyim. Yani onları biraz da olsa tanıma fırsatı yakaladım. Ama bir öykü yaratmak için çocukları gözlemleyip onların ilgi alanlarına göre bir hikaye oluşturmak gibi bir kaygım olmadı hiç. Hep aklımda dönüp duran, yazmayı istediğim hikayeleri yazdım. Yazdığım metnin başta beni eğlendirmesi, iyi hissettirmesi ve tatmin etmesi gerekiyor. Bu yüzden başta kendim için yazıyorum.

  • Sizin çocuğunuz var mı? Varsa; onun varlığı yazdıklarınızı nasıl etkiliyor? Yoksa; olmaması yazdıklarınızı nasıl etkiliyor?

Çocuğum yok ama yeğenim var, yıllardır da çocuklarla iç içeyim.  Onların dünyasının içinde olmak çok keyifli.

  • Kitaplarınızdaki temalar neler, yani çocuklara nelerden bahsediyorsunuz?

Ben bir tema belirleyip yazmıyorum. Her kitabın da bir teması olması gerektiğini düşünmüyorum. Bazı kitaplar sadece eğlendirir ve bu da büyük bir beceridir yazar için. Ama dönüp baktığımda her kitabımın bir hikayesi, eğlenceli ya da maceralı bir kurgusu da olsa içerde bekleyen temalar olduğunu görüyorum. Bunları kitabı bitirdikten sonra fark ediyorum daha çok. Valizdeki Kedi; dayanışmayı, birlikte hareket etmeyi, Fener Balığının Kayıp Işığı; özgüveni, cesareti, Uzayda Sahibini Arayan Köpek; macerayı, keşfetmeyi, Ürkütücüler; adaleti, farklılıkların, renklerin güzelliği anlatıyor.

  • Sanıyorum kitaplarınızdan 'Ürkütücüler' diğerlerinden farklı olarak fantastik bir tarzda. Çocuklar için böyle bir şey kaleme alma ihtiyacı nasıl doğdu? Çocuklara nasıl bir fantastik evren sunuyorsunuz u kitapla?

Ürkütücüler, farklı bir düzlemde ve zamanda geçiyor. Köyünde dışlandıktan sonra oradan ayrılmak zorunda kalan sıra dışı bir canavarın öyküsünü anlatıyorum bu romanda. Farklılıkların, renklerin güzelliğinden; sanatın büyüsünden yola çıkıyorum ve insanlarla canavarları karşı karşıya getiriyorum. Kimin daha canavar olduğunu sorgulamaya çalışıyorum. ‘Arayış Ormanı’ adlı, fantastik bir dünyada geçen bir seri kitabım da var. Beş kitap olacak bir serinin ilk iki kitabı yayımlandı. Arayış Ormanı ve Solgun Ruhlar Kitabı. Serinin üçüncü kitabını şimdi yazıyorum.

  • Türkiye'deki çocuk kitaplarını nasıl buluyorsunuz?

Son yıllarda ciddi bir artış var. Bu çok güzel. Zaman zaman içeriği boş, çocuğun zekasını küçümseyen kitaplar da basılsa iyi örnekler çoğalıyor bence. Kitapları resimleyen ressamların işleri de çok farklı bir çizgiye doğru ilerliyor.

  • Dünya çocuk edebiyatını takip ediyor musunuz? Başka ülkelerde bu alandaki yayıncılık ile ülkemizdekini kıyaslarsanız neler söylersiniz?

Elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum. Özellikle Avrupa’da bizim ülkemizdeki gibi metinlerin sansüre uğramadığını görüyorum, duyuyorum. Burada başta aileler olmak üzere, yayınevleri ve okullar ne yazık ki yazdığınız metne önyargıyla yaklaşabiliyor. İçinde geçen bir kelime ya da kitabın ismi bile haksız yere o kitabın yok edilmesine yol açabiliyor. Biz çocuklara önyargıdan, eşitlikten bahsederken ne yazık ki anne ve babalar bu konuda çok daha kötü durumda. Gerçek bir düzlemde yaşayan çocukları, her şeyden uzak tutup yarattıkları steril dünyada yaşamaya zorlayan ailelerin yaptıklarını doğru bulmuyorum. Özellikle bu çağda zaten çocukların her şeye erişimi var. Kitapta geçen ‘aptal’ kelimesi için yayınevinin kapısına dayanan aileler, çocuklarının neler izleyip nasıl konuştuklarını ne yazık ki bilmiyor. 

  • Sizce iyi bir çocuk kitabı nasıl olmalı?

Bence iyi bir yetişkin kitabı nasıl olmalıysa çocuk kitabı da öyle olmalı. Kurgusu, karakterleri, örgüsü iyi işlenmiş, üzerine iyi düşünülmüş olmalı. Çocukla arkadaşı gibi konuşabilmeli; öğretmeni ya da ailesi gibi değil. Sürekli bir şeyler öğütlememeli. Okuyanı sıkılmayacağı bir maceraya çıkarmalı. Gizli gizli bir şeyler de öğretebiliyorsa ne mutlu ona.

  • Çocuk okurlarınızla iletişiminiz nasıl

Söyleşilerim ve derslerim çok keyifli geçiyor. İnternet sitem (www.goktugcanbaba.com)  üzerinden sürekli öykülerini gönderiyorlar ve iletişimi koparmamaya çalışıyorlar. En önemlisi eğleniyoruz, iyi vakit geçiriyoruz; aynı zamanda tartışıyor ve yeni şeyler keşfetmeye çalışıyoruz.

  • Çocukların okuyacakları kitapları genelde ebeveynler, bilhassa da anneler seçer. Onlarla iletişiminiz nasıl peki?

Çocuklara özgürlük alanları tanınması gerektiğine inanıyorum. On kitap alınacaksa beşini çocuk seçsin mesela. Kötü tercihler yapacaklardır ama zamanla iyi kitapları bulmayı da öğreneceklerdir. Aileler de iyi kitapları nasıl seçeceğini bilmeli. Onların da çoğu zaman iyi tercihler yapamadığını görüyoruz çünkü.

  • Ebeveynler bir çocuk kitabı seçerken nelere dikkat etmeli?

Her kitabı okumaları mümkün değil tabii ki ama iyi platformları araştırabilirler. İyiKitap Dergisi ya da BirDolapKitap gibi siteleri takip edebilirler örneğin. Oradaki incelemeleri okuyabilirler. Mümkünse çocuklarıyla birlikte kitap okusalar, paylaşımlarda bulunsalar, kitabı tartışsalar ne güzel olur.

  • Dünya Çocuk Kitapları Haftası mesajınız nedir?

Çocuklar dünyayı değiştirecek kadar güçlü ışıkları olduğunu asla unutmasınlar.

  • Siz Kadıköylüsünüz. Sizin gibi başka Kadıköylü çocuk yazarlarını takip ediyor musunuz? Ve Kadıköy çocuk dostu bir ilçe. Buranın havasını solumak yazdıklarınıza nasıl etkiliyor?

Çok yazar arkadaşım var, kimisi Kadıköy’de kimisi farklı yerlerde oturuyor. Ben Kadıköy’ün farklı bir ruhu olduğunu düşünüyorum. Sanki insanın yaratıcılığını tetikliyor, kafasında sürekli hikayeler belirmesini sağlıyor. Sokaklarda rahat rahat dolaşıp hayaller kurmak, yeni hikayeler kovalamak için en güzel yerlerden biri Kadıköy.


ARŞİV