Yaklaşık 6 sene evvel bir Brezilya’lı arkadaşımla Edirne’ye gittim. 3 günlük bir gezi ile Edirne’de zaman geçirmek, bu vesileyle dostlarımızla görüşmek bizi bu yola sürüklemişti. Kaldığımız gecelerden birinde, Selimiye Cami’ni teravi namazı vaktinde ziyaret ettik. Camiye girdikten sonra, bir süre namazı beklediğimizi hatırlıyorum. O sürede yanımda oturan bir yaşlı amcayla tanışıp konuşmaya başladım. İşini sordum, emekli postacıymış, mesleği nasıl bulduğunu, severek mi yaptığını sordum. Kendisi çok memnun bir ifadeyle yaşadığı güzellikleri paylaştı: “Evladım, herkes beni tanırdı, benim mahalleye gelmem demek büyük bir olaydı. Haber bekleyen kişiler için, vazgeçilmez bir elçiydim, yolu gözlenen biri. Hani, şimdi hergün e-postalarınıza bakıp hayran hayran haberler bekliyorsunuz ya, işte ben onun gerçeğiydim, bu çok büyük bir mutluluktu benim için. Yıllarca umut, sevinç taşıdım. Bazen de paylaşılan acıları ulaştırdım. Mektubu alanların çoğu bana sarılır, ilk önce benimle paylaşırdı hislerini” diye o anlattı, anlattıkça dinledim, dinledikçe anladım.
Bizim bu konuşmamız namazın okunmaya başlamasıyla son buldu. O gün bir saate yakın geç okundu ezan, zira Selimiye Cami’ne namaza gelen Başbakan’ın programı sarkmıştı, ezanı da bir saat kadar sarkıttılar. Biz de bu vesiylele konuşma fırsatı yakaladık, bu sürede cemaatin hepsi yanında bir emekli postacı bulup konuşabildi mi, onu bilemiyorum.
Ayrılırken postacı amca bana şöyle dedi: “Artık postacıya bakan yok. Getirse getirse bir kredi kartı ekstresi, fatura ya da ödeme bildirimi getiriyorlar. Postacılar ,yok denecek kadar az gerçek haber taşır hale geldi. Eskinin mesleği idi postacılık, şimdilerde popüler değil.” Amcanın adresini aldım, eve dönünce evdeki neredeyse tüm oyuncaklarımdan büyük bir kutu yaptım ve torunları için ona yolladım. Herhalde dedim, bu kez postacının gelmesine sevineceklerdir.
Bundan 3 ay önce facebook’tan bir mesaj aldım, şöyle soruyordu mesajı gönderen kişi: “Siz hiç birine içinde oyuncaklar ve kırmızı büyük bir araba olan kutu yolladınız mı?”, “Evet yolladım” diye cevapladım. O hediyeleri alan küçük yaştaki çocuğun, yıllar sonra bana attığı mesajdı bu.
Bu hafta Edirne’ye gittiğimde onu buldum ve tanıştım. Şanslıymışım ki o gün yanıma gelen hediyeyi görebilmişim ve o an yıllar sonra bambaşka şekilde tekrar karşıma çıkmış, yeni bir arkadaşım olmuştu…
Bu hafta Edirne’den o dönemde tanıştığım bir başka arkadaşım İstanbul’a geldi. Tesadüf bir çalışmadan bahsetti. Post Crossing – Posta Kartı Değişim…
Proje, herkesin dünyanın heryerinden posta kartı almasını amaçlıyor. Fikir şöyle hayata geçiyor: Size verilen bir posta adresindeki, herhangi birine bir posta kartı yolluyorsunuz, o kişi de bir başkasına bir posta kartı atıyor. Bu kart rastgele birinden size geliyor, rastgele birine gidiyor. Aslında en heycanlı kısmıda bu, size kimin yazacağını bilmiyorsunuz. Ancak, kartınızla ilgili özellikleri istediğiniz ve sevdiğiniz kart türlerini önceden belirleyebiliyorsunuz. Bu projede bir süre sonra yazdığınız kart sayısına göre de kart almaya da başlıyorsunuz.
Bunun için siteye girip kaydınızı yaptırmanız, adresinizi ve bilgilerinizi girmeniz gerekiyor. Ardından posta kartını yollamak için bir adres istiyorsunuz, sitenin size ilettiği adrese posta kartını yazıp yolluyorsunuz. Sonra sıra geliyor beklemeye, ilk üye olduğunuzda, site size 5 defa adres isteği yapabilme imkanı veriliyor. Sonra posta kartlarınız yerine ulaştıkça, size yeni posta kartı yollama imkanları sunulmaya başlanıyor. Bir anda en fazla 5 posta kartı, dünyada sizin için dolaşıyor.
Posta Kartı Değişimi projesi Paulo Magalhaes isimli bir portekizli öğrenci tarafından yaratılmış. Posta kartı almak ve göndermekten hoşlanan Paulo, bunu uluslararası bir şekile dönüştürmüş. 2005 yılında hayata giren çalışma, BBC dahil, birçok televizyon, gazete ve dergiye konu olmuş, Paulo bile bu yarattığı sosyal tasarımın gelişim sürecini şaşkınlıkla karşılamış. Proje, sayısız sayıda arkadaşlığın oluşmasına, yeni dillerin öğrenilmesinde katkıya ve uygulama üzerinden öğrenilen bir çok kültürel etkinin yaratılmasına vesile olmuş.
Proje daha sonraki zamanlarda yüzyüze buluşmalara imkan sağlamış, 2008 yılında 1 milyon posta kartı değişimine ulaşan çalışma, 2012 Ocak ayında 10 milyon posta kartı gönderimine ulaşmış.
Uygulama için kaydımı yazımı yazdığım gün yaptırdım, umuyorum 10 gün içerisinde ilk postamı da alacağım. Şimdiden bana heyecan veren bir başlık.
Böylelikle, gerçek bir postacıyı tekrar kapımda göreceğim…
Sercan DUYGAN