Henüz çok yeni bir grup olan Oynayan İnsan Tiyatrosu, ilk oyunlarında bu coğrafyanın tarihine kazınmış ilk ‘kayıp’ olan usta yazar...
Bu toprakların yetiştirdiği en önemli aydın ve yazarlarından Sabahattin Ali’nin hala bir mezarı olmadığını ve nereye gömüldüğünün dahi bilinmediğini biliyor muydunuz? Faili meçhul cinayetlerin akıbetini sormak için bıkmadan usanmadan her hafta Cumartesi günü Galatasaray Meydanı’nda toplanan Cumartesi Anneleri, 257. haftada, bu usta yazarın akıbetini sormuşlardı. Sadece kayıp yakınları değil, onun romanlarını, hikâyelerini okuyarak yetişmiş, şiirlerinden bestelenmiş şarkılarla hüzünlenip coşmuş her duyarlı insan aynı soruyu soruyor aslında: “Sabahattin Ali’ye ne oldu?”
CİNAYET TANIĞI KUKLA İRFAN ANLATIYOR
Bu sorunun yanıtını, henüz çok yeni bir grup olan Oynayan İnsan Tiyatrosu, bir kuklanın sözcükleriyle anlatıyor. Ağaç İrfan adlı bu kuklaya hayat veren ve oyunu yöneten Halil Ersan, bu oyunu sahnelemeye nasıl karar verdiklerini şöyle aktarıyor: “…İlk mizah dergimizin yazarı Sabahattin Ali öldüreli 63 yıl olmuştu. Ve metin onun cinayetini anlatıyordu. İşte bu yüzden önemliydi, sahnelenmeliydi. O cinayetle başlamıştı bir sürü şey. Bir korku yayılmıştı her yana. Tüm aydınlar sessiz kalmıştı… O zaman en başa dönülmeli. Önce ilkinin hesabı verilmeli.” Ve oyunun hikâyesini şöyle dillendiriyor: “Tanık katıldı aramıza. Sabahattin Ali öldürülürken ona sırt veren ağaç dile geldi. O ağaç yedi asırlık bir çınarın gölgesinde yetişti. Çınarın sırrına vakıf oldu önce, sonra kesildi. Sonra satıldı ve ondan kukla bir çocuk oyuldu. Adı İrfan konuldu. İrfan tanık olduğu cinayeti ve daha sonra edindiği dostlarının hikâyelerini anlatmak üzere yola koyuldu.”
GÖLGE TİYATROSU CANLANIYOR
Oynayan İnsan Tiyatrosu, Ağaç İrfan’ı ilk kez 23 Kasım akşamı Moda’daki Oyun Atölyesi’nde sahneledi. Tiyatro meraklıları, salondaki yerlerini alırken, sahneye çoktan yerleşmiş “İkişehir” müzik grubu çalmaya başlamıştı bile. Ağaç İrfan’ın komutlarıyla çalan İkişehir’in müzikleri, izleyicileri oyunun içine sokarken, kukla İrfan başladı gördüklerini anlatmaya… 7 asırlık çınardan öğrendiklerini, gövdesine yaslanıp dinlenen konuklarını, bu konuklardan biri olan Sabahattin Ali’yi, Ali’nin önünde ona yol gösteren ama katline sebep olacağı sinsi görünüşünden belli adamı ve cinayeti…
Ağaç İrfan anlatırken, izleyici uzun zamandır tanık olmadığı hatta unuttuğu geleneksel tiyatronun bir biçimi; gölge tiyatrosu canlanıyor perdede. O perdede Karagözle Hacivat’ı izlemeye alışık gözler bu sefer, Istıranca ormanlarını, ağaçları, yaprakları, Sabahattin Ali’yi, katilini, ağaçları kesen ormancıyı, marangozu, marangozdan bir kukla isteyen küçük kızını görüyor. Ağaç İrfan ve İkişehir’se bu gölgelere sözcükler ve müziklerle eşlik ediyor.
Sadece bir saat süren oyun, tadı damakta bırakıp, tanıklıklarını başkalarına anlatmak üzere yola düşüyor.
AMATÖR RUHLA PROFESYONEL TİYATRO
Oynayan İnsan Tiyatrosu ekibi, ilk kez seyirci karşısına çıktığı Oyun Atölyesi’nde ayakta alkışlanırken, başarmış olmanın mutluluğuyla ve heyecanıyla selam veriyorlardı. Amatör ruhla yaptıkları çalışma, Serkan Bilgili’nin usta kaleminden çıkan metin ve Alev Topal’ın ışık tasarımıyla profesyonel bir oyuna dönüşmüştü. Oyun boyunca sadece gölgelerini izlediğimiz Baran Soysal, Cansu Fırıncı, Erhan Alpay ve Seyma Peçe ile birlikte sahne önüne gelen ekip, bundan sonra da siyasi cinayetleri perdeye taşıyacaklarının sözünü veriyorlardı.
Semra ÇELEBİ