Plak Günleri'ne Rekor Katılım

Türkiye’nin en büyük plak buluşması olan Kadıköy Plak Günleri’ni 27 bin kişi ziyaret etti. İki gün süren etkinlikte efsane isim Müzeyyen Senar’ın da 100. yaşı kutlandı

10 Eylül 2018 - 15:33

Gökçe UYGUN/Erhan DEMİRTAŞ / Gürbüz ENGİN/ Sinem TEZER/ Murat Mehmet AYDIN

Kadıköy Belediyesi tarafından bu sene üçüncüsü düzenlenen ‘‘Kadıköy Plak Günleri’’, Kadıköylüler başta olmak üzere tüm plak severlere plak ve nostalji dolu bir hafta sonu yaşattı.Türkiye’nin en büyük plak buluşmasına 27 bin kişi katıldı.

8 Eylül Cumartesi günü saat 12.00’de kapılarını açan etkinliğin adresi, diğer senelerde olduğu gibi bu yıl da Kadıköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin bahçesi oldu. Bu yılki Plak Günleri’nde ilk etkinlik saat 13.00’teki açılışta 70-80’ler Türkçe Pop plaklarının çalınması oldu. Hemen ardından da plaklardan 70-80’ler yabancı pop şarkıları çalındı.

Saatler 15.00’i gösterdiğinde ise “Radyocular Plakları Anlatıyor”  başlıklı bir söyleşi gerçekleştirildi. Bu söyleşide radyocu Gülşah Güray’ın moderatörlüğünde müzik yazarları Kanat Atkaya ve Çağlan Tekil, plak dünyasına dair bilgiler paylaştılar. Plakların popüler olduğu dönemlerden günümüze bir kronolojiyi anlatan Atkaya, ‘‘Cd’nin yükseldiği dönemde plak satışları azalmıştı. Sonra CD yok oldu, plak satışı arttı ki buna ‘plağın intikamı’ deniliyor. 2000’lerden itibaren plak piyasası tekrar hareketlendi. 2007 yılı plağın yeniden doğuş tarihi olarak kabul ediliyor. 1980’li yıllarda dünyada 1 milyar plak satılıyordu. Bu rakam 2007’de 100 bin idi, şimdilerde 10 milyona çıktı. Yani eskiden olduğu kadar çok plak satılmasa da artış var. Yeni albümler plak formatında da yayınlanıyor. Plak satışlarında ise favori hep eski klasikler. Yani eski albümlerin yeni baskıları çok satıyor.” dedi.

PLAK, FETİŞ NESNESİ Mİ?

Kanat Atkaya, günümüzde artık dijital platformlar sayesinde müziğe erişimin kolaylaştığını anımsatarak, “Kimse baştan sona bir albümü dinlemiyor mesela. Gerçi bu konuda da bir tersine dönüş başladı. Dijital müzik listelerinin bir anısı yok, ama bir plağı arayıp bulma, ona dokunup satın alma, ilk kez pikaba koyup dinleme anlarının bir hikâyesi var…” dedi. Atkaya bir dinleyicinin ‘‘plağın bir fetiş nesnesi haline gelip gelmediği” yönündeki sorusuna da “Evinde pikap olmasa bile plak alanlar var. Bunu anlayabiliyorum çünkü plaklar görsel olarak çok güzeller. Sanat eseri gibi alıp duvarınıza asabilirsiniz. Bana tuhaf gelmiyor bu.” yanıtını verdi. Atkaya plak severlere de “plaklarınızı dükkânlardan alın, plakçılara destek verin.” çağrısı yaptı.

“PLAK FİYATLARI DÜŞECEK”

Plak satışlarına dair rakamlar paylaşan Çağlan Tekin, Türkiye’de en çok satan albümün Sezen Aksu’nun ‘Sen Ağlama’sı olduğu bilgisini verdi. 60’larin popüler rock’n’roll gruplarından Siluetler’in ilk albümünün ilk baskısının da 20 bin TL ile en pahalı plak olduğunu söyledi. Türkiye’de bir plak fabrikası bulunmadığını, tüm plakların yurtdışında basılıp buraya getirildiğini de söyleyen Tekil, ‘‘Dünyada plak trendi düşüşte. Talepten fazla plak üretildiği için yakın zamanda plak fiyatlarının düşeceğini sanıyorum. Tabi bunun Türkiye’ye yansınması daha sonra olacaktır.” diye konuştu.

“MÜZİK HAFIZAMIZ”

Aniden bastıran yoğun yağmur altında kısa bir konuşma yapan Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, Kadıköy Belediyesi’nin ana sloganının ‘geçmişten geleceğe Kadıköy’ olduğunu belirterek, ‘‘Aslında biz geçmişteki iyi şeyleri anarken, bu bizim gelecek yolumuzu da aydınlatıyor. Müzik bizim hafızamız, bizi güçlendiriyor, bizi besliyor. Müzik devam ettiği müddetçe gelecek geçmişten daha iyi olacaktır. Hepinize müzikli günler diliyorum.” dedi.

SENAR PLAKLARI…

Akşam vakitlerinde ise 3. Kadıköy Plak Günleri’nin bu seneki teması olan Müzeyyen Senar’ın sesinden Türk Sanat Müziği’nin güzide eserleri doldurdu alanı. 2016 yılında düzenlenen ilk etkinlikte Zeki Müren ve Neşet Ertaş, geçen seneki ikinci etkinliğinde ise Fikret Kızılok anılmıştı. Plak günleri bu yıl 2015 yılında hayatını kaybeden Müzeyyen Senar’ın 100’üncü yaşını kutluyor. Senar plaklarının döndüğü etkinlik alanında, Senar’ın 1967 model Anadol marka arabası ile kendi üzerine kayıtlı ruhsatı da yer aldı. Etkinliğin ilk günü saat 20.00’de başlayan Gözyaşı Çetesi grubunun konseriyle sona erdi.

KORNELİA, KOLEKSİYONUYLA COŞTURDU

Plak Günleri’nin ikinci gününün sürpriz ismi ise müzik araştırmaları yapan ve bu konudaki en önemli isimlerden biri olan Murat Meriç oldu. Müzik üzerine çok sayıda kitap kaleme alan Meriç, etkinlikte plaklardan yola çıkarak Türkiye tarihinden renkli anekdotlar anlattı. 

Gün boyu müdavimlerin plaklarla buluştuğu etkinlikte, alana Fransızca şarkılardan jazza, reggae’den punk’a çeşitli türlerde müzik yayını yapıldı. Saat 18.30’u gösterdiğinde ise DJ kabinine Polanyalı DJ Kornelia Binicewicz geçti. 30 ülkeden topladığı plaklardan büyük bir arşive sahip olan Binicewicz, “Laides on records” albümünden şarkıları dinleyicilerle paylaştı. Plak Günleri’nin kapanışı ise saat 20.00’de başlayan Baba Zula konseriyle yapıldı.

PLAKLARLA HAFIZALAR TAZELENDİ

Plak Günleri’nin ikinci günü ise Kadıköy Belediyesi Alzheimer ve Sosyal Yaşam Evi’nden gelen misafirlerin ziyaretiyle başladı. Altı hasta, yakınlarıyla beraber önce plaklardan yayılan müziğe eşlik ederek eğlendi. Münir Nurettin Selçuk, Müzeyyen Senar ve Zeki Müren’den şarkılar çalınırken, ziyaretçiler de şarkılara eşlik ederek dans ettiler. Hep beraber şarkılar söyleyen Kadıköylüler, daha sonra stantları gezerek plakları incelediler ve hatıra fotoğrafı çektirdiler.

KARADENİZ’DEN PLAKLAR İÇİN GELDİ!

Kadıköy’de yapılan Plak Günleri’nin çevre muhitlerden olduğu kadar uzaklardan da bir misafiri vardı. Ordu’da kuaförlük yapan 21 yaşındaki İbrahim Memiş. Sırf bu etkinliğe katılmak için memleketinden kalkıp Moda’ya gelen Memiş, ‘‘İstanbul’da yaşayan Ordulu bir arkadaşım bana bu etkinliğin tanıtım filmini göndermişti. Çok beğendim, etkilendim. Hemen kendime uçak bileti aldım. Bugün de buradayım. Bu sabah (cumartesi) geldim, akşama döneceğim çünkü yarın çalışıyorum. Çok memnun oldum burada bulunduğuma, plakların bu havasını soluyabildiğime… Ordu’dan geldiğimi duyanlar da sağolsunlar bana ilgi gösterdiler, yardımcı oldular.” dedi. Buradan çok sayıda plak, bir de plakçalar aldığını belirten Memiş, “Keşke Ordu’da da böyle etkinlikler olsa ama bırakın böyle bir festivali, bizde bir tane bile plak dükkanı bile yok! Plakları internetten almak zorunda kalıyoruz. Oysa o plağa dokunup almak farklı bir his. O nedenle burada olduğum için çok mutluyum” diye konuştu. Yaklaşık 1 yıldır plaklara merak saldığını, bu süre içinde 300 şarkılık Türkçe plak arşivi oluşturduğunu anlatan Memiş, şöyle devam etti; “Plak, çok farklı bir tutku. Mp3 gibi sıkıştırılmış değil. Pikapta bir plağı dinlerken gözünü kapatınca kendini konserde gibi hissedersin. Ben isterim ki herkes bunu fark etsin. Şahsi görüşüm şu ki 2000’li yıllardan sonra sanat yapılmamış, asıl sanat 60-70-80’li yıllarda üretilmiş. Herkes buna saygı duyup, kıymet bilmeli.”


ARŞİV