‘Puding' kıvamında şarkılar

Kedi evi yapımını anlattıkları kliple sosyal medyada epey ilgi gören Puding Bang, rahat ve eğlenceli şarkılarını biraya getirdikleri ilk albümleri ‘Pakize’nin heyecanını yaşıyor

06 Mart 2015 - 10:41
 Gökçe UYGUN

“Sensiz Çeşme Bile Çekilmiyor, Maydanoz, Sevgili Bulunca Arayıp Sormayandan Arkadaş Olur mu?”

Bu cümleler, Kadıköy’ün en eğlenceli gruplarından Puding Band’in şarkılarından bazıları. Gündelik hayatta karşımıza çıkan olayları mizahi bir dilde şarkılarına aktaran grup,‘Pakize’ isimli ilk albümlerinin çıkışına hazırlanıyor bugünlerde. Kadıköy’de buluştuk, Alper Kaya (vokal - gitar) ve Serkan Niyaz Ciner (backvokal – bas gitar) ile eğlenceli bir söyleşi yaptık.
 
 Nasıl bir araya geldiniz de, Puding’i oluşturdunuz?
Alper: Biz eski arkadaşız. Yaklaşık 15 yıl önce ilk müzik grubumuzu kurmuştuk, müzik hayatımız aslında o grupla başladı. Sonra farklı gruplarla devam ettik, başka işler yaptık, yapıyoruz. 2013’ün Aralık ayında da tekrar buluştuk.
 
 Puding adının bir hikayesi var mı?
Serkan: Bir isim listesi oluşturduk ama bir baktık hepsi çok karizmatik, bize uymuyor (gülüşmeler). Bizim karizmatik isimden ziyade insanlara tebessüm ettirecek bir ada ihtiyacımız vardı, Puding oldu.
 Puding Band  ne yapmak istiyor?
Serkan: Hem eğlenip hem eğlendirmek istiyoruz. Zaten normalde de herkesi güldürmeye çalışırız. Müzikten asla para kazanamayacağımız bir gerçek. İş stresini atabileceğimiz, sevdiğimiz şarkıları yapıyoruz.
 Şarkılarınız da pek neşeli zaten.
Alper: Mesela ilk şarkımız ‘Kadıköy’ün Kızları’.  Bu şarkı aslında pek çok erkeğin yaşadığı, başarısızlıkla biten bir çapkınlık hikâyesini anlatıyor.
Serkan: Her şarkıda ironi var. Kendimizle dalga geçiyoruz, insanların da kendileriyle dalga geçebilmelerine kapı açıyoruz galiba.
 
 Müzik tarzınızı nasıl adlandırıyorsunuz?
Alper: Açıkçası ne yaptığımızdan çok emin değiliz (gülüyor). ‘Deneysel alaturka ska’ diyebiliriz.
 
 İlk albümünüz Pakize Mart sonu gibi çıkacak sanırım.
Serkan :  Evet. Önce dijital olarak basılacak, sonra da bandrollü hali olacak. Albümün bütün hakları bizde. Bizi bağlayacak bir anlaşma olmamasının rahatlığını yaşıyoruz.  ‘Aranjör kafası’nı sevmediğimiz için her şeyi kendimiz halletmeye çalışıyoruz.  
 
 Başınıza buyruk davranmak istiyorsunuz, öyle mi?
Serkan : İçinizdeki coşkuyu kısıtlayabilir misiniz? Bunun imkanı yok. Bir an durursunuz, sonra birden coşar ayağa kalkıp şarkı söylemeye başlarsınız. Biz böyleyiz. Ama aranjöre gelip de ‘Yok burada sakin ol’ filan deyince olmuyor.
 
 İnternette fenomen olma yönünde ilerleyen bir kedi evi videonuz var. Biraz anlatır mısınız?
Alper: Kedileri, hayvanları seviyoruz. Zaten ben kedi evleri yapıyordum. Sonbaharda, 2 katlı 3 odalı bir kedi malikanesi yaptım. (gülüyor) Bunu sosyal medyada paylaştım, çok ilgi çekti. Sonra bu işi hobi haline getirdim, evler yapmaya devam ettim. Herkes bana nasıl kedi evi yapılır diye sormaya başlayınca da, Serkan’la baş başa verip hem eğlenceli hem sosyal sorumluluk içeren bu videoyu çektik. Bu işin güzel tarafı gerçekten sonuca ulaştığını gözlemliyoruz. Bizden ilham alan bir çok kişi kedi evi yapmaya başladı.
Serkan: Bu tür sosyal sorumluluk videolarında hep böyle dramatik şarkı filan olur ya. Hüzünlü bir şey izlemek insanı etkiliyor ama harekete geçirmiyor. Bu nedenle, bizim böyle eğlenceli bir şey yapmamız daha çok ilgi çekti bence.
 
“KADIKÖY’DE HAYAT BAŞKA”
Alper: 90’lı yıllardan beri aktif olarak Kadıköy çocuğuyuz. Her günümüz burada geçiyor. Kadıköy’de hayat başkadır, buranın samimiyeti bence başka hiç bir yerde yok. Kadıköy halkına hayranım,  onlar da bize hayran olursa güzel olur! (gülüyor)
Serkan: Kadıköy’ün insanı çeken bir tarafı var, bunu sözle açıklamak zor. Bazen gürültülü, bazen sessiz hallerini seviyorum. Hangi görüşten olursa olsun, bir olaya tepkisini çok güzel gösterebilen insanlar var. Bu, Kadıköy’ün en çok hoşuma giden hallerinden.  

ARŞİV